Koronavirüs salgınıyla mücadelede en ön cephede görev yapan sağlık çalışanları, her türlü riske karşı vazifelerini aksatmadan sürdürüyor. Bu süreçte virüse yakalanan ve tedavilerinin ardından mesailerine geri dönen sağlık çalışanlarının fedakârlıkları takdire şayan. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan yoğun bakım hemşiresi Zeynep Polat ve hemşire Atiye Aydın zorlu süreci Pusula Gazetesi’ne anlattı.
Manolya BULUT/PUSULA
Hayatımızın normale dönmeye başladığı bu günlere gelmemize en büyük etken şüphesiz sağlık çalışanları. Her türlü zorluğa karşı virüsle mücadele eden sağlık personeli, insanların hayatını koruyarak yaşama bağlarken kendi canlarını riske atıyorlar.
Zeynep Polat ve Atiye Aydın, sağlık ordusunun ön saflarda görev yapan neferlerinden. Mücadele esnasında virüs kapan, tedavileri esnasında fiziksel ve psikolojik olarak zor günler geçiren iki kahraman hemşire, yaşadıklarını Pusula’ya anlatırken normalleşme sürecinde vatandaşların rehavete kapılmamalarını ısrarla tavsiye ettiler.
İlk pozitif vakaya baktı
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi izolasyon yoğun bakım servisinde görev yapan iki yıllık hemşire Zeynep Polat(26), Erzurum’da ilk şüpheli ve pozitif vakaları karşılayan ekipte yer alıyor. Zeynep hemşire vakaların ardı ardına geldiği günleri anlatırken, “Covid sürecinde aktif olarak çalıştım. İlk pozitif vakalara biz baktık. Panik olduk ama izolasyonda çalıştığım için daha önce koruyucu ekipmanla nasıl çalışılır biliyordum. Dünyayı etkilemiş bir virüsten bahsediyoruz. Mart ayının ortalarında ilk şüphelileri almaya başlamıştık. Yaklaşık 15 gün sonra da pozitif vaka aldık, o süreç çok zordu. Nöbetler çok uzundu ve kıyafetler insanı cidden yoruyordu. Hastayı stabilize etmek bile 3 saat sürüyor. Hava sirkülasyonu olsun diye pencereler sürekli açıktı ve terli çıktığımız için hepimizde boğaz ağrısı, eklem ağrısı oluyordu. Başta günde 8 ve 16 saat çalışıyorduk. Sonra 12-12 oldu” dedi.
Ağrılarımdan uyuyamıyordum!
Koronavirüs semptomlarını yaşayan Polat, testinin ilk aşamada negatif çıkmasından dolayı kaldığı hekim evinden ailesiyle birlikte yaşadığı eve geçmiş. Testin sonucuna güvenerek anne babasıyla iftar yapan Polat Hemşirenin şikayetlerinin artmasıyla tomografi çekilmiş ve virüse yakalandığı tespit edilmiş.
Tanı konma sürecini anlatan Zeynep Polat, “ Hekim evinde kalıyordum. Yine boğaz ve eklem ağrım vardı. Şiddetlenmişti, test yaptırdım. O gün testim negatif çıktı. Annem de ‘üşüttün, kendine iyi bakamıyorsun, zaten testin de negatif, eve gel’ dedi. Ben de güvenip eve gittim, o gün hep birlikte iftar yaptık. O gün en ağır günümdü. Kemiklerim ağrıyordu, halsizliğim vardı, yattığım yerden kalkamadım. Ertesi gün tekrar hastaneye gittim tomografi çektiler, akciğerimde Covid 19 hastalarında görülen tutulum vardı. Mesai arkadaşlarım benimle ilgilendiler. Beni enfeksiyon servisine yatırdılar. Ağrılarımdan uyuyamıyordum, nefes darlığı da arada tetikliyordu. Koku alma duyum gitti, saçlarım döküldü, cildim o kadar çok kurudu ki yüzüme bile vazelin sürmek zorunda kaldım. Sıtma ilacı ile tedavi gördüm” diye konuştu.
Ya entübe edilirsem, ölürsem!
Tedavisinin ardından görevinin başına dönen Polat, şimdi ise hastalara yaklaşırken daha duygusal olduğunu ve tam anlamıyla empati yapabildiğini ifade ederek, “Yoğun bakımda olduğum için entübe hastalara bakıyordum. Süreçten sonra empati duymaya başladım. Ailemin yanına gitmem de beni çok etkiledi, onlara bulaşacak diye çok korktum. Alt hastalığım yok ama bağışıklık sistemim düşüktü, çabuk hasta olan biriyim. Yoğun bakıma giderim diye çok korktum. Entübe edilirsem, ölürsem diye çok tedirgin oldum. Tedavi görürken mesleğimden bir an bile vazgeçmedim. Kendimi dağda silah tutan askerden farksız görüyordum, devletimiz için çalışıyoruz. Hastanede 12 gün kaldım, son testlerim negatif çıkınca daha sonra hekim evinde 14 gün geçirdim. Yanınızda hiç kimse yok. Psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Benim için çok zor geçti. Eve gidince de zorlandım. Hala hastaymışım gibi hissediyordum, iki kere panik atak geçirdim. Son bir haftadır tekrar çalışmaya başladım. 1 Haziran’dan itibaren normalleşme sürecine girdik. İnsanlar bitti zannediyorlar. Evde durmaktan sıkılıyorlar. Ama biz o süreçte evde durmak istiyorduk. Evde kalmanın kıymetini bilmeliler. Dışarı çıkmak zorunda olan da lütfen tedbirini alsın” ifadelerini kullandı.
Rutin muayenede pozitif olduğumu öğrendim
BEAH’da değişim yönetim hemşiresi olarak görev yapan 13 yıllık hemşire Atiye Aydın (37) ise, rutin muayenesinde koronavirüs olduğunu öğrendiğini aktararak, “11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka duyurulduktan sonra biz evde tedbir almaya başlamıştık. Benim 10 yıldır alerji hastalığım var, geniz akıntısı rahatsızlığım var. 15 Mart gibi alerjim artmıştı. Rutin muayenemi olup ilaçlarımı yazdırmak için polikliniğe gittim. Doktor hanım da ne olur ne olmaz diye Covid 19 testi yaptırmak istedi. Ertesi gün pozitif çıktığını öğrendim. Benim için şoktu, hiç beklemiyordum. Bir an önce evden çıktım, enfeksiyon servisine yatış yaptım. Bir hafta boyunca hiçbir semptom bende görülmedi. Muayeneye gitmesem etrafımdakileri enfekte edebilirdim. Bir hafta sonra eve geçtim. Kendimi bir odaya kapattım” dedi.
Anne ölecek misin?
11 yaşındaki kızı Yaren’in bu süreçte psikolojik olarak çok fazla etkilendiğini anlatan Aydın Hemşire, “Eşim kapıdan yemek tepsisini uzatıp gidiyordu. Bu süreçte mesai arkadaşlarımın destekleri çok fazlaydı. Hiç korku yaşamadım, soğukkanlı biriyim. Tek korkum çocuğuma bulaştırırım, başkasına bulaştırırım korkusuydu. 21 günlük sürede bir an önce işe dönmek istiyordum. 11 yaşında bir kızım var, EBA TV’den ders izleyip test çözüyor, bana kapının altından atıyordu. Ben de hiç dokunmadan bakıp soruyu ona anlatıyordum kapının arkasından. En çok çocuklarım üzüldü diye endişe duydum. 18 yaşında il dışında eğitim gören oğlum var, o da çok üzüldü. Kızım büyük travma yaşadı. Kapının altında bana mektup yazıp atıyor, anne ölecek misin, makineye mi bağlısın diye sorup duruyordu” diye konuştu.
Covidden sonra tırnaklarım uzamadı
Tedavi sonrası vücudunda yan etkilerin devam ettiğini anlatan Aydın şunları söyledi; “Benim covidden sonra tırnaklarım uzamadı, saçlarım da uzamıyor. Saçlı derime kadar cildimde pul pul dökülmeler oldu. Cildimde çok fazla kuruma oldu, çatlaklar acı veriyordu. Koku alma duyumu kaybettim. Evde çaydanlık sapı yandı, herkes kokuyu alıp geldi, ben alamadım hiçbir şekilde. Ben pozitif olduğumu bilmeseydim herkese bulaştıracaktım. Benim gibi çok insan var. Herkes benim kadar şanslı olmayabilir. Tesadüf eseri test verdiğim için öğrendim. O yüzden herkes pozitif gibi tedbir almalı. Tedbiri elden bırakırsak şu günleri ararız. Evde kalmak sıkılmaksa eğer, hastanede kalmak daha sıkıcı.”
Manolya BULUT/PUSULA
Hayatımızın normale dönmeye başladığı bu günlere gelmemize en büyük etken şüphesiz sağlık çalışanları. Her türlü zorluğa karşı virüsle mücadele eden sağlık personeli, insanların hayatını koruyarak yaşama bağlarken kendi canlarını riske atıyorlar.
Zeynep Polat ve Atiye Aydın, sağlık ordusunun ön saflarda görev yapan neferlerinden. Mücadele esnasında virüs kapan, tedavileri esnasında fiziksel ve psikolojik olarak zor günler geçiren iki kahraman hemşire, yaşadıklarını Pusula’ya anlatırken normalleşme sürecinde vatandaşların rehavete kapılmamalarını ısrarla tavsiye ettiler.
İlk pozitif vakaya baktı
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi izolasyon yoğun bakım servisinde görev yapan iki yıllık hemşire Zeynep Polat(26), Erzurum’da ilk şüpheli ve pozitif vakaları karşılayan ekipte yer alıyor. Zeynep hemşire vakaların ardı ardına geldiği günleri anlatırken, “Covid sürecinde aktif olarak çalıştım. İlk pozitif vakalara biz baktık. Panik olduk ama izolasyonda çalıştığım için daha önce koruyucu ekipmanla nasıl çalışılır biliyordum. Dünyayı etkilemiş bir virüsten bahsediyoruz. Mart ayının ortalarında ilk şüphelileri almaya başlamıştık. Yaklaşık 15 gün sonra da pozitif vaka aldık, o süreç çok zordu. Nöbetler çok uzundu ve kıyafetler insanı cidden yoruyordu. Hastayı stabilize etmek bile 3 saat sürüyor. Hava sirkülasyonu olsun diye pencereler sürekli açıktı ve terli çıktığımız için hepimizde boğaz ağrısı, eklem ağrısı oluyordu. Başta günde 8 ve 16 saat çalışıyorduk. Sonra 12-12 oldu” dedi.
Ağrılarımdan uyuyamıyordum!
Koronavirüs semptomlarını yaşayan Polat, testinin ilk aşamada negatif çıkmasından dolayı kaldığı hekim evinden ailesiyle birlikte yaşadığı eve geçmiş. Testin sonucuna güvenerek anne babasıyla iftar yapan Polat Hemşirenin şikayetlerinin artmasıyla tomografi çekilmiş ve virüse yakalandığı tespit edilmiş.
Tanı konma sürecini anlatan Zeynep Polat, “ Hekim evinde kalıyordum. Yine boğaz ve eklem ağrım vardı. Şiddetlenmişti, test yaptırdım. O gün testim negatif çıktı. Annem de ‘üşüttün, kendine iyi bakamıyorsun, zaten testin de negatif, eve gel’ dedi. Ben de güvenip eve gittim, o gün hep birlikte iftar yaptık. O gün en ağır günümdü. Kemiklerim ağrıyordu, halsizliğim vardı, yattığım yerden kalkamadım. Ertesi gün tekrar hastaneye gittim tomografi çektiler, akciğerimde Covid 19 hastalarında görülen tutulum vardı. Mesai arkadaşlarım benimle ilgilendiler. Beni enfeksiyon servisine yatırdılar. Ağrılarımdan uyuyamıyordum, nefes darlığı da arada tetikliyordu. Koku alma duyum gitti, saçlarım döküldü, cildim o kadar çok kurudu ki yüzüme bile vazelin sürmek zorunda kaldım. Sıtma ilacı ile tedavi gördüm” diye konuştu.
Ya entübe edilirsem, ölürsem!
Tedavisinin ardından görevinin başına dönen Polat, şimdi ise hastalara yaklaşırken daha duygusal olduğunu ve tam anlamıyla empati yapabildiğini ifade ederek, “Yoğun bakımda olduğum için entübe hastalara bakıyordum. Süreçten sonra empati duymaya başladım. Ailemin yanına gitmem de beni çok etkiledi, onlara bulaşacak diye çok korktum. Alt hastalığım yok ama bağışıklık sistemim düşüktü, çabuk hasta olan biriyim. Yoğun bakıma giderim diye çok korktum. Entübe edilirsem, ölürsem diye çok tedirgin oldum. Tedavi görürken mesleğimden bir an bile vazgeçmedim. Kendimi dağda silah tutan askerden farksız görüyordum, devletimiz için çalışıyoruz. Hastanede 12 gün kaldım, son testlerim negatif çıkınca daha sonra hekim evinde 14 gün geçirdim. Yanınızda hiç kimse yok. Psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Benim için çok zor geçti. Eve gidince de zorlandım. Hala hastaymışım gibi hissediyordum, iki kere panik atak geçirdim. Son bir haftadır tekrar çalışmaya başladım. 1 Haziran’dan itibaren normalleşme sürecine girdik. İnsanlar bitti zannediyorlar. Evde durmaktan sıkılıyorlar. Ama biz o süreçte evde durmak istiyorduk. Evde kalmanın kıymetini bilmeliler. Dışarı çıkmak zorunda olan da lütfen tedbirini alsın” ifadelerini kullandı.
Rutin muayenede pozitif olduğumu öğrendim
BEAH’da değişim yönetim hemşiresi olarak görev yapan 13 yıllık hemşire Atiye Aydın (37) ise, rutin muayenesinde koronavirüs olduğunu öğrendiğini aktararak, “11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka duyurulduktan sonra biz evde tedbir almaya başlamıştık. Benim 10 yıldır alerji hastalığım var, geniz akıntısı rahatsızlığım var. 15 Mart gibi alerjim artmıştı. Rutin muayenemi olup ilaçlarımı yazdırmak için polikliniğe gittim. Doktor hanım da ne olur ne olmaz diye Covid 19 testi yaptırmak istedi. Ertesi gün pozitif çıktığını öğrendim. Benim için şoktu, hiç beklemiyordum. Bir an önce evden çıktım, enfeksiyon servisine yatış yaptım. Bir hafta boyunca hiçbir semptom bende görülmedi. Muayeneye gitmesem etrafımdakileri enfekte edebilirdim. Bir hafta sonra eve geçtim. Kendimi bir odaya kapattım” dedi.
Anne ölecek misin?
11 yaşındaki kızı Yaren’in bu süreçte psikolojik olarak çok fazla etkilendiğini anlatan Aydın Hemşire, “Eşim kapıdan yemek tepsisini uzatıp gidiyordu. Bu süreçte mesai arkadaşlarımın destekleri çok fazlaydı. Hiç korku yaşamadım, soğukkanlı biriyim. Tek korkum çocuğuma bulaştırırım, başkasına bulaştırırım korkusuydu. 21 günlük sürede bir an önce işe dönmek istiyordum. 11 yaşında bir kızım var, EBA TV’den ders izleyip test çözüyor, bana kapının altından atıyordu. Ben de hiç dokunmadan bakıp soruyu ona anlatıyordum kapının arkasından. En çok çocuklarım üzüldü diye endişe duydum. 18 yaşında il dışında eğitim gören oğlum var, o da çok üzüldü. Kızım büyük travma yaşadı. Kapının altında bana mektup yazıp atıyor, anne ölecek misin, makineye mi bağlısın diye sorup duruyordu” diye konuştu.
Covidden sonra tırnaklarım uzamadı
Tedavi sonrası vücudunda yan etkilerin devam ettiğini anlatan Aydın şunları söyledi; “Benim covidden sonra tırnaklarım uzamadı, saçlarım da uzamıyor. Saçlı derime kadar cildimde pul pul dökülmeler oldu. Cildimde çok fazla kuruma oldu, çatlaklar acı veriyordu. Koku alma duyumu kaybettim. Evde çaydanlık sapı yandı, herkes kokuyu alıp geldi, ben alamadım hiçbir şekilde. Ben pozitif olduğumu bilmeseydim herkese bulaştıracaktım. Benim gibi çok insan var. Herkes benim kadar şanslı olmayabilir. Tesadüf eseri test verdiğim için öğrendim. O yüzden herkes pozitif gibi tedbir almalı. Tedbiri elden bırakırsak şu günleri ararız. Evde kalmak sıkılmaksa eğer, hastanede kalmak daha sıkıcı.”