Üç kişinin plandan ve taarruzdan haberi vardır…
Genel Kurmay Başkanı Birinci Ferik Fevzi Paşa, Milli Savunma Bakanı Mirliva Kâzım Paşa ve Cephe Komutanı Mirliva İsmet Paşa…
26 Ağustos sabahı harekatı idare etmek için Fevzi ve İsmet Paşalarla Kocatepe’de bulunan Mustafa Kemal, sabah 05.30’da Türk Topçusuna ‘ateş’ emrini verir…
Kulakları sağır edercesine büyük bir gürültüyle ateş ve gülle kusan top atışlarıyla taarruz başlar…
Ve,
Sayıları 150 bini bulan yiğitler işgalci güçlere nihai darbeyi indirmek için ileri atılırlar...
*
Ahırtepe sırtlarından başlayan taarruz tüm cephelerde boğaz boğaza devam ediyor…
Mehmetçik destan üstüne destan yazıyor…
Artık İzmir çok yakında…
Taarruzun başında Mustafa Kemal, yanındakilere;
‘Taarruz haberini alınca hesap ediniz. On beşinci günü İzmir’deyiz…’ diyor…
Ona inanamadılar ve arkasından hafifçe gülüştüler…
İzmir’den dönüşünde karşılayıcılar arasında o gece beraber bulunduklarından bir ikisini görünce;
‘Bir gün yanılmışım, ama kusur bende değil, düşmanda!..’ demişti…
İzmir’e taarruzun on dördüncü günü girildi…
*
Fahrettin Paşa’nın askeri olan İzmirli Yıldırım Kemal, cephede yaralanmış ve Konya hastanesinde tedavi görmektedir.
İzmir’e ilk giren askerlerden birisi olmak için hastaneden firar eder ve Fahrettin Paşa’nın birliklerine katılır.
Kendisine komutanlık verilir ve Afyon-İzmir arasında stratejik önemdeki tren istasyonunu alması istenir, istasyonu alır ama şehit düşer…
Bu gün o küçük istasyonun adı Yıldırım Kemal istasyonudur.
*
Yunan’ın en donanımlı birlikleri Efzun Alayları gururla ve törenle İzmir’i işgâl etmektedir.
Bunu onuruna yediremeyen Hasan Tahsin isimli bir gazeteci ortaya çıkar ve Yunan’a ilk kurşunu atar.
O meşhur Efzun Alayları bir anda panikler ve kargaşa başlar.
Sonunda Hasan Tahsin şehit edilir ama atılan mermi ile direnişin fitili ateşlenir…
Büyük Zafer’e ve İzmir’e giden yolda öylesi kahramanlıklar yaşanmıştı ki anlattığımız iki örnek ne sondu, ne de ilk…
VE İZMİR…
Ve Mustafa Kemal, ordularına ünlü emrini verir,
ORDULAR!.. İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİ !
Emri alan, uygulayan birlikler; bir çığ gibi İzmir’e akar ve Büyük Taarruzun on dördüncü günü İzmir’e girilir...
Yunan geldiğinin aksine kaçarcasına şehri terk eder.
İzmir’in kurtuluşu yalnızca bir ilin düşmandan temizlenişi değil, aynı zamanda Anadolu’nun kurtuluşudur…
Genel Kurmay Başkanı Birinci Ferik Fevzi Paşa, Milli Savunma Bakanı Mirliva Kâzım Paşa ve Cephe Komutanı Mirliva İsmet Paşa…
26 Ağustos sabahı harekatı idare etmek için Fevzi ve İsmet Paşalarla Kocatepe’de bulunan Mustafa Kemal, sabah 05.30’da Türk Topçusuna ‘ateş’ emrini verir…
Kulakları sağır edercesine büyük bir gürültüyle ateş ve gülle kusan top atışlarıyla taarruz başlar…
Ve,
Sayıları 150 bini bulan yiğitler işgalci güçlere nihai darbeyi indirmek için ileri atılırlar...
*
Ahırtepe sırtlarından başlayan taarruz tüm cephelerde boğaz boğaza devam ediyor…
Mehmetçik destan üstüne destan yazıyor…
Artık İzmir çok yakında…
Taarruzun başında Mustafa Kemal, yanındakilere;
‘Taarruz haberini alınca hesap ediniz. On beşinci günü İzmir’deyiz…’ diyor…
Ona inanamadılar ve arkasından hafifçe gülüştüler…
İzmir’den dönüşünde karşılayıcılar arasında o gece beraber bulunduklarından bir ikisini görünce;
‘Bir gün yanılmışım, ama kusur bende değil, düşmanda!..’ demişti…
İzmir’e taarruzun on dördüncü günü girildi…
*
Fahrettin Paşa’nın askeri olan İzmirli Yıldırım Kemal, cephede yaralanmış ve Konya hastanesinde tedavi görmektedir.
İzmir’e ilk giren askerlerden birisi olmak için hastaneden firar eder ve Fahrettin Paşa’nın birliklerine katılır.
Kendisine komutanlık verilir ve Afyon-İzmir arasında stratejik önemdeki tren istasyonunu alması istenir, istasyonu alır ama şehit düşer…
Bu gün o küçük istasyonun adı Yıldırım Kemal istasyonudur.
*
Yunan’ın en donanımlı birlikleri Efzun Alayları gururla ve törenle İzmir’i işgâl etmektedir.
Bunu onuruna yediremeyen Hasan Tahsin isimli bir gazeteci ortaya çıkar ve Yunan’a ilk kurşunu atar.
O meşhur Efzun Alayları bir anda panikler ve kargaşa başlar.
Sonunda Hasan Tahsin şehit edilir ama atılan mermi ile direnişin fitili ateşlenir…
Büyük Zafer’e ve İzmir’e giden yolda öylesi kahramanlıklar yaşanmıştı ki anlattığımız iki örnek ne sondu, ne de ilk…
VE İZMİR…
Ve Mustafa Kemal, ordularına ünlü emrini verir,
ORDULAR!.. İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİ !
Emri alan, uygulayan birlikler; bir çığ gibi İzmir’e akar ve Büyük Taarruzun on dördüncü günü İzmir’e girilir...
Yunan geldiğinin aksine kaçarcasına şehri terk eder.
İzmir’in kurtuluşu yalnızca bir ilin düşmandan temizlenişi değil, aynı zamanda Anadolu’nun kurtuluşudur…