“…Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.” (Nûr 29)
Nur suresinin başlangıç ayetlerinde kadın erkek ilişkileri, evlilik sorunları, iftira, iftirayı yaygınlaştırma, zinanın cezası, yardım yapılması, tesettür konuları, kadınların süslenmesi, köle statüsündekilerin durumu, mahremiyetin kalesi olan ev ortamı ve bu bağlamda evlere girip çıkmanın adabı, vb. konular ele alınmakta ve çeşitli ilahî sınırlar zikredilmektedir. Bu sınırlar dairesinde hareket edildiğinde kadının ve erkeğin maddî ve manevî varlığı korunduğu gibi, kişilerin içinde yaşadığı sosyal toplum da korunmuş olacaktır. Aksi takdirde, çeşitli şahsî ve toplumsal sorunlar ortaya çıkacak, evlilikler ya yapılmayacak ya da boşanmalar, hatta cinayetler artacak, fuhuş vb. çirkinlikler her yanda yaygınlaşacaktır.
Ele aldığımız ayetten sonra gelen Nûr 30’da, “…innallâhe ḣabîrun bimâ yasne’ûn / …Muhakkak ki Allah yaptığınız işlerden haberdardır” uyarısı yapılmaktadır. Bu ayetler, hem tehdit hem de müjdedir. Tehdittir; kadın, erkek, gizlide açıkta, her ne yaparsa yahut eyleme dönüşmeden, akıldan fikirden ne geçerse, Rab Teâlâ onları bilmektedir. Kimsenin haberi yok, kimse görmedi sanılan her işi gören ve bilen Allah, her insanın içinin ve dışının şahididir. Bu yüzden müminler, hayatı nefisleri için değil, Allah için yaşamayı öğrenmeli, kalplerine ve lisanlarına sahip olmalıdırlar. Ki, hayatın ve nimetin hesabı kolaylıkla verilsin ve kişi cennete girebilsin. Müjdedir; kim Kuran’da zikredilen emir ve yasaklara uyarak hayatını yaşarsa, kişinin, gizlisini açığını ve yaptığı işleri bilen Allah, o şahsı dünyada ve ahrette koruması altında tutacaktır.
Sonuç: Yarattığı varlıkların duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını bilen ve gören Allah (cc), kadın ve erkek arasında adalet tesis edilsin, insanlar günaha sürüklenmesin ve saadetli bir ömür sürsün diye ilgili ayetlerle yol göstermiş ve nasihatte bulunmuştur. (Nûr 34) Surenin 1-34 ayetlerinde Müslüman erkeklere ve kadınlara sadece şahsî hayatlarında ve aile hayatlarında gereken hukukî sınırlar gösterilmemiş, aynı zamanda yüce ahlak prensipleri öğretilmiştir.
Nur suresinin başlangıç ayetlerinde kadın erkek ilişkileri, evlilik sorunları, iftira, iftirayı yaygınlaştırma, zinanın cezası, yardım yapılması, tesettür konuları, kadınların süslenmesi, köle statüsündekilerin durumu, mahremiyetin kalesi olan ev ortamı ve bu bağlamda evlere girip çıkmanın adabı, vb. konular ele alınmakta ve çeşitli ilahî sınırlar zikredilmektedir. Bu sınırlar dairesinde hareket edildiğinde kadının ve erkeğin maddî ve manevî varlığı korunduğu gibi, kişilerin içinde yaşadığı sosyal toplum da korunmuş olacaktır. Aksi takdirde, çeşitli şahsî ve toplumsal sorunlar ortaya çıkacak, evlilikler ya yapılmayacak ya da boşanmalar, hatta cinayetler artacak, fuhuş vb. çirkinlikler her yanda yaygınlaşacaktır.
Ele aldığımız ayetten sonra gelen Nûr 30’da, “…innallâhe ḣabîrun bimâ yasne’ûn / …Muhakkak ki Allah yaptığınız işlerden haberdardır” uyarısı yapılmaktadır. Bu ayetler, hem tehdit hem de müjdedir. Tehdittir; kadın, erkek, gizlide açıkta, her ne yaparsa yahut eyleme dönüşmeden, akıldan fikirden ne geçerse, Rab Teâlâ onları bilmektedir. Kimsenin haberi yok, kimse görmedi sanılan her işi gören ve bilen Allah, her insanın içinin ve dışının şahididir. Bu yüzden müminler, hayatı nefisleri için değil, Allah için yaşamayı öğrenmeli, kalplerine ve lisanlarına sahip olmalıdırlar. Ki, hayatın ve nimetin hesabı kolaylıkla verilsin ve kişi cennete girebilsin. Müjdedir; kim Kuran’da zikredilen emir ve yasaklara uyarak hayatını yaşarsa, kişinin, gizlisini açığını ve yaptığı işleri bilen Allah, o şahsı dünyada ve ahrette koruması altında tutacaktır.
Sonuç: Yarattığı varlıkların duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını bilen ve gören Allah (cc), kadın ve erkek arasında adalet tesis edilsin, insanlar günaha sürüklenmesin ve saadetli bir ömür sürsün diye ilgili ayetlerle yol göstermiş ve nasihatte bulunmuştur. (Nûr 34) Surenin 1-34 ayetlerinde Müslüman erkeklere ve kadınlara sadece şahsî hayatlarında ve aile hayatlarında gereken hukukî sınırlar gösterilmemiş, aynı zamanda yüce ahlak prensipleri öğretilmiştir.