Aynı zamanda Dil Edebiyat Derneği ve ŞEHİRDER üyesi de olan arkadaşım Tamer Şen’i ziyaretine gittiğimde öğrendim. Erzurum’da kovit illetine yakalanan kim var ise mutlaka yolu Tamer Şen’in de çalıştığı Sosyal Sigaoratalar Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü’ndeki bu odadan geçiyor. İlla ki geçiyor, çünkü hele de SGK’lıysa ihtiyaç duyduğu solunum cihazına ancak buraya müracaat ederek ulaşabiliyor. SGK’nın en fazla müracaat edilen birim olan burası ziyaret ettiğimde en sakin günlerden birini yaşıyordu. Son iki yıldır kovite yakalananların yakınları tarafından akına uğrayan büroda solunum cihazı imza karşılığı alınıyor, daha sonra da yine bu odaya iadesi yapılıyor. Çok sayıda solunum cihazı verilmiş buradan. Görevli doktorların onayı ile teslimatı yapılan solunum cihazlarını iade edenler kadar iade etmeyenler de oluyor. Buradan anlıyorum ki zaten sayıları kısıtlı olan cihazlar ihtiyaç tamamlandıktan sonra iade edilmeli ki diğer ihtiyaç sahipleri de bu haktan yararlansın. Böylesine kritik bir birim olmasından ötürü de diğer odaların aksine bu odalarda hijyen de çok ön planda. Maske, temizlik, hijyen uygulamasına özellikle bu odada azami önem veriliyor.
---
Cinisli’den ayraçlı nezaket!
Rasim Cinisli Erzurum’un sembol isimlerinden biridir. Özellikle Türk siyasetinde önemli bir yer edinen, AP’den Erzurum milletvekilliği yapan Cinisli ağabey, son zamanlarda ‘Bir Devrin Hafızası’ adlı hatıratıyla gündemde. Adıma imzaladığı bu kitabı bana gönderme nezaketini gösteren Cinisli, özellikle kitabın ayracını koyduğu sayfa çok manidardı. Kendisi ile ilgili olarak 7 Kasım 2017 yılında bu köşede bilhassa eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli Demirel ile ilgili Erzurum’da ki bir sohbet toplantısında ki konuşmaları ve kitabıyla ilgili Hürriyet’e verdiği röportajdaki eleştirilerine değinmiş, ‘’Demirel ile ilgili eleştirileriniz hiç yakışık almamış ağabey’’ demiştim, sitem etmiştim. İşte o ayracı koyduğu sayfa tam da Demirel ile ilgili olan yazının yeraldığı sayfa olması açısından manidardı. Çok ince düşünülmüş, güzel bir mesajdı. Demirel ile ilgili çok kötü düşünmediğini sadece bazı tavır ve davranışları sebebiyle tenkitlerinin olduğuna işaret eden Rasim Cinisli ile telefonda konuşma mutluluğuna da erdim. Telefon konuşmamızda Demirel’in saygı duyduğu bir siyasetçi olduğunu söylerken bazı hatalarına hem konuşmalarında hem de o röportajda vurgu yaptığını söylüyordu.
--
Aktivitede zirve!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde ki şirketlerden olan EJDER AŞ’nin işlettiği Palandöken’de ki fanus kafeler, özellikle yaz-kış farklı aktivitelere sahne oluyor. Sevgililer Günü, Doğum Günü ve Evlilik yıldönümlerinin kutlandığı mekanlar olarak bilinen fanus kafeler, bir an olsun boş durmadı, durmuyor. Bu arada randevu alınarak aktivitelerin gerçekleşebildiği fanus kafelerin bulunduğu alan, koyunların da aktive alanlarından oldu, alakasını çekmeye başladı. Hayvanları Koruma Günü olması sebebiyle olsa gerek dün bu fanus kafelerin etrafı koyunların akınına uğramıştı. Görevlilerin de kayıtsız kaldığı durum karşısında koyunlar gönüllerince otladı, bu günün mutluluğunu yaşadılar. Fotoğraf, fanus kafelerde aktivitede zirvenin de adı oldu. Sayıları yetersiz olan fanus kafeler gece saat 24.00’e kadar hizmet veriyor.
---
Çek bir kuru başkan!
Büyükşehir Belediyesi’nin Kazım Karabekir stadının yanındaki ETNO alanı cirit sahasında düzenlediği Cirit Turnuvası ve Oba Yaşamı Kültürü etkinliği, kaçırılacak bir etkinlik değildi bence. Bir çok renkli görüntülerin yeraldığı festival havasındaki bu proğram herşeyden önce her karesi ile basına bir malzemeydi. Hem de güzel malzeme. Ayhan Buzlak ağabeyimle gittiğim ve iyi ki de gitmişim dediğim bu etkinlik her şeyden önce Mehmet Sekmen’in hanesine yazılacak artılardan biri olsa gerek. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hasan Şahin’in büyük bir gayretinin ilk göze çarptığı etkinlikte canhıraş çalışanlar vardı. Elbette proğramın güzel geçmesi için hiçbir menfaat gözetmeksizin çalışanlardan bahsediyorum. Ahmet Kılıç, Oktay Kocaoğlu, Emre Koç, Cengiz Durular, Ergün Ünal, Muzaffer Şahin, daha adını sayamayacağım çoğu belediye yetkilisi, adeta 24 saat kafa patlatan isimler oldular. Tabi özellikle bu isimlerden ayrı tuttuğum bir isim daha var ki o da Mustafa Keleş. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı. Son yıllarda tattığım en nefis kuru fasülyesini tattıran Keleş Başkan, özellikle başına aşçı külahını takarak farkındalık ortaya koydu. Gelen misafirlere karton tabaklarına yemeklerini kazandan alıp koyan Keleş, başarılı bir organizasyonun bana göre isimsiz kahramanlarından biri oldu. Hiçbir ego yapmadan bir aşçı gibi konuklara kendi elleriyle ikramda bulunan Mustafa Keleş, festivalinin yıldızlarındandı. Bu benim son kararımdır.
---
İsli demlikte çay!
Önce gözleme, sonra da kartol gözleme. Evet. Kadayıf dolması, gözleme ikramının yanısıra kartol közlemesinin de damgasını vurduğu Cirit Turnuvası ve Oba Yaşamı Kültürü etkinliklerinde belediyenin bir çok birimlerinin stantlarının yanısıra bir stant da İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nin standıydı. Orta oyunların sahnelendiği ve izleyicilere hoş vakitler geçirmelerinin sağlandığı stanttı ziyaret edenler isli demlikte çay içme ayrıcalığını yaşadılar.
---
İşe ilk o gelir, en son o çıkardı!
Kovit illetine yakalanan bir yakınımız daha hayata veda etti. Abdullah Sekmen, benim de yakından tanıdığım vazife aşkı olan bir belediye çalışanıydı. 1970’li yılların ortalarında girdiği Erzurum Belediyesi’nin çeşitli kademelerinde görev almış, en son 2 yıl önce 65 yaş zorunluluğundan emekli olmuştu. Evlendirme memurluğu dahil bir çok birimde çalışan, en son da Strateji Müdürü iken emekli olan Abdullah Sekmen, çalışkanlığının yanısıra saygın bir kişiliği ile de tanınıyordu. En yakın çalışma arkadaşları onu anlatırken, ‘’İşine çok titizdi. Çalışmayı sever, kaytarmayı asla aklına getirmezdi. İlk işe gelen o olur, son çıkan da yine o olurdu. Kravatsız bir gün dahi onu gören olamaz. Devletin malını sürekli korur, akçeli bir iş ile bir gün dahi anılmamıştır.’’ Dediler ki, ben de bu dediklerine yüzde yüz katılırım. Çünkü ben de en az onlar kadar tanırdım Abdullah ağabeyi. 44 yıl belediyede hizmette bulunan kıymetli bir personeldi. Mehmet Sekmen başkanla bir akrabalığı yoktu, sadece soyisim benzerliği vardı. Emekli olduğunda da en eski çalışan belediyeci olarak bu köşede haberine yer vermiştim. Evliydi ama çocuğu yoktu. İki aşısını da olmuştu. Son bir hafta içerisinde yakalanmıştı kovite ve entübe halde girdiği hastaneden cenazesi çıktı. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum. Biz senden razıydık, sen de bize hakkını helal et ağabey!
---
O gelin buraya gelecek!
Gelenek ve göreneklerin yaşatılması da bir kültür zenginliğidir. Özellikle düğünlerde eskiden beri süregelen alkışkanlıkların devam ediyor olması, yetişen gençliğin de hedefi. Günümüzde de tıpkı yıllardır devam eden geleneklerin aynı yaşanıyor. Bir çok değişikliğe rağmen mesela damadın gelinin kafasına bacadan elma atılması ritüeli bugün yine devam ediyor. Gerçi şimdi bacalar kalmadı, çatı ya da apartman katlarından o gelenek devam ediyor ama olsun. İşte bu hafta sonu yapılan bir düğün seansında çekilmiş bir fotoğraf. Damat, apartmanın giriş kapısının üstündeki çatıya çıkıyor, az sonra atadan-babadan gördüğü o sahneyi yaşatacak.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Dalından düşen yaprak, rüzgarın oyuncağı olur (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Yalnızlık diye bir şey buldum, yaşa yaşa bitmiyor!
---
Cinisli’den ayraçlı nezaket!
Rasim Cinisli Erzurum’un sembol isimlerinden biridir. Özellikle Türk siyasetinde önemli bir yer edinen, AP’den Erzurum milletvekilliği yapan Cinisli ağabey, son zamanlarda ‘Bir Devrin Hafızası’ adlı hatıratıyla gündemde. Adıma imzaladığı bu kitabı bana gönderme nezaketini gösteren Cinisli, özellikle kitabın ayracını koyduğu sayfa çok manidardı. Kendisi ile ilgili olarak 7 Kasım 2017 yılında bu köşede bilhassa eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli Demirel ile ilgili Erzurum’da ki bir sohbet toplantısında ki konuşmaları ve kitabıyla ilgili Hürriyet’e verdiği röportajdaki eleştirilerine değinmiş, ‘’Demirel ile ilgili eleştirileriniz hiç yakışık almamış ağabey’’ demiştim, sitem etmiştim. İşte o ayracı koyduğu sayfa tam da Demirel ile ilgili olan yazının yeraldığı sayfa olması açısından manidardı. Çok ince düşünülmüş, güzel bir mesajdı. Demirel ile ilgili çok kötü düşünmediğini sadece bazı tavır ve davranışları sebebiyle tenkitlerinin olduğuna işaret eden Rasim Cinisli ile telefonda konuşma mutluluğuna da erdim. Telefon konuşmamızda Demirel’in saygı duyduğu bir siyasetçi olduğunu söylerken bazı hatalarına hem konuşmalarında hem de o röportajda vurgu yaptığını söylüyordu.
--
Aktivitede zirve!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde ki şirketlerden olan EJDER AŞ’nin işlettiği Palandöken’de ki fanus kafeler, özellikle yaz-kış farklı aktivitelere sahne oluyor. Sevgililer Günü, Doğum Günü ve Evlilik yıldönümlerinin kutlandığı mekanlar olarak bilinen fanus kafeler, bir an olsun boş durmadı, durmuyor. Bu arada randevu alınarak aktivitelerin gerçekleşebildiği fanus kafelerin bulunduğu alan, koyunların da aktive alanlarından oldu, alakasını çekmeye başladı. Hayvanları Koruma Günü olması sebebiyle olsa gerek dün bu fanus kafelerin etrafı koyunların akınına uğramıştı. Görevlilerin de kayıtsız kaldığı durum karşısında koyunlar gönüllerince otladı, bu günün mutluluğunu yaşadılar. Fotoğraf, fanus kafelerde aktivitede zirvenin de adı oldu. Sayıları yetersiz olan fanus kafeler gece saat 24.00’e kadar hizmet veriyor.
---
Çek bir kuru başkan!
Büyükşehir Belediyesi’nin Kazım Karabekir stadının yanındaki ETNO alanı cirit sahasında düzenlediği Cirit Turnuvası ve Oba Yaşamı Kültürü etkinliği, kaçırılacak bir etkinlik değildi bence. Bir çok renkli görüntülerin yeraldığı festival havasındaki bu proğram herşeyden önce her karesi ile basına bir malzemeydi. Hem de güzel malzeme. Ayhan Buzlak ağabeyimle gittiğim ve iyi ki de gitmişim dediğim bu etkinlik her şeyden önce Mehmet Sekmen’in hanesine yazılacak artılardan biri olsa gerek. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hasan Şahin’in büyük bir gayretinin ilk göze çarptığı etkinlikte canhıraş çalışanlar vardı. Elbette proğramın güzel geçmesi için hiçbir menfaat gözetmeksizin çalışanlardan bahsediyorum. Ahmet Kılıç, Oktay Kocaoğlu, Emre Koç, Cengiz Durular, Ergün Ünal, Muzaffer Şahin, daha adını sayamayacağım çoğu belediye yetkilisi, adeta 24 saat kafa patlatan isimler oldular. Tabi özellikle bu isimlerden ayrı tuttuğum bir isim daha var ki o da Mustafa Keleş. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı. Son yıllarda tattığım en nefis kuru fasülyesini tattıran Keleş Başkan, özellikle başına aşçı külahını takarak farkındalık ortaya koydu. Gelen misafirlere karton tabaklarına yemeklerini kazandan alıp koyan Keleş, başarılı bir organizasyonun bana göre isimsiz kahramanlarından biri oldu. Hiçbir ego yapmadan bir aşçı gibi konuklara kendi elleriyle ikramda bulunan Mustafa Keleş, festivalinin yıldızlarındandı. Bu benim son kararımdır.
---
İsli demlikte çay!
Önce gözleme, sonra da kartol gözleme. Evet. Kadayıf dolması, gözleme ikramının yanısıra kartol közlemesinin de damgasını vurduğu Cirit Turnuvası ve Oba Yaşamı Kültürü etkinliklerinde belediyenin bir çok birimlerinin stantlarının yanısıra bir stant da İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nin standıydı. Orta oyunların sahnelendiği ve izleyicilere hoş vakitler geçirmelerinin sağlandığı stanttı ziyaret edenler isli demlikte çay içme ayrıcalığını yaşadılar.
---
İşe ilk o gelir, en son o çıkardı!
Kovit illetine yakalanan bir yakınımız daha hayata veda etti. Abdullah Sekmen, benim de yakından tanıdığım vazife aşkı olan bir belediye çalışanıydı. 1970’li yılların ortalarında girdiği Erzurum Belediyesi’nin çeşitli kademelerinde görev almış, en son 2 yıl önce 65 yaş zorunluluğundan emekli olmuştu. Evlendirme memurluğu dahil bir çok birimde çalışan, en son da Strateji Müdürü iken emekli olan Abdullah Sekmen, çalışkanlığının yanısıra saygın bir kişiliği ile de tanınıyordu. En yakın çalışma arkadaşları onu anlatırken, ‘’İşine çok titizdi. Çalışmayı sever, kaytarmayı asla aklına getirmezdi. İlk işe gelen o olur, son çıkan da yine o olurdu. Kravatsız bir gün dahi onu gören olamaz. Devletin malını sürekli korur, akçeli bir iş ile bir gün dahi anılmamıştır.’’ Dediler ki, ben de bu dediklerine yüzde yüz katılırım. Çünkü ben de en az onlar kadar tanırdım Abdullah ağabeyi. 44 yıl belediyede hizmette bulunan kıymetli bir personeldi. Mehmet Sekmen başkanla bir akrabalığı yoktu, sadece soyisim benzerliği vardı. Emekli olduğunda da en eski çalışan belediyeci olarak bu köşede haberine yer vermiştim. Evliydi ama çocuğu yoktu. İki aşısını da olmuştu. Son bir hafta içerisinde yakalanmıştı kovite ve entübe halde girdiği hastaneden cenazesi çıktı. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum. Biz senden razıydık, sen de bize hakkını helal et ağabey!
---
O gelin buraya gelecek!
Gelenek ve göreneklerin yaşatılması da bir kültür zenginliğidir. Özellikle düğünlerde eskiden beri süregelen alkışkanlıkların devam ediyor olması, yetişen gençliğin de hedefi. Günümüzde de tıpkı yıllardır devam eden geleneklerin aynı yaşanıyor. Bir çok değişikliğe rağmen mesela damadın gelinin kafasına bacadan elma atılması ritüeli bugün yine devam ediyor. Gerçi şimdi bacalar kalmadı, çatı ya da apartman katlarından o gelenek devam ediyor ama olsun. İşte bu hafta sonu yapılan bir düğün seansında çekilmiş bir fotoğraf. Damat, apartmanın giriş kapısının üstündeki çatıya çıkıyor, az sonra atadan-babadan gördüğü o sahneyi yaşatacak.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Dalından düşen yaprak, rüzgarın oyuncağı olur (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Yalnızlık diye bir şey buldum, yaşa yaşa bitmiyor!