MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, dik duruşun temsilcileri olarak gerekirse gemileri yakar ama devletin bekasını ilgilendiren konularda taviz veremeyeceklerini söyledi.
Pusula Gazetesi’ni ziyaret eden Aydın, Genel Koordinatör Sevda Güneş’e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dış siyasette Türkiye’ye yönelik oynanan oyunları değerlendiren MHP Milletvekili, “ Kudüs bizim kaderimizdir” dedi.
Milliyetçi Harekât Partisi olarak günübirlik siyasi mesaj verilmediğinin altını çizen Prof. Dr. Kamil Aydın şunları söyledi:
Gerçekten Türk milliyetçiliğini temsil eden hareketin bir mensuplarıyız. Biz geçmişten aldığımız güçle geleceği bir projeksiyon sunmaya çalışırız. Dolayısıyla biz şanlı tarihimizin bilincinde olarak hep şunu gördük; Selahattin Eyyubi’den haçlı seferlerine kadar Kudüs bizim kutsal emanetimizdi. Hatta genel başkanımızın ifadesiyle Kudüs bizim kaderimizdi. Biz kaderimizden vazgeçmeyiz. Dün de vazgeçmedik bugün de vazgeçmiyoruz.
Kudüs bizim için çok önemli şeyler ifade ediyor. Yavuz Selim Mısır seferi sonrasında kutsal emanetleri aldığında bir söz söylemişti; ‘Biz buranın hakimi değil, hadimiyiz’. Yani biz buraya hizmet için geldik, haşa kutsal yerlerin hakimi, padişahı, kralı değiliz. Biz Allah’a şükür ancak İslam’a hizmet etmek olarak kendimizi görürüz. Ama maalesef 1917’de İngiliz emperyalizminin uşaklığını yapan Şerif Hüseyin başta olmak üzere bir sürü kabileler bizi, Osmanlı’yı arkadan vurmuşlardır. Bugün maalesef İslam tarihini yok etmeye çalışıyorlar. Bu bizim kabul edilemezimizdir. Osmanlı’da 400 yıl idaremizde kalan Kudüs bizim en büyük emanetimizdi ve ona ihanet etmedik.
Türkiye bölgede lider ülke
Türkiye Recep Tayyip Erdoğan üzerinden, resimde Erdoğan ama arkasında Türkiye Cumhuriyeti var bölgesinde lider bir devlet, lider bir gücüz. Dolayısıyla bundan rahatsız olan güçler darbe denediler başarılı olamadılar, ekonomik bir takım sarsıntılar denemeye çalıştılar başaramadılar. En son manevi değerlerimize saldırmakla devam ettiler yani Kudüs olayı. Yıllar önce alınan ama bir türlü uygulanmayan karar. Bugün ne oldu da Amerika Kudüs’ü başkent ilan etti? Aynı zamanda Osmanlı’nın Kudüs’ten çıkışının 100’üncü yılında.
Dik duruşun tarafıyız
Bunlar bizi test ediyorlar. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerekirse gemileri de yakarız. Bir Türk İslam davası neferi olarak olmazsa olmazlarımız bellidir; milli bekamız ve manevi değerlerimiz. Biz dik duruşun bir tarafıyız. Birleşmiş Milletler’in kararı bize moral motive oldu ve Müslümanlar rahat bir nefes aldı. İnşallah bu bir hayra vesile olacak.
Araplar sınıfta kaldı
İslam İşbirliği Teşkilatının toplantısına bakın, bölgede güya güçlü olduklarını söyleyenlerin katılmadığını görürsünüz. Suudi Arabistan ve Mısır üst düzeyde katılım sağlamadı. Diğer ülkeler katılım sağlamadı. Bu çatlak sesler de oralardan geliyor. Hatta daha ağır ithamlarla Arabistan’ın İsrail ile bir takım anlaşmalar yaptığını hatta İran üzerine ortak bir operasyonu planladıklarını söylüyorlar. Bu kimin sesi tabi ki de sahibi Amerika’nın. Trump ne diyorsa onu yapıyor. Biz bunun farkındayız.
Fahreddin Paşa’ya ya da benim ecdadıma yapılan saygısızlık bunların da bir parçası. Bunları dün de yapıyorlardı. Yani tarihe iyi bakarsanız Suriye’de bunlar Osmanlı askerlerinin karınlarını deşip altın arayan zihniyetin temsilcileri. Bunlar hala kabile zihniyetiyle devam eden bir güruhtan ibaret. Dolayısıyla kimin uşağıysa onun sesini yansıtıyor.
Pusula Gazetesi’ni ziyaret eden Aydın, Genel Koordinatör Sevda Güneş’e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dış siyasette Türkiye’ye yönelik oynanan oyunları değerlendiren MHP Milletvekili, “ Kudüs bizim kaderimizdir” dedi.
Milliyetçi Harekât Partisi olarak günübirlik siyasi mesaj verilmediğinin altını çizen Prof. Dr. Kamil Aydın şunları söyledi:
Gerçekten Türk milliyetçiliğini temsil eden hareketin bir mensuplarıyız. Biz geçmişten aldığımız güçle geleceği bir projeksiyon sunmaya çalışırız. Dolayısıyla biz şanlı tarihimizin bilincinde olarak hep şunu gördük; Selahattin Eyyubi’den haçlı seferlerine kadar Kudüs bizim kutsal emanetimizdi. Hatta genel başkanımızın ifadesiyle Kudüs bizim kaderimizdi. Biz kaderimizden vazgeçmeyiz. Dün de vazgeçmedik bugün de vazgeçmiyoruz.
Kudüs bizim için çok önemli şeyler ifade ediyor. Yavuz Selim Mısır seferi sonrasında kutsal emanetleri aldığında bir söz söylemişti; ‘Biz buranın hakimi değil, hadimiyiz’. Yani biz buraya hizmet için geldik, haşa kutsal yerlerin hakimi, padişahı, kralı değiliz. Biz Allah’a şükür ancak İslam’a hizmet etmek olarak kendimizi görürüz. Ama maalesef 1917’de İngiliz emperyalizminin uşaklığını yapan Şerif Hüseyin başta olmak üzere bir sürü kabileler bizi, Osmanlı’yı arkadan vurmuşlardır. Bugün maalesef İslam tarihini yok etmeye çalışıyorlar. Bu bizim kabul edilemezimizdir. Osmanlı’da 400 yıl idaremizde kalan Kudüs bizim en büyük emanetimizdi ve ona ihanet etmedik.
Türkiye bölgede lider ülke
Türkiye Recep Tayyip Erdoğan üzerinden, resimde Erdoğan ama arkasında Türkiye Cumhuriyeti var bölgesinde lider bir devlet, lider bir gücüz. Dolayısıyla bundan rahatsız olan güçler darbe denediler başarılı olamadılar, ekonomik bir takım sarsıntılar denemeye çalıştılar başaramadılar. En son manevi değerlerimize saldırmakla devam ettiler yani Kudüs olayı. Yıllar önce alınan ama bir türlü uygulanmayan karar. Bugün ne oldu da Amerika Kudüs’ü başkent ilan etti? Aynı zamanda Osmanlı’nın Kudüs’ten çıkışının 100’üncü yılında.
Dik duruşun tarafıyız
Bunlar bizi test ediyorlar. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerekirse gemileri de yakarız. Bir Türk İslam davası neferi olarak olmazsa olmazlarımız bellidir; milli bekamız ve manevi değerlerimiz. Biz dik duruşun bir tarafıyız. Birleşmiş Milletler’in kararı bize moral motive oldu ve Müslümanlar rahat bir nefes aldı. İnşallah bu bir hayra vesile olacak.
Araplar sınıfta kaldı
İslam İşbirliği Teşkilatının toplantısına bakın, bölgede güya güçlü olduklarını söyleyenlerin katılmadığını görürsünüz. Suudi Arabistan ve Mısır üst düzeyde katılım sağlamadı. Diğer ülkeler katılım sağlamadı. Bu çatlak sesler de oralardan geliyor. Hatta daha ağır ithamlarla Arabistan’ın İsrail ile bir takım anlaşmalar yaptığını hatta İran üzerine ortak bir operasyonu planladıklarını söylüyorlar. Bu kimin sesi tabi ki de sahibi Amerika’nın. Trump ne diyorsa onu yapıyor. Biz bunun farkındayız.
Fahreddin Paşa’ya ya da benim ecdadıma yapılan saygısızlık bunların da bir parçası. Bunları dün de yapıyorlardı. Yani tarihe iyi bakarsanız Suriye’de bunlar Osmanlı askerlerinin karınlarını deşip altın arayan zihniyetin temsilcileri. Bunlar hala kabile zihniyetiyle devam eden bir güruhtan ibaret. Dolayısıyla kimin uşağıysa onun sesini yansıtıyor.