Bugünki köşe yazımızda Osmanlı Devletinde birden fazla şahsiyeti alarak devam ediyoruz. Avrupa’yı korkutan büyük Türk hakanı Atilla, Anadolu Selçuklu Devletinin en parlak dönemini yaşatan I. Alaeddin Keykubat, özellikle Niğbolu Savaşında göstermiş olduğu kahramanlıklar I. Beyazıt Han, projeleriyle Sokullu Mehmet Paşa kısa ve öz bilgilerle sizi bekliyor. Keyifli okumalar dilerim
ATİLLA
Avrupa’ya Türk kültür ve medeniyetini taşıyıp, Balamir tarafından kurulmuş olan Avrupa Hun Devletinin en parlak dönemi ise Attila dönemi olmuştur. Avrupalıların Tanrının Kırbacı olarak tanımladığı, film ve tiyatro oyunlarına konu olan Atilla, askeri yönü ve dış politikadaki attığı adımlar ile bugüne ışık tutan bir devlet adamı olmuştur. Almanların meşhur Nibelungen Destanında Etzel adlı kahraman olarak bilinen Attila’nın asıl hedefi ise Batı Roma İmparatorluğunu ele geçirmek olmuştur. Adına Etzelburg şehrinin inşa edildiği söylenilen ve papanın karşısında diz çöktüğü Attila, zekâsı ve cesareti ile Türk’ün Avrupa’da ki yüzü olmuştur. Türk kültürü Macaristan Ovasında hayat bulmuş, Avrupalılar çocuklarını Tanrının Kırbacı adını verdikleri Attila’yı öne sürerek susturmayı yüzyıllarca adet edinmişlerdir.
ALAEDDİN KEYKUBAT
1077 yılında İznik merkezli olarak Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından temelleri atılan Anadolu Selçuklu Devletinin en parlak dönemini yaşatan hükümdarı Sultan Alaeddin Keykubat’tır. Döneminde devletin sınırları Aras boyların ve Van Gölüne kadar uzanmış, kurduğu güçlü donanma ile devletin hâkimiyeti Kırım’a kadar varmıştır. Âlimlere değer vermiş ve onları himayeleri altına almıştır. Asıl tehlikenin Moğollar olduğunu görmüş, Eyyubi ve Harzemşahlara ittifak teklifinde bulunmuştur. Ahlatı kuşatıp, ittifak teklifine olumsuz cevap veren Harzemşahlar ile 1230 yılında Yassıçemen Savaşı yapmış ve zafer kazanmıştır. Başkent Konya’da hayata bir suikast sonucu veda etmiş, oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanı politikaları attığı adımların ne kadar doğru olduğunu göstermiş, Moğollar 1243 yılında Kösedağ Savaşında Anadolu Selçuklu Devletini yenerek, yıkılış sürecini de başlatmıştır.
YILDIRIM BEYAZIT
Anadolu Türk siyasi birliğini büyük ölçüde sağlayan, peygamber izinde gidip Osmanlı tarihinde ilk defa İstanbul’u kuşatan Yıldırım Beyazıt olmuş; fakat hedefine varamamıştır. İlkinde haçlı ittifakı Niğbolu Savaşıyla buna engel olurken bir diğerin de ise Timur, Ankara Savaşı ile Yıldırım’ın hayallerini yarım bırakmıştır. Savaşlarda göstermiş olduğu sürat ve cesareti ona “Yıldırım” unvanını kazandırmış, ömrü savaş meydanlarında geçmiştir. Niğbolu’da haçlılar galebe çaldığında Abbasi Halifesi tarafından Anadolu’nun Sultanı ilan edilmiş, itibari günden güne artmıştır. Anadoluhisarı’nı yaptırmış, askere ilk defa cülus bahşişini de o dağıtmıştır. Yıldırım Beyazıt: Yenileceğinden korkan daima yenilir. Gidin, daha çok müttefik ve daha büyük ordularla karşıma çıkın ki, kazanacağım şan ve zafer de daha büyük olsun.” Derken aslında savaşmaktan korkmayan bir şahsiyet olduğunu da ortaya koymuştur.
SOKULLU MEHMET PAŞA
Osmanlı Devletinde bir döneme ismini veren siyaset adamı, veziriazam Sokullu Mehmet Paşa, Balkanlarda dünyaya gelmiş, saraya alınmış üstün zekâsı ve kabiliyeti ile basamakları hızlı bir şekilde geçmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan sadrazamlık görevi III. Murat döneminde devam etmiş, bir divan toplantısı sırasında öldürülmüştür. Don-Volga, Süveyş ve İznik-Sapanca kanalı projelerinin mimari olmuş, Venedik elçisine verdiği cevap ile hafızalarımızda yer edinmiştir. “ Siz İnebahtı deniz savaşında bizim sakalımızı kestiniz, biz ise Kıbrıs’ta sizin kolunuzu kestik. Kesilen sakal daha gür gelir; fakat kesilen kol bir daha geri gelmez.” Sokullu Mehmet Paşa, Don-Volga Kanalı ile Karadeniz ve Hazar’ı birbirine bağlamak istemiş, onun bu projesini 1950’li yıllarda ondan 4 asır sonra Ruslar gerçekleştirmiştir. Kızıldeniz ile Akdeniz’i birleştirme projesi olan Süveyş Kanalını ise 1869 yılında Fransa açarak gerçekleştirmiştir. Geleceği okumak bu olsa gerek.
ATİLLA
Avrupa’ya Türk kültür ve medeniyetini taşıyıp, Balamir tarafından kurulmuş olan Avrupa Hun Devletinin en parlak dönemi ise Attila dönemi olmuştur. Avrupalıların Tanrının Kırbacı olarak tanımladığı, film ve tiyatro oyunlarına konu olan Atilla, askeri yönü ve dış politikadaki attığı adımlar ile bugüne ışık tutan bir devlet adamı olmuştur. Almanların meşhur Nibelungen Destanında Etzel adlı kahraman olarak bilinen Attila’nın asıl hedefi ise Batı Roma İmparatorluğunu ele geçirmek olmuştur. Adına Etzelburg şehrinin inşa edildiği söylenilen ve papanın karşısında diz çöktüğü Attila, zekâsı ve cesareti ile Türk’ün Avrupa’da ki yüzü olmuştur. Türk kültürü Macaristan Ovasında hayat bulmuş, Avrupalılar çocuklarını Tanrının Kırbacı adını verdikleri Attila’yı öne sürerek susturmayı yüzyıllarca adet edinmişlerdir.
ALAEDDİN KEYKUBAT
1077 yılında İznik merkezli olarak Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından temelleri atılan Anadolu Selçuklu Devletinin en parlak dönemini yaşatan hükümdarı Sultan Alaeddin Keykubat’tır. Döneminde devletin sınırları Aras boyların ve Van Gölüne kadar uzanmış, kurduğu güçlü donanma ile devletin hâkimiyeti Kırım’a kadar varmıştır. Âlimlere değer vermiş ve onları himayeleri altına almıştır. Asıl tehlikenin Moğollar olduğunu görmüş, Eyyubi ve Harzemşahlara ittifak teklifinde bulunmuştur. Ahlatı kuşatıp, ittifak teklifine olumsuz cevap veren Harzemşahlar ile 1230 yılında Yassıçemen Savaşı yapmış ve zafer kazanmıştır. Başkent Konya’da hayata bir suikast sonucu veda etmiş, oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanı politikaları attığı adımların ne kadar doğru olduğunu göstermiş, Moğollar 1243 yılında Kösedağ Savaşında Anadolu Selçuklu Devletini yenerek, yıkılış sürecini de başlatmıştır.
YILDIRIM BEYAZIT
Anadolu Türk siyasi birliğini büyük ölçüde sağlayan, peygamber izinde gidip Osmanlı tarihinde ilk defa İstanbul’u kuşatan Yıldırım Beyazıt olmuş; fakat hedefine varamamıştır. İlkinde haçlı ittifakı Niğbolu Savaşıyla buna engel olurken bir diğerin de ise Timur, Ankara Savaşı ile Yıldırım’ın hayallerini yarım bırakmıştır. Savaşlarda göstermiş olduğu sürat ve cesareti ona “Yıldırım” unvanını kazandırmış, ömrü savaş meydanlarında geçmiştir. Niğbolu’da haçlılar galebe çaldığında Abbasi Halifesi tarafından Anadolu’nun Sultanı ilan edilmiş, itibari günden güne artmıştır. Anadoluhisarı’nı yaptırmış, askere ilk defa cülus bahşişini de o dağıtmıştır. Yıldırım Beyazıt: Yenileceğinden korkan daima yenilir. Gidin, daha çok müttefik ve daha büyük ordularla karşıma çıkın ki, kazanacağım şan ve zafer de daha büyük olsun.” Derken aslında savaşmaktan korkmayan bir şahsiyet olduğunu da ortaya koymuştur.
SOKULLU MEHMET PAŞA
Osmanlı Devletinde bir döneme ismini veren siyaset adamı, veziriazam Sokullu Mehmet Paşa, Balkanlarda dünyaya gelmiş, saraya alınmış üstün zekâsı ve kabiliyeti ile basamakları hızlı bir şekilde geçmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan sadrazamlık görevi III. Murat döneminde devam etmiş, bir divan toplantısı sırasında öldürülmüştür. Don-Volga, Süveyş ve İznik-Sapanca kanalı projelerinin mimari olmuş, Venedik elçisine verdiği cevap ile hafızalarımızda yer edinmiştir. “ Siz İnebahtı deniz savaşında bizim sakalımızı kestiniz, biz ise Kıbrıs’ta sizin kolunuzu kestik. Kesilen sakal daha gür gelir; fakat kesilen kol bir daha geri gelmez.” Sokullu Mehmet Paşa, Don-Volga Kanalı ile Karadeniz ve Hazar’ı birbirine bağlamak istemiş, onun bu projesini 1950’li yıllarda ondan 4 asır sonra Ruslar gerçekleştirmiştir. Kızıldeniz ile Akdeniz’i birleştirme projesi olan Süveyş Kanalını ise 1869 yılında Fransa açarak gerçekleştirmiştir. Geleceği okumak bu olsa gerek.