1990'larda Milliyet Gazetesi Erzurum Bürosu'nda başlamıştı gazetecilik maceram. Üniversite serüveniyle birlikte başlamıştı. O yıllar meslek büyükleri vardı, gazeteciler bir araya gelebiliyor, mesleki sohbetler yapabiliyordu. Hatırlarım; Hürriyet, Milliyet ve Tercüman Gazetelerinin büroları vardı. Rahmetli Demir Bilirdönmez'in hatıralarını anlattığı hoş sohbetleri, Zeki Alasya, Metin Akpınar'ın "Deliler" "Yasaklar" ve diğer hicivleri teyp kasetinden dinleyerek devam ederdik.
Gazeteciliğin değer olduğu, paranın ikinci planda kaldığı yıllardı. 12 Eylül Darbesi sonrası demokrasiye yeni ısındığımız dönemlerdi. Radyonun dinlendiği galiba son zamanlardı. Güzel ve ağızda tat bırakan yıllardı.
Biliyorsunuz 1960 sonrası 2000'lere kadar Türkiye'de "zinde" güçler gerektiği zaman etkin olmuşlardı. Küreselcilerin işine gelmeyen hareketler Türkiye'de iktidarların değişmesine yol açardı. Halk, olayları daha çok darbeci asker, kötü iktidar düzleminde ele alırdı. Oysa, geçmiş yıllar ABD merkezli "Gladyo"nun etkinliğiyle geçmişti.
Siyasal açıdan bakmıyorum, ancak tespiti yapmak gerekiyor. Türkiye artık Ankara'dan yönetiliyor. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in Halk TV'de söyledikleri akla hayale gelmez şeyler. İktidarı eleştirmek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olmak hiçbir şekilde demokrasi dışı beklenetiye yol açmamalı. Metin Akpınar gibi bir mizah ustası, Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirecekse sanatını kullanmalıydı.
Gelinen süreçte bir kesim, "mahkeme neyin nesi" görüşünde, belki ama her iktidara kızanların geçmiş karanlık günlerin özlemine kapılmaması gerektiğini artık öğrenmesi gerekmez mi?
Hakkındaki iddialarla ilgili olarak Sabah Gazetesine konuşan Mehmet Şevket Eygi, kendisi hakkında konuşulanların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sabah Gazetesinde yer alan habere göre 'Bir TV programında, eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi başkanı İsmail Pekin'in "Fetullah Gülen ve Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959'da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi" iddiasına Eygi'den yanıt geldi. Pekin'in iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu belirten Eygi, "Bu iddialar yalandır, iftiradır, asılsızdır, düzmecedir, tamamen uydurmadır, gerçekle ilgisi yoktur. Pekin'in bu iftiraları nedeniyle tazminat davası açıyorum" dedi. 16 Şubat 1969'da ABD'nin 6. Filo'suna yönelik protestolarda yaşanan olayları organize ettiği iddialarına da yanıt veren Eygi, kendisinin olay sırasında hac icin Arabistan'da olduğunu söyleyerek, "Takdir ederseniz, telefon yok. İstanbul'la görüşme için Roma aktarmalı 1 gün önceden telefon görüşmesi ayarlamak durumundasınız. Türkiye'de ne olup bittiğinden bile haberim yoktu. Bu iddiaların hiçbiri gerçek değil" dedi." (Sabah)
Türkiye'de 2000'lere kadar süren, Batı patentli ülkeyi dizayn etme, meşru iktidarları düzene sokma işlerinin küresel parmağına dair iddia ve düşünceleri aktardığım önceki yazımda, alıntılar yapmıştım. Alıntıda ismi geçen Mehmet Şevket Eygi'nin açıklamasını bu çerçevede gazetecilik ilkeleri gereği yayınlıyorum. (Kenan Biliz)
Gazeteciliğin değer olduğu, paranın ikinci planda kaldığı yıllardı. 12 Eylül Darbesi sonrası demokrasiye yeni ısındığımız dönemlerdi. Radyonun dinlendiği galiba son zamanlardı. Güzel ve ağızda tat bırakan yıllardı.
Biliyorsunuz 1960 sonrası 2000'lere kadar Türkiye'de "zinde" güçler gerektiği zaman etkin olmuşlardı. Küreselcilerin işine gelmeyen hareketler Türkiye'de iktidarların değişmesine yol açardı. Halk, olayları daha çok darbeci asker, kötü iktidar düzleminde ele alırdı. Oysa, geçmiş yıllar ABD merkezli "Gladyo"nun etkinliğiyle geçmişti.
Siyasal açıdan bakmıyorum, ancak tespiti yapmak gerekiyor. Türkiye artık Ankara'dan yönetiliyor. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in Halk TV'de söyledikleri akla hayale gelmez şeyler. İktidarı eleştirmek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olmak hiçbir şekilde demokrasi dışı beklenetiye yol açmamalı. Metin Akpınar gibi bir mizah ustası, Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirecekse sanatını kullanmalıydı.
Gelinen süreçte bir kesim, "mahkeme neyin nesi" görüşünde, belki ama her iktidara kızanların geçmiş karanlık günlerin özlemine kapılmaması gerektiğini artık öğrenmesi gerekmez mi?
Şevket Eygi, "Gerçek dışı"
Hakkındaki iddialarla ilgili olarak Sabah Gazetesine konuşan Mehmet Şevket Eygi, kendisi hakkında konuşulanların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sabah Gazetesinde yer alan habere göre 'Bir TV programında, eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi başkanı İsmail Pekin'in "Fetullah Gülen ve Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959'da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi" iddiasına Eygi'den yanıt geldi. Pekin'in iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu belirten Eygi, "Bu iddialar yalandır, iftiradır, asılsızdır, düzmecedir, tamamen uydurmadır, gerçekle ilgisi yoktur. Pekin'in bu iftiraları nedeniyle tazminat davası açıyorum" dedi. 16 Şubat 1969'da ABD'nin 6. Filo'suna yönelik protestolarda yaşanan olayları organize ettiği iddialarına da yanıt veren Eygi, kendisinin olay sırasında hac icin Arabistan'da olduğunu söyleyerek, "Takdir ederseniz, telefon yok. İstanbul'la görüşme için Roma aktarmalı 1 gün önceden telefon görüşmesi ayarlamak durumundasınız. Türkiye'de ne olup bittiğinden bile haberim yoktu. Bu iddiaların hiçbiri gerçek değil" dedi." (Sabah)
Türkiye'de 2000'lere kadar süren, Batı patentli ülkeyi dizayn etme, meşru iktidarları düzene sokma işlerinin küresel parmağına dair iddia ve düşünceleri aktardığım önceki yazımda, alıntılar yapmıştım. Alıntıda ismi geçen Mehmet Şevket Eygi'nin açıklamasını bu çerçevede gazetecilik ilkeleri gereği yayınlıyorum. (Kenan Biliz)