MOSSAD’ın hedefleri büyük, hedef doğrultusunda ‘İnsana Dayalı İstihbarat” yani Humint operasyonu başlatıyor. Hedef Türkiye’de eğitim gören Filistinli öğrenciler. Görünürde her şey MOSSAD için iyi gitmektedir. Öğrencilere sosyal medya üzerinden ulaşılıyor, muhbirlik karşısında aylık 2 ile 3 bin dolar para ödeniyor. Filistinli öğrenciler şüpheli durumu MİT’e bildiriyorlar.
Operasyon Ekim 2021’de nihayete erdiğinde basında bir haber yer alıyor. 15 İsrail ajanı suçüstü yakalandı. Perde arkasını El Cezire televizyonu haber/belgesel tadında haberleştirilip yayınlandı. MİT’in, MOSSAD’ın içinden geçtiği operasyonun detayları ortaya çıktı.
Uzmanından değerlendirmeyi alalım; “Mossad’a yönelik MİT operasyonu ile ilgili Al Jazeera de yayınlanan belgeselde öne çıkan kısımları değerlendirelim. Mossad, Türkiye’de yaşayan Filistinli öğrenciler vasıtasıyla, özellikle Hamas ile irtibatlı olan şahıslar ve bu şahısların faaliyetleri hakkında espiyonaj yapmayı hedefliyor. Mimlenen şahıslarla sosyal medyaları vasıtasıyla ilk temas gerçekleştirilip, şahısların para ihtiyaçlarının giderilmesi hatta sağlık sorunlarıyla ilgilenilmesi gibi yöntemleri de kullanarak irtibatlar yavaş yavaş geliştiriyor.
Yani; klasik bir haber elemanı mimleme, bir cover story (maske hikaye) ile temas sağlama, ilişkiyi geliştirme ve faaliyetin içine çekerek, angaje etme….Bu süreçlerden MİT haberdar oluyor. Çünkü MİT’in bu tür yabancı öğrenci toplulukları içinde çeşitli kaynakları zaten eskiden beri bulunmaktadır.
Kendileri ile temas kurulan bazı şahıslar da bu gelişmeleri Teşkilat’a bildiriyorlar. Bu şahısların bazıları dublaj elamanı haline getiriliyor ve operasyon için gerekli teknik delillerin temin edilmesi süreci de başlıyor. Bu şahıslar vasıtasıyla yanlış bilgiler de aktarılarak, 5-Mossad manipüle de ediliyor.Mossad’ın para transferlerini western union ile yapması, irtibatların geliştirilmesine ve faaliyetlerin deşifresine katkı sunuyor. Hedef haline getirilen şahısların cep telefonları ve bilgisayarlarının da teknik kontrolü ile faaliyet geliştiriliyor.
Hedeflere yönelik fiziki takipler de yapılıyor. Bu takiplerde dronelar da kullanılıyor. Bu yeni bir şey. Bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler…Teknoloji ne kadar faydalı yani…Buna bayıldım...Çok iyi.. Sonuçta operasyon için gerekli dokümanteler yapılıyor.
Buraya kadar olan her şey aslında standart bir kontr/espiyonaj faaliyeti…
Faaliyet esnasında, Mossad’ın Brüksel merkezli Sewak Charity isimli sahte maske kuruluşunun deşifre edilmesi, bu derneğin siber espiyonaj operasyonu ile kontrol altına alınması ve derneğin web sitesinin İsrail’den yönetildiğinin deşifre edilmesi de harika. Bu da MİT’in siber espiyonaj kapasitesini göstermesi bakımından iyi bir örnek. Mossad’ın Avrupa vizelerini çok rahatlıkla temin edebilmesi de oldukça ilginç.
Yani Mossad ya bu konsolosluklarda kendine çalışan haber elamanları temin etmiş ya da bu ülkelerle bu konuda bir istihbarat işbirliği anlaşması var. Ama benim Tekilat’ın bu operasyonunda tam anlamıyla bayıldığım şey ise Creative Student Society sahte bir dernek ve Ebu Ahmed isimli sahte bir karakter yaratılarak, Mossad tam anlamıyla tuzağa düşürülmesi. Bu dernek vasıtasıyla Mossad’a yöenlik kontr/espiyonaj operasyonu tam anlamıyla olgunlaştırılıp, tüm detaylar daha da netleştiriliyor…
Bu fikir, kimin aklına geldiyse, bu eski meslektaşımı tebrik ederim. Tam bir zeka işi. Boşuna demiyor. Kimse Türk istihbarat meslek memurları gibi pratik zekalı ve çözüm üretici olamaz... (Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı/Eski İstihbaratçı/Akademisyen)
Unutmadan, El Cezire’nin haber belgeselini mutlaka izleyin. Gurur duyacaksınız…
Operasyon Ekim 2021’de nihayete erdiğinde basında bir haber yer alıyor. 15 İsrail ajanı suçüstü yakalandı. Perde arkasını El Cezire televizyonu haber/belgesel tadında haberleştirilip yayınlandı. MİT’in, MOSSAD’ın içinden geçtiği operasyonun detayları ortaya çıktı.
Uzmanından değerlendirmeyi alalım; “Mossad’a yönelik MİT operasyonu ile ilgili Al Jazeera de yayınlanan belgeselde öne çıkan kısımları değerlendirelim. Mossad, Türkiye’de yaşayan Filistinli öğrenciler vasıtasıyla, özellikle Hamas ile irtibatlı olan şahıslar ve bu şahısların faaliyetleri hakkında espiyonaj yapmayı hedefliyor. Mimlenen şahıslarla sosyal medyaları vasıtasıyla ilk temas gerçekleştirilip, şahısların para ihtiyaçlarının giderilmesi hatta sağlık sorunlarıyla ilgilenilmesi gibi yöntemleri de kullanarak irtibatlar yavaş yavaş geliştiriyor.
Yani; klasik bir haber elemanı mimleme, bir cover story (maske hikaye) ile temas sağlama, ilişkiyi geliştirme ve faaliyetin içine çekerek, angaje etme….Bu süreçlerden MİT haberdar oluyor. Çünkü MİT’in bu tür yabancı öğrenci toplulukları içinde çeşitli kaynakları zaten eskiden beri bulunmaktadır.
Kendileri ile temas kurulan bazı şahıslar da bu gelişmeleri Teşkilat’a bildiriyorlar. Bu şahısların bazıları dublaj elamanı haline getiriliyor ve operasyon için gerekli teknik delillerin temin edilmesi süreci de başlıyor. Bu şahıslar vasıtasıyla yanlış bilgiler de aktarılarak, 5-Mossad manipüle de ediliyor.Mossad’ın para transferlerini western union ile yapması, irtibatların geliştirilmesine ve faaliyetlerin deşifresine katkı sunuyor. Hedef haline getirilen şahısların cep telefonları ve bilgisayarlarının da teknik kontrolü ile faaliyet geliştiriliyor.
Hedeflere yönelik fiziki takipler de yapılıyor. Bu takiplerde dronelar da kullanılıyor. Bu yeni bir şey. Bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler…Teknoloji ne kadar faydalı yani…Buna bayıldım...Çok iyi.. Sonuçta operasyon için gerekli dokümanteler yapılıyor.
Buraya kadar olan her şey aslında standart bir kontr/espiyonaj faaliyeti…
Faaliyet esnasında, Mossad’ın Brüksel merkezli Sewak Charity isimli sahte maske kuruluşunun deşifre edilmesi, bu derneğin siber espiyonaj operasyonu ile kontrol altına alınması ve derneğin web sitesinin İsrail’den yönetildiğinin deşifre edilmesi de harika. Bu da MİT’in siber espiyonaj kapasitesini göstermesi bakımından iyi bir örnek. Mossad’ın Avrupa vizelerini çok rahatlıkla temin edebilmesi de oldukça ilginç.
Yani Mossad ya bu konsolosluklarda kendine çalışan haber elamanları temin etmiş ya da bu ülkelerle bu konuda bir istihbarat işbirliği anlaşması var. Ama benim Tekilat’ın bu operasyonunda tam anlamıyla bayıldığım şey ise Creative Student Society sahte bir dernek ve Ebu Ahmed isimli sahte bir karakter yaratılarak, Mossad tam anlamıyla tuzağa düşürülmesi. Bu dernek vasıtasıyla Mossad’a yöenlik kontr/espiyonaj operasyonu tam anlamıyla olgunlaştırılıp, tüm detaylar daha da netleştiriliyor…
Bu fikir, kimin aklına geldiyse, bu eski meslektaşımı tebrik ederim. Tam bir zeka işi. Boşuna demiyor. Kimse Türk istihbarat meslek memurları gibi pratik zekalı ve çözüm üretici olamaz... (Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı/Eski İstihbaratçı/Akademisyen)
Unutmadan, El Cezire’nin haber belgeselini mutlaka izleyin. Gurur duyacaksınız…