
Türkiye ne çektiyse oluşturulan şu suni gündemden çekti. Ülkenin güneyinde PKK gözümüzün içine baka baka silahlandırılırken, biz artık dağa çıkışlar azaldı diye seviniyoruz. Dağa gerek kalmadığını göremiyoruz.
Dış güçler Türkiye’yi diz çöktürmek için adım adım hedeflerine ilerlerken bizler, “ Müftüler nikâh kıysın mı, kıymasın mı?” diye tartışıyoruz.
Suriye’de, Irak’ta geliyorum diye bağıran bir devlet kuruluyor, biz ülke olarak bir meczubun “yeni bir devlet kuruyoruz, lideri de Recep Tayyip Erdoğan’dır” açıklamasıyla yatıp kalkıyoruz.
Darbe girişimi yaparken suçüstü yakalanmalarına rağmen hala mahkemelerde, “ siz FETÖ’cü müsünüz?” dedirtmeye çalışan bir yargı ile bu terör örgütünün üstesinden gelmeye çalışıyoruz…
Tüm bu gelişmelere kör sağır olan bir muhalefetle, ‘Adalet’ arıyoruz. Daha kendi partisinin ilçe başkanını atarken kimin ne olduğunu bilemeyen teşkilatlar ile yön bulmaya çalışıyoruz.
Türbanlı kadınların sigara içmesini dinde hiç bir kalıba sığdıramadığı için kendi dünyasını dışa vuran sözde dindar yazarlar üzerinden, ‘eyvah şeriat geliyor’ yaygarası koparıyoruz.
Bu ülkeye ne müftülerin nikâh kıymasıyla ne de bu yazarların saçma söylemleri ile şeriat gelmez. Şeriat Allah’ın kanunudur. Bu kanunu yerine getirecek bir toplum varda mı şeriat gelsin, oda ayrı mesele...
Dünya değişti. Dünya’da ki güç dengeleri değişti, Ortadoğu değişti, sınırlar değişti, örgütler değişti. Değişmeyen, hala sığ tartışmalar içinde kalan gerçekleri değil, önümüze dayatılan suni gündemin içinde boğulan bir tek biz değişmedik.
Tüm arsızlığına, düşmanlığına, din sömürüsüne, vatan hainliğine kaşı hala FETÖ bu ülkede himmet toplayabiliyorsa, dinsizlikten değil dindar olmaktan korkuluyorsa, terörist değil müftü ürkütüyorsa, dış güçler ile işbirliği yapanlar vatansever kabul ediliyorsa, bu topluma şeriat gelse ne yazar idam gelse ne yazar…
Papazın nikâh kıyması modernlik, müftünün nikâh kıymasının gericilik olarak görüldüğü Müslüman topluma sormak lazım; Ne zaman uyanacaksınız? Suriye halkı gibi olduktan sonramı? Ülken işgal edilip, papazlar, hahamlar nikâhını kıydıktan sonramı?
Belki dış mihraklar topla tüfekle bizi işgal edemedi ama beyinlerimizi işgal etti...
Kültürümüzü, değerlerimizi, değer yargılarımızı işgal etti…
Geriye bölüp parçalamak kaldı, onu da adım adım yapıyor zaten. Şunun şurasında güneyde devlet kurmaya ne kaldı ki…
Hangi FETÖ’cü referans oldu
İnsanın gerçekten aklı almıyor bazen yaşananlar karşısında. AK Parti ani bir karar ile Erzurum Aziziye İlçe Başkanı’nı görevden aldı. Aynı karalılıkla jet hızıyla yerine Selim Alak isimli bir partiliyi atadı.
Bir hafta geçmedi Alak’ın bombası patladı. Efendim meğer yeni ilçe başkanı azılı AK Parti düşmanıymış. 17- 25 Aralık darbe girişiminin de destekçisiymiş. İlçe başkanı olarak bu ismi atayan iktidar partisi, birde ne görsün çiçeği burnunda ilçe başkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil tüm parti mensuplarına sosyal medya üzerinden vermiş veriştirmiş. Sonuç; İlçe başkanı istifa etmiş.
Şimdi Allah aşkına biri çıkıp bu işi bir anlatsın. Bu FETÖ hayranı ismi o koltuğa kim getirdi? Bu isme kim referans oldu? Milyonlarca insanın sosyal medya hesaplarını takip eden genel merkezin o meşhur siber ekibi, daha önce yönetici olan bu ismin paylaşımlarını nasıl görmedi?
Bu saatten sonra sorumlular bu işe bir yol kazasımı diyecek? Yoksa bu isme ve bu ismi o koltuğa oturtanlara aynı cezayı mı kesecek?
İlginç çıkışları ile meşhur olan AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, bu olayın duyulmasının ardından sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı; “ İstifa yetmez. Yerel referansı ve önceden uyarı varsa buna rağmen atayan da hesap vermeli.”
Öyle ya bu saatten sonra güven nasıl olacak?
Dış güçler Türkiye’yi diz çöktürmek için adım adım hedeflerine ilerlerken bizler, “ Müftüler nikâh kıysın mı, kıymasın mı?” diye tartışıyoruz.
Suriye’de, Irak’ta geliyorum diye bağıran bir devlet kuruluyor, biz ülke olarak bir meczubun “yeni bir devlet kuruyoruz, lideri de Recep Tayyip Erdoğan’dır” açıklamasıyla yatıp kalkıyoruz.
Darbe girişimi yaparken suçüstü yakalanmalarına rağmen hala mahkemelerde, “ siz FETÖ’cü müsünüz?” dedirtmeye çalışan bir yargı ile bu terör örgütünün üstesinden gelmeye çalışıyoruz…
Tüm bu gelişmelere kör sağır olan bir muhalefetle, ‘Adalet’ arıyoruz. Daha kendi partisinin ilçe başkanını atarken kimin ne olduğunu bilemeyen teşkilatlar ile yön bulmaya çalışıyoruz.
Türbanlı kadınların sigara içmesini dinde hiç bir kalıba sığdıramadığı için kendi dünyasını dışa vuran sözde dindar yazarlar üzerinden, ‘eyvah şeriat geliyor’ yaygarası koparıyoruz.
Bu ülkeye ne müftülerin nikâh kıymasıyla ne de bu yazarların saçma söylemleri ile şeriat gelmez. Şeriat Allah’ın kanunudur. Bu kanunu yerine getirecek bir toplum varda mı şeriat gelsin, oda ayrı mesele...
Dünya değişti. Dünya’da ki güç dengeleri değişti, Ortadoğu değişti, sınırlar değişti, örgütler değişti. Değişmeyen, hala sığ tartışmalar içinde kalan gerçekleri değil, önümüze dayatılan suni gündemin içinde boğulan bir tek biz değişmedik.
Tüm arsızlığına, düşmanlığına, din sömürüsüne, vatan hainliğine kaşı hala FETÖ bu ülkede himmet toplayabiliyorsa, dinsizlikten değil dindar olmaktan korkuluyorsa, terörist değil müftü ürkütüyorsa, dış güçler ile işbirliği yapanlar vatansever kabul ediliyorsa, bu topluma şeriat gelse ne yazar idam gelse ne yazar…
Papazın nikâh kıyması modernlik, müftünün nikâh kıymasının gericilik olarak görüldüğü Müslüman topluma sormak lazım; Ne zaman uyanacaksınız? Suriye halkı gibi olduktan sonramı? Ülken işgal edilip, papazlar, hahamlar nikâhını kıydıktan sonramı?
Belki dış mihraklar topla tüfekle bizi işgal edemedi ama beyinlerimizi işgal etti...
Kültürümüzü, değerlerimizi, değer yargılarımızı işgal etti…
Geriye bölüp parçalamak kaldı, onu da adım adım yapıyor zaten. Şunun şurasında güneyde devlet kurmaya ne kaldı ki…
Hangi FETÖ’cü referans oldu
İnsanın gerçekten aklı almıyor bazen yaşananlar karşısında. AK Parti ani bir karar ile Erzurum Aziziye İlçe Başkanı’nı görevden aldı. Aynı karalılıkla jet hızıyla yerine Selim Alak isimli bir partiliyi atadı.
Bir hafta geçmedi Alak’ın bombası patladı. Efendim meğer yeni ilçe başkanı azılı AK Parti düşmanıymış. 17- 25 Aralık darbe girişiminin de destekçisiymiş. İlçe başkanı olarak bu ismi atayan iktidar partisi, birde ne görsün çiçeği burnunda ilçe başkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil tüm parti mensuplarına sosyal medya üzerinden vermiş veriştirmiş. Sonuç; İlçe başkanı istifa etmiş.
Şimdi Allah aşkına biri çıkıp bu işi bir anlatsın. Bu FETÖ hayranı ismi o koltuğa kim getirdi? Bu isme kim referans oldu? Milyonlarca insanın sosyal medya hesaplarını takip eden genel merkezin o meşhur siber ekibi, daha önce yönetici olan bu ismin paylaşımlarını nasıl görmedi?
Bu saatten sonra sorumlular bu işe bir yol kazasımı diyecek? Yoksa bu isme ve bu ismi o koltuğa oturtanlara aynı cezayı mı kesecek?
İlginç çıkışları ile meşhur olan AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, bu olayın duyulmasının ardından sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı; “ İstifa yetmez. Yerel referansı ve önceden uyarı varsa buna rağmen atayan da hesap vermeli.”
Öyle ya bu saatten sonra güven nasıl olacak?