Neslihan Abla’ya verdiğimiz sözümüzü tutarak Hatunoğlu Kemal Bey kitabının okunmasını tamamlamıştım. Bana göre son dönemlerde yazılan Erzurum şehir tarihi ve biyografi tarzındaki kitaplardan farklı idi. Kitap hikâyemsi bir tarzdan çok uzak ve gerçek olaylardan oluşmaktaydı. Kitabın en başta irdelenmesi gereken özelliği dili idi. Neslihan Abla kitapta sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştı. Cümle düşüklükleri yok denecek kadar az ve cümlelerde anlamı bozacak kısımlara hiç yer verilmemişti. Yerel kullanımlara ait cümleler dahi okuyucuları yormayan tarzda idi. Bu yüzden olsa ki kitabın son kısmına sözlük kısmı eklenmesine gerek duyulmamış.
Hatunoğlu Kemal Bey kitabı 6 bolümden oluşmakta ve her bölüm kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktaydı. Bazı bölümler kısa tutulurken bazı kısımlara ise daha fazla yer verilmiş. Hatunoğlu ailesinin kökeni ilk bölümlerde yer alırken, son bölümde ise Kemal Bey ve Neslihan Abla’nın kitap çalışmasıyla ilgili önemli kişilerin görüşlerine yer verilmiş. Kitabın 2-3-4 ve 5 bölümlerinde ise Kemal Bey’in hayatı merkeze alınarak Erzurum ve Türkiye’ye ait gelişmeler ön planda tutulmuştur. Kitapla ilgili ilk izlenimim ise Neslihan Abla tarafından o dönem de yaşanılanların tüm içtenlikle ortaya konulmasıdır. Kitabın ilk bölümünde Hatunoğlu ailesinin kökenlerinin XIII. ve XIV. Yüzyıla kadar uzandığı ve Timur dönemine kadar geriye giden bir kronoloji verilmektedir. Hatunoğlu sülalesinin sadece Erzurum’da değil ülkenin farklı şehirlerinde de yaşadığı örnekleriyle ortaya konulmaktadır. Neslihan Abla burada bir tarihçi gibi hareket ederek sözlerine kaynakça belirtmektedir. Bu da kitabın bir tarihi vesika olduğunu ortaya koyan somut delillerden biridir. Kitap, Hatunoğlu sülalesi için ise başucu olacak bir eserdir. Köklü ailelerin hatta tüm ailelerin bu tarz kökenlerini kayıt altına alması gereklidir. Ne yazık ki bizler bu anlayıştan yoksunuz. Hâlbuki Hristiyan dünyası özellikle vaftizlerde çocuğu kayıt altına almakta ve kökenlerini bilmektedir. Bizde ise en fazla XIX. Yüzyıla kadar gidilebilmektedir. Bunu da e-devlet uygulaması ve soy ağacıyla yeni öğrenebildik. XIX. Yüzyıl öncesine dair atalarımızla ilgili herhangi bir kayıt elimizde yok. İşte bu yüzden de Neslihan Hatunoğlu’nu tebrik etmek lazımdır. Bundan sonra inşallah bu tarz farklı adımlar atılır ve köken araştırmaları yaygınlaşır. Neslihan Abla, Kemal Bey’in atalarıyla ilgili bilgiler verdikten sonra aile tarihine giriş yapmakta ve Kemal Bey’i bizlere tanıtmaya başlamaktadır. Kemal Bey, Hamid Bey, Şefika Hanım, Nermin Hanım, Sakıp Bey ve daha nice isim kitabın ana karakterleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bunlar anlatılırken göz önünde tutulan ise dönemin şartlarıdır. Kitap kesinlikle dönem şartlarının dışında tutulmamış, maddi ve manevi değerler göz önünde bulundurulmuştu. Dolayısıyla kitabı okuyanlar sadece Kemal Bey’i değil dönemi de okumaktadırlar. Gelin-kaynana ilişkileri, ticaret usulleri, mahalle kültürü, yemekler, basın dünyası, siyasi yapı, sağlık ve daha nice konu kitapta size eşlik etmektedir. Her bahsedilen konuları Neslihan Abla bir kitap haline getirse gelebilir mi? Bu soruya verilecek cevap kocaman bir evet olur. Hamid Bey, Şefika Hanım, Kemal Bey üçlüsünde en çok Kemal Bey’in annesiyle olan muhabbeti ve arada kalması ise önemlidir. Bir taraftan anne diğer tarafta ise eş arasında kalan Kemal Bey’in yaşadıkları ise günümüze ışık tutacak tarzdadır. Tüm zorluklara rağmen Kemal Bey’in hem annesini hem de eşini üzmeden sorunları çözmesi ilginç kısımlar arasındadır. Kemal Bey’in, babasını erken yaşta kaybetmesi ise en hüzünlü bölümler arasında yer aldı benim için. Kemal Bey’in hep bunu hissetmesi, amcasıyla yaşadığı ayakkabı olayı bizleri de hüzünlendirmiştir. Bu yüzden Kemal Bey’in çocuklarına düşkünlüğü ise, Neslihan Hatunoğlu tarafından ustaca kaleme alınmıştır. Kemal Bey’in evlatları için verdiği mücadele, onları yetiştirme tarzı, öğütleri ve rehberliği dikkatlice okunması gereken bölümdür. Bu bölümleri ben birkaç kez okudum. O satırları okurken rahmetli babam geldi aklıma. Benim babamda tıpkı Kemal Amca gibiydi. Kendisi için değil hep bizim için yaşamıştı. Fedakârdı. Evlatlarına babasından devrin şartlarından dolayı göremediği şeyleri bize yapardı. İşte Neslihan Abla kitabıyla insanlarda farklı anıların ortaya çıkmasına vesile oldu. Allah razı olsun. İnşallah cumartesi Neslihan Abla’nın Hafızası-5 yazı dizimizde kitapla ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Hatunoğlu Kemal Bey kitabı 6 bolümden oluşmakta ve her bölüm kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktaydı. Bazı bölümler kısa tutulurken bazı kısımlara ise daha fazla yer verilmiş. Hatunoğlu ailesinin kökeni ilk bölümlerde yer alırken, son bölümde ise Kemal Bey ve Neslihan Abla’nın kitap çalışmasıyla ilgili önemli kişilerin görüşlerine yer verilmiş. Kitabın 2-3-4 ve 5 bölümlerinde ise Kemal Bey’in hayatı merkeze alınarak Erzurum ve Türkiye’ye ait gelişmeler ön planda tutulmuştur. Kitapla ilgili ilk izlenimim ise Neslihan Abla tarafından o dönem de yaşanılanların tüm içtenlikle ortaya konulmasıdır. Kitabın ilk bölümünde Hatunoğlu ailesinin kökenlerinin XIII. ve XIV. Yüzyıla kadar uzandığı ve Timur dönemine kadar geriye giden bir kronoloji verilmektedir. Hatunoğlu sülalesinin sadece Erzurum’da değil ülkenin farklı şehirlerinde de yaşadığı örnekleriyle ortaya konulmaktadır. Neslihan Abla burada bir tarihçi gibi hareket ederek sözlerine kaynakça belirtmektedir. Bu da kitabın bir tarihi vesika olduğunu ortaya koyan somut delillerden biridir. Kitap, Hatunoğlu sülalesi için ise başucu olacak bir eserdir. Köklü ailelerin hatta tüm ailelerin bu tarz kökenlerini kayıt altına alması gereklidir. Ne yazık ki bizler bu anlayıştan yoksunuz. Hâlbuki Hristiyan dünyası özellikle vaftizlerde çocuğu kayıt altına almakta ve kökenlerini bilmektedir. Bizde ise en fazla XIX. Yüzyıla kadar gidilebilmektedir. Bunu da e-devlet uygulaması ve soy ağacıyla yeni öğrenebildik. XIX. Yüzyıl öncesine dair atalarımızla ilgili herhangi bir kayıt elimizde yok. İşte bu yüzden de Neslihan Hatunoğlu’nu tebrik etmek lazımdır. Bundan sonra inşallah bu tarz farklı adımlar atılır ve köken araştırmaları yaygınlaşır. Neslihan Abla, Kemal Bey’in atalarıyla ilgili bilgiler verdikten sonra aile tarihine giriş yapmakta ve Kemal Bey’i bizlere tanıtmaya başlamaktadır. Kemal Bey, Hamid Bey, Şefika Hanım, Nermin Hanım, Sakıp Bey ve daha nice isim kitabın ana karakterleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bunlar anlatılırken göz önünde tutulan ise dönemin şartlarıdır. Kitap kesinlikle dönem şartlarının dışında tutulmamış, maddi ve manevi değerler göz önünde bulundurulmuştu. Dolayısıyla kitabı okuyanlar sadece Kemal Bey’i değil dönemi de okumaktadırlar. Gelin-kaynana ilişkileri, ticaret usulleri, mahalle kültürü, yemekler, basın dünyası, siyasi yapı, sağlık ve daha nice konu kitapta size eşlik etmektedir. Her bahsedilen konuları Neslihan Abla bir kitap haline getirse gelebilir mi? Bu soruya verilecek cevap kocaman bir evet olur. Hamid Bey, Şefika Hanım, Kemal Bey üçlüsünde en çok Kemal Bey’in annesiyle olan muhabbeti ve arada kalması ise önemlidir. Bir taraftan anne diğer tarafta ise eş arasında kalan Kemal Bey’in yaşadıkları ise günümüze ışık tutacak tarzdadır. Tüm zorluklara rağmen Kemal Bey’in hem annesini hem de eşini üzmeden sorunları çözmesi ilginç kısımlar arasındadır. Kemal Bey’in, babasını erken yaşta kaybetmesi ise en hüzünlü bölümler arasında yer aldı benim için. Kemal Bey’in hep bunu hissetmesi, amcasıyla yaşadığı ayakkabı olayı bizleri de hüzünlendirmiştir. Bu yüzden Kemal Bey’in çocuklarına düşkünlüğü ise, Neslihan Hatunoğlu tarafından ustaca kaleme alınmıştır. Kemal Bey’in evlatları için verdiği mücadele, onları yetiştirme tarzı, öğütleri ve rehberliği dikkatlice okunması gereken bölümdür. Bu bölümleri ben birkaç kez okudum. O satırları okurken rahmetli babam geldi aklıma. Benim babamda tıpkı Kemal Amca gibiydi. Kendisi için değil hep bizim için yaşamıştı. Fedakârdı. Evlatlarına babasından devrin şartlarından dolayı göremediği şeyleri bize yapardı. İşte Neslihan Abla kitabıyla insanlarda farklı anıların ortaya çıkmasına vesile oldu. Allah razı olsun. İnşallah cumartesi Neslihan Abla’nın Hafızası-5 yazı dizimizde kitapla ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Herkese keyifli okumalar dilerim.
