DAVANIN GELECEĞİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN
ÇALIŞMALAR:
Özellikle günümüzde, Dava’mızla ilgili olarak, teori planında ve uygulama alanında pek çok çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bu çalışmalara iki alanda yoğunlaşılmalıdır: Bunlardan birincisi, Dava’nın gövdesi-aslı-ana omurgası üzerine yapılacak çalışmalar, diğeri de Dava’nın faaliyet alanlarına yönelik çalışmalardır. Dava’nın ana omurgası ve faaliyet alanlarına yönelik çalışmalar, dava için hayati önem arz eden çalışmalardır. Dava’nın gelişebilmesi, anlaşılabilmesi, uygulanabilmesi ve hedeflerini gerçekleştirmesi, bu çalışmalara bağlıdır. Bu çalışmalar, hem teorik alanda, hem de pratik-uygulama düzeyinde yapılmalıdır. Dava’nın bunlara olan ihtiyacı, havada seyahat eden uçağın, yakıta olan ihtiyacına benzer. Uçak, nasıl uçabilmesi ve hedefine ulaşabilmesi için, sürekli olarak benzine, yakıta ihtiyaç duyarsa, dava da doğru bir çizgide devam edebilmesi ve hedeflerini gerçekleştirebilmesi için, söz konusu bu çalışmalara ihtiyaç duyacaktır. Aşağıda, genişçe ele alacağımız bu çalışmalar, enerji üretecek ve o enerji dava insanlarını sarıp sarmalayacak, böylece onların dava ile bütünleşmelerini ve planlı, programlı, kaliteli çalışmalar yapmalarını sağlayacaktır. Aksi durum, havada yakıtı biten uçağa benzer ki, onun sonucunu düşünmek dahi istemem. Günümüzde, bu çalışmalar yapılmadığından ya da çok az yapıldığından dolayı, dava algısındaki zayıflamanın ve davanın ürettiği enerjideki azalmanın sonucu, ne kadar sıkıntı çekmekte olduğumuz ortadadır.
Dava’nın ana gövdesi ve faaliyet alanlarına yönelik olarak yapılmasını önereceğimiz çalışmalar ciddi, disiplinli, planlı ve programlı bir kurum çatısı altında sürdürülmelidir. Yani bu çalışmalar, kurumsallaşmalıdır. Bunun için, bir vakıf bünyesinde oluşturulacak, bilim ve teknolojiyle donatılmış bir ‘araştırma merkezi’inde bu çalışmalar yapılabilir. Bu kurum, belki de İslam Âleminde bir ilk olacaktır. Ancak hem Dava’mızın, hem ülkemizin, hem de İslam Dünyasının gelişip ilerlemesine çok büyük katkısı olacağına inanıyorum.
Ancak bu çalışmaların ciddi, disiplinli, planlı ve programlı olması gerektiğini bir defa daha vurgulayalım. Araştırma merkezinde Kadim ve Çağdaş İslam Bilimlerinde yetişmiş bilim insanları ile seküler bilimlerden belirlenecek bilim dallarında kendini kanıtlamış bilim insanları bir araya getirilerek, çalışmalar başlatılmalıdır. Buraya, psikolojik olarak bir üstünlük atfedilebilmesi için de ümera, üdeba ve ulemanın yakın ilgi göstermesi gerekir.
Şimdi Dava’nın gövdesine yönelik çalışmaların neler olması gerektiğini görelim.
1- Dava’nın Gövdesi, Aslı, Ana Omurgasına Yönelik Çalışmalar:
Bilindiği gibi Dava’mız orijinal, yeni ve yenilikçi bir öze dönüş, bir yeniden diriliş, özü ve kendini geliştirme ve tarihteki rolünü üstlenme davasıdır. Dar çerçevede bakarsak Davamızı, 100 Yılı aşkın bir süredir fikir planında, bunun içerisinde, 50 yılı aşkın bir süredir de fikir ve aksiyon planında yürüttük ve zorlukları aşarak onu iktidar yaptık. Bir bütün halinde Davamıza baktığımızda, onun benzerinin başka bir ülkede olmadığı orijinal, yeni ve sürekli yenilik üreten bir özelliğe sahip olduğunu görürüz.
İşte bu ‘Yüce Dava’nın, teorik açıdan ne olduğu, neyi içerdiği ve neyi hedeflediği; hangi yöntem ya da yöntemlerle neye veya nereye varmak istediği gibi konular üzerinde sürekli olarak çalışılmalıdır. Bu çalışmalar ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülmeli ve iki temel hedefi olmalıdır:
a- Temel kaynaklar, tarihsel uygulamalar, günümüzdeki teorik ve pratik bilgi ve deneyimler ile bugün beliren beklenti ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak Dava’nın kendisinin sürekli canlı ve dinamik tutulması ve geliştirilmesi çalışmalarıdır. Ya da Dava’mız, bu çağa ve bu çağın insanına ne tür yenilikler getirebilir, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel hangi sorunlarına, hangi çözümleri üretebilir, çağın ve toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına ne tür karşılıklar verebilir ve bugünün olumsuzluklarına ne tür çareler bulabilir? Bütün bunlar üzerine çalışılmalıdır. Kısaca, bugün bize ve bizim davamıza ihtiyaç var mıdır? Neden vardır? Bunlar, irdelenmelidir.
b- Üzerinde çalışılan ve geliştirilen Dava hem uygulayıcılara, hem kendi mensuplarına, hem de başka anlayış ve düşünce mensuplarına sürekli olarak anlatılmalı, gerektiğinde onlarla münazara ve fikir teatisinde bulunulmalıdır. Bu çerçevede Dava, yerel, ulusal ve evrensel çapta anlatılacak bir düzlemde ele alınmalıdır. Zira bizim davamız, bilim ve eğitimle iç-içe bir araştırma, inceleme, fikri ve derinlemesine bir tefekkür hareketidir. Bu davanın ilk referansı okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi, düşünmeyi, üretmeyi ve uygulamayı tavsiye ederek faaliyete başlamıştır. Ayrıca, ümmetin içinde, sürekli olarak, teorik düzeyde bir çalışma grubunun bulunması ve bunların yaptıkları çalışmalarla insanların doğruyu bulmalarına yardımcı olmaları, temel kitabımızın pek çok yerinde istenmektedir. Bugün bizim bu önerimizle oluşturulacak bu çalışma grubu, hem o isteğin yerine getirilmesini, hem de ilk günkü aşk ve şevkle, bu faaliyetlerin yürütülmesini sağlayacaktır.
Yarın devam edelim.
ÇALIŞMALAR:
Özellikle günümüzde, Dava’mızla ilgili olarak, teori planında ve uygulama alanında pek çok çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bu çalışmalara iki alanda yoğunlaşılmalıdır: Bunlardan birincisi, Dava’nın gövdesi-aslı-ana omurgası üzerine yapılacak çalışmalar, diğeri de Dava’nın faaliyet alanlarına yönelik çalışmalardır. Dava’nın ana omurgası ve faaliyet alanlarına yönelik çalışmalar, dava için hayati önem arz eden çalışmalardır. Dava’nın gelişebilmesi, anlaşılabilmesi, uygulanabilmesi ve hedeflerini gerçekleştirmesi, bu çalışmalara bağlıdır. Bu çalışmalar, hem teorik alanda, hem de pratik-uygulama düzeyinde yapılmalıdır. Dava’nın bunlara olan ihtiyacı, havada seyahat eden uçağın, yakıta olan ihtiyacına benzer. Uçak, nasıl uçabilmesi ve hedefine ulaşabilmesi için, sürekli olarak benzine, yakıta ihtiyaç duyarsa, dava da doğru bir çizgide devam edebilmesi ve hedeflerini gerçekleştirebilmesi için, söz konusu bu çalışmalara ihtiyaç duyacaktır. Aşağıda, genişçe ele alacağımız bu çalışmalar, enerji üretecek ve o enerji dava insanlarını sarıp sarmalayacak, böylece onların dava ile bütünleşmelerini ve planlı, programlı, kaliteli çalışmalar yapmalarını sağlayacaktır. Aksi durum, havada yakıtı biten uçağa benzer ki, onun sonucunu düşünmek dahi istemem. Günümüzde, bu çalışmalar yapılmadığından ya da çok az yapıldığından dolayı, dava algısındaki zayıflamanın ve davanın ürettiği enerjideki azalmanın sonucu, ne kadar sıkıntı çekmekte olduğumuz ortadadır.
Dava’nın ana gövdesi ve faaliyet alanlarına yönelik olarak yapılmasını önereceğimiz çalışmalar ciddi, disiplinli, planlı ve programlı bir kurum çatısı altında sürdürülmelidir. Yani bu çalışmalar, kurumsallaşmalıdır. Bunun için, bir vakıf bünyesinde oluşturulacak, bilim ve teknolojiyle donatılmış bir ‘araştırma merkezi’inde bu çalışmalar yapılabilir. Bu kurum, belki de İslam Âleminde bir ilk olacaktır. Ancak hem Dava’mızın, hem ülkemizin, hem de İslam Dünyasının gelişip ilerlemesine çok büyük katkısı olacağına inanıyorum.
Ancak bu çalışmaların ciddi, disiplinli, planlı ve programlı olması gerektiğini bir defa daha vurgulayalım. Araştırma merkezinde Kadim ve Çağdaş İslam Bilimlerinde yetişmiş bilim insanları ile seküler bilimlerden belirlenecek bilim dallarında kendini kanıtlamış bilim insanları bir araya getirilerek, çalışmalar başlatılmalıdır. Buraya, psikolojik olarak bir üstünlük atfedilebilmesi için de ümera, üdeba ve ulemanın yakın ilgi göstermesi gerekir.
Şimdi Dava’nın gövdesine yönelik çalışmaların neler olması gerektiğini görelim.
1- Dava’nın Gövdesi, Aslı, Ana Omurgasına Yönelik Çalışmalar:
Bilindiği gibi Dava’mız orijinal, yeni ve yenilikçi bir öze dönüş, bir yeniden diriliş, özü ve kendini geliştirme ve tarihteki rolünü üstlenme davasıdır. Dar çerçevede bakarsak Davamızı, 100 Yılı aşkın bir süredir fikir planında, bunun içerisinde, 50 yılı aşkın bir süredir de fikir ve aksiyon planında yürüttük ve zorlukları aşarak onu iktidar yaptık. Bir bütün halinde Davamıza baktığımızda, onun benzerinin başka bir ülkede olmadığı orijinal, yeni ve sürekli yenilik üreten bir özelliğe sahip olduğunu görürüz.
İşte bu ‘Yüce Dava’nın, teorik açıdan ne olduğu, neyi içerdiği ve neyi hedeflediği; hangi yöntem ya da yöntemlerle neye veya nereye varmak istediği gibi konular üzerinde sürekli olarak çalışılmalıdır. Bu çalışmalar ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülmeli ve iki temel hedefi olmalıdır:
a- Temel kaynaklar, tarihsel uygulamalar, günümüzdeki teorik ve pratik bilgi ve deneyimler ile bugün beliren beklenti ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak Dava’nın kendisinin sürekli canlı ve dinamik tutulması ve geliştirilmesi çalışmalarıdır. Ya da Dava’mız, bu çağa ve bu çağın insanına ne tür yenilikler getirebilir, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel hangi sorunlarına, hangi çözümleri üretebilir, çağın ve toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına ne tür karşılıklar verebilir ve bugünün olumsuzluklarına ne tür çareler bulabilir? Bütün bunlar üzerine çalışılmalıdır. Kısaca, bugün bize ve bizim davamıza ihtiyaç var mıdır? Neden vardır? Bunlar, irdelenmelidir.
b- Üzerinde çalışılan ve geliştirilen Dava hem uygulayıcılara, hem kendi mensuplarına, hem de başka anlayış ve düşünce mensuplarına sürekli olarak anlatılmalı, gerektiğinde onlarla münazara ve fikir teatisinde bulunulmalıdır. Bu çerçevede Dava, yerel, ulusal ve evrensel çapta anlatılacak bir düzlemde ele alınmalıdır. Zira bizim davamız, bilim ve eğitimle iç-içe bir araştırma, inceleme, fikri ve derinlemesine bir tefekkür hareketidir. Bu davanın ilk referansı okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi, düşünmeyi, üretmeyi ve uygulamayı tavsiye ederek faaliyete başlamıştır. Ayrıca, ümmetin içinde, sürekli olarak, teorik düzeyde bir çalışma grubunun bulunması ve bunların yaptıkları çalışmalarla insanların doğruyu bulmalarına yardımcı olmaları, temel kitabımızın pek çok yerinde istenmektedir. Bugün bizim bu önerimizle oluşturulacak bu çalışma grubu, hem o isteğin yerine getirilmesini, hem de ilk günkü aşk ve şevkle, bu faaliyetlerin yürütülmesini sağlayacaktır.
Yarın devam edelim.