Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, Kitab-ı Mukades’te Nuh'un Gemisi ile ilgili yer alan ifadelerin Ağrı Dağı olarak yorumlanması ve Ağrı Dağı’nın pek çok insanın düşüncesinde Nuh’un Gemisi ve tufan ile özdeşleşmesi nedeniyle Hristiyan dünyasından bölgeye çok ciddi yönelim olduğunu söyledi.
Nuh’un Gemisi'ne ait olduğu sanılan bu doğal yapının bulunduğu alanın çok iyi korunamadığını savunan Kaya, "Özellikle dışarıdan gelen ziyaretçiler ve araştırmacılar bazen bu alana izinsiz girip araştırma yapıp fotoğraf çekebiliyor. Öncelikle bu alanın bu tür kontrolsüz girişlerden korunması lazım. Burası eğer doğal bir yapıysa veya iddia edildiği gibi Nuh'un Gemisi'nin kalıntıları buradaysa buradan tek bir taşın bile yerinden oynatılmaması gerekir çünkü yapılacak araştırmaların doğru sonuçlanması için en ufak bir ayrıntı bile çok önemli olabilir. Bunun önüne geçilmesi lazım." diye konuştu.
Kaya, söz konusu alanda heyelan riski olduğuna ve bugünün teknolojisiyle buradaki heyelan tehlikesinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Kaya, 2010 yılında Hong Kong'dan bir grup Çinlinin Ağrı Dağı'na tırmanış yaptıktan sonra ellerine birkaç tahta alıp Nuh'un Gemisi'nden parçalar buldukları yönündeki iddialarını basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaştıklarını ve sonraki süreçte bu kişilerin Hong Kong'a gidip Nuh'un Gemisi Müzesi kurduklarını hatırlattı.
Ağrı Dağı ve iddia edildiği gibi Nuh'un Gemisi yapısının önemli bir turizm alanı olduğunu kaydeden Kaya, "Şu anda Hong Kong'daki Nuh'un Gemisi Müzesi'ni milyonlarca turist ziyaret ediyor. Madem Ağrı özellikle Hristiyanların önemli kesimi tarafından bu işin merkezi olarak kabul ediliyor ve Nuh’un gemisinin kalıntılarının burada olduğuna inanılıyor, öyleyse buralarda bu tür yatırımların yapılması halinde Nuh'un Gemisi inancı dolayısıyla buraya milyonlarca turist gelebilir." dedi.AA
Nuh’un Gemisi'ne ait olduğu sanılan bu doğal yapının bulunduğu alanın çok iyi korunamadığını savunan Kaya, "Özellikle dışarıdan gelen ziyaretçiler ve araştırmacılar bazen bu alana izinsiz girip araştırma yapıp fotoğraf çekebiliyor. Öncelikle bu alanın bu tür kontrolsüz girişlerden korunması lazım. Burası eğer doğal bir yapıysa veya iddia edildiği gibi Nuh'un Gemisi'nin kalıntıları buradaysa buradan tek bir taşın bile yerinden oynatılmaması gerekir çünkü yapılacak araştırmaların doğru sonuçlanması için en ufak bir ayrıntı bile çok önemli olabilir. Bunun önüne geçilmesi lazım." diye konuştu.
Kaya, söz konusu alanda heyelan riski olduğuna ve bugünün teknolojisiyle buradaki heyelan tehlikesinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Kaya, 2010 yılında Hong Kong'dan bir grup Çinlinin Ağrı Dağı'na tırmanış yaptıktan sonra ellerine birkaç tahta alıp Nuh'un Gemisi'nden parçalar buldukları yönündeki iddialarını basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaştıklarını ve sonraki süreçte bu kişilerin Hong Kong'a gidip Nuh'un Gemisi Müzesi kurduklarını hatırlattı.
Ağrı Dağı ve iddia edildiği gibi Nuh'un Gemisi yapısının önemli bir turizm alanı olduğunu kaydeden Kaya, "Şu anda Hong Kong'daki Nuh'un Gemisi Müzesi'ni milyonlarca turist ziyaret ediyor. Madem Ağrı özellikle Hristiyanların önemli kesimi tarafından bu işin merkezi olarak kabul ediliyor ve Nuh’un gemisinin kalıntılarının burada olduğuna inanılıyor, öyleyse buralarda bu tür yatırımların yapılması halinde Nuh'un Gemisi inancı dolayısıyla buraya milyonlarca turist gelebilir." dedi.AA