O demire izin yok!
Milletçe yaşadığımız ve sevgili arkadaşımız Sevda Güneş’in dediği gibi 10 ilimizi açık hava mezarlığına dönüştüren deprem sonrası yıkılan binalar ile ilgili soruşturma başlatılırken, genelde de kullanılan malzemeler üzerinde duruluyor. Kuşkusuz bir bina için en önemli malzemelerden birisinin demir olduğu biliniyor. Son yıllarda özellikle artan maliyetler karşısında ucuz diye İran demirinin kullanımının yaygınlaştığı belirtiliyor. Türkiye Çelik Üreticileri Birliği Derneği’nin de ‘’kesinlikle kullanılmamalı’’ dediği İran demirinin bu depremde de yıkılan binaların inşaatında kullanılıp kullanılmadığı tartışılmaya başlanırken, ben yıllardır demir ticareti yapan sevgili ağabeyim Hüseyin Tanfer’e sordum. ‘’İran demiri satışı Erzurum’da da var mı?’’ diye. Aynı zamanda halen Kent Konseyi başkanlığı görevini yapan Tanfer, kendilerinin bugüne kadar İran demiri satmadıklarını belirtirken, nervürlü demir satışını gerçekleştirdiklerini, diğer demirin Erzurum’da da satılıp satılmadığı konusunda bilgisinin olmadığını söyledi. Tanfer, fay hattında oldukları gerçeğinden hareket ederek ucuz diye kesinlikle İran demirini satmadıkları gibi, olsa dahi talep edenlerin de bu taleplerini hep geri çevirdiklerini anlattı.
Yolu kapat, oh ne rahat!
Erzurum’da en modern konutların sıralandığı semtlerden olan Oral Otel’in karşısında yeralan bir sokak burası. Meteoroloji sokağı olarak bilinen bu sokakta bulunan bazı konutların halen daha doğalgaz yerine kömür kullanıyor olması şaşırtıcı tabii ki. Artık ilçelere, köylere bile doğalgazın gittiği günümüzde kömür ile ısınan konutların olmasına şaşmayana şaşılıyor artık. Ama benim gördüğüm manzara karşısında bu şaşkınlığım iki kata çıktı. Kömür kullanılıyor olmasına şaşırdığım kadar, hem de kışın ortasında yakılmak üzere kömür gelmesinden ziyade bu kömürün yaya ve araç geçiş trafiğini engelleyecek kadar layüsel olmasıydı! Belki o konutların kömür kullanmaları çok da artık bizim sorunumuz değil ama yolu kapatmak ne demek? Neredeyse gün boyu kapatılan yol, gerek kömürü oraya indirenlerin ve gerekse taşıyanların umurunda bile değildi, büyük bir vurdumduymazlıktı. Bu benim son kararımdır!
İlçe nüfusu kadar market çalışanımız var!
Bunu ben değil, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK söylüyor. En az nüfusa sahip ilçelerimiz olan Pazaryolu, Uzundere ve Olur’un nüfuslarından fazla nüfusu Erzurum’da ki marketler barındırıyor. Erzurum’da ilçeler dahil tam tamına 9 bin market çalışanı var. Bu rakama sadece yerel marketlerimizde çalışanlar değil, merkezleri başka illerde yeralan büyük marketler de dahil. Marketlerde çalışanların artık 10 bin sınırına dayanması, kuşkusuz hizmet sektörünün canlı olduğunu gösteriyor bize. Mevsimlik inşaat sektörü gibi market sektörünün de fazla olması, Erzurum’un katma değeri gösteriliyor. Sayı itibariyle en fazla market Erzurum’da yeralırken, ilçeler içerisinde de en çok market çalışanı bulunan ilçenin Oltu ilçesi olduğu dikkat çekiyor.
150 tır ayni yardım yaptılar, nakti yardımları da yolda..
Perakendeciler ‘üs’ kurdu!
Başkanlığını Erzurumlu işinsanı Ömer Düzgün’ün yaptığı Türkiye Perakendeciler Federasyonu, deprem bölgesinde karargah kurdu. Depremin yaşandığı 6 Şubat’tan beri bölgeye kanalize olan perakendeciler, şu ana kadar başta temel gıda maddeleri olmak üzere 150 tırlık yardımda bulundu. Nakti yardım için de organize olan perakendeciler, depremzedeleri biraz olsun rahatlatmak için bölgede konuşlandı, hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Kendisi ile Hatay’da iken konuştuğum TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, “Yaşanan deprem felaketi sonrasında 14 Perakende Derneğimiz ile bölgedeki yetkililerden gelen bilgiler ışığında hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Depremden etkilenen şehirlere temel gıda ürünleri, çocuk bezi, çocuk maması, eldiven, bere, battaniyeden oluşan acil ihtiyaç malzemelerini taşıdık. Başta Kahramanmaraş olmak üzere Gaziantep, Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Osmaniye, Hatay, Kilis’in yanı sıra il ve ilçelerdeki yetkililerle temas halindeyiz. 150 tırdan oluşan acil ihtiyaç malzemelerinin haricinde yerel zincirler olarak kendi içimizde nakdi yardım kampanyası başlattık. İhtiyaç doğrultusunda desteğimizi sürdüreceğiz, elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” dedi.
MNG de orada!
MNG yönetimi ve alışveriş merkezindeki mağazalar da depremzedeler için seferber olmuş durumda. Çok sayıda ihtiyaç malzemeyi temin eden MNG yönetimi ve müsteciri olan mağaza ile firmalar, gönüllerinden koptuğu kadar yardımı topladı, deprem bölgesine gönderdi. MNG Alışveriş Merkezi’nde bir alanda toplanan farklı ürünlerin içerisine gezmeye gelen müşterilerin de ürün satın alıp deprem bölgesine gönderilmek üzere koydukları gözlerden kaçmadı.
Kayak Federasyonu da gereğini yaptı!
Yaşanan deprem felaketinden derinden etkilenen bölgeye iş ve siyaset dünyası kadar spor dünyası da duyarsız kalmıyor. Spor İl Müdürlüğü gibi Türkiye Kayak Federasyonu da deprem bölgesinde konuşlandı, evleri yıkılan depremzedelere yardım elini uzattı. Yardım çadırı kuran ve buradaki depremzedeler ile yakından ilgilenen Kayak Federasyonu yönetimi, sadece temel gıda maddeleri değil, giyim eşyası yardımında da bulundu. Depremin yaşandığı saatlerden bir süre sonra Erzurum’dan bir ekiple belgeye giden Kayak Federasyonu Yönetim kurulu üyesi Mustafa Yıkıcı, tam 4 gün burada kaldıklarını ve depremzedeler ile yakından ilgilendiklerini söyledi.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İki insan birbirini en çok ayrılmak üzereyken tanır! (F.Dostoyevski)
DUVARIN DİLİ : Peki güzel günler de bizi görecek mi?
Milletçe yaşadığımız ve sevgili arkadaşımız Sevda Güneş’in dediği gibi 10 ilimizi açık hava mezarlığına dönüştüren deprem sonrası yıkılan binalar ile ilgili soruşturma başlatılırken, genelde de kullanılan malzemeler üzerinde duruluyor. Kuşkusuz bir bina için en önemli malzemelerden birisinin demir olduğu biliniyor. Son yıllarda özellikle artan maliyetler karşısında ucuz diye İran demirinin kullanımının yaygınlaştığı belirtiliyor. Türkiye Çelik Üreticileri Birliği Derneği’nin de ‘’kesinlikle kullanılmamalı’’ dediği İran demirinin bu depremde de yıkılan binaların inşaatında kullanılıp kullanılmadığı tartışılmaya başlanırken, ben yıllardır demir ticareti yapan sevgili ağabeyim Hüseyin Tanfer’e sordum. ‘’İran demiri satışı Erzurum’da da var mı?’’ diye. Aynı zamanda halen Kent Konseyi başkanlığı görevini yapan Tanfer, kendilerinin bugüne kadar İran demiri satmadıklarını belirtirken, nervürlü demir satışını gerçekleştirdiklerini, diğer demirin Erzurum’da da satılıp satılmadığı konusunda bilgisinin olmadığını söyledi. Tanfer, fay hattında oldukları gerçeğinden hareket ederek ucuz diye kesinlikle İran demirini satmadıkları gibi, olsa dahi talep edenlerin de bu taleplerini hep geri çevirdiklerini anlattı.
Yolu kapat, oh ne rahat!
Erzurum’da en modern konutların sıralandığı semtlerden olan Oral Otel’in karşısında yeralan bir sokak burası. Meteoroloji sokağı olarak bilinen bu sokakta bulunan bazı konutların halen daha doğalgaz yerine kömür kullanıyor olması şaşırtıcı tabii ki. Artık ilçelere, köylere bile doğalgazın gittiği günümüzde kömür ile ısınan konutların olmasına şaşmayana şaşılıyor artık. Ama benim gördüğüm manzara karşısında bu şaşkınlığım iki kata çıktı. Kömür kullanılıyor olmasına şaşırdığım kadar, hem de kışın ortasında yakılmak üzere kömür gelmesinden ziyade bu kömürün yaya ve araç geçiş trafiğini engelleyecek kadar layüsel olmasıydı! Belki o konutların kömür kullanmaları çok da artık bizim sorunumuz değil ama yolu kapatmak ne demek? Neredeyse gün boyu kapatılan yol, gerek kömürü oraya indirenlerin ve gerekse taşıyanların umurunda bile değildi, büyük bir vurdumduymazlıktı. Bu benim son kararımdır!
İlçe nüfusu kadar market çalışanımız var!
Bunu ben değil, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK söylüyor. En az nüfusa sahip ilçelerimiz olan Pazaryolu, Uzundere ve Olur’un nüfuslarından fazla nüfusu Erzurum’da ki marketler barındırıyor. Erzurum’da ilçeler dahil tam tamına 9 bin market çalışanı var. Bu rakama sadece yerel marketlerimizde çalışanlar değil, merkezleri başka illerde yeralan büyük marketler de dahil. Marketlerde çalışanların artık 10 bin sınırına dayanması, kuşkusuz hizmet sektörünün canlı olduğunu gösteriyor bize. Mevsimlik inşaat sektörü gibi market sektörünün de fazla olması, Erzurum’un katma değeri gösteriliyor. Sayı itibariyle en fazla market Erzurum’da yeralırken, ilçeler içerisinde de en çok market çalışanı bulunan ilçenin Oltu ilçesi olduğu dikkat çekiyor.
150 tır ayni yardım yaptılar, nakti yardımları da yolda..
Perakendeciler ‘üs’ kurdu!
Başkanlığını Erzurumlu işinsanı Ömer Düzgün’ün yaptığı Türkiye Perakendeciler Federasyonu, deprem bölgesinde karargah kurdu. Depremin yaşandığı 6 Şubat’tan beri bölgeye kanalize olan perakendeciler, şu ana kadar başta temel gıda maddeleri olmak üzere 150 tırlık yardımda bulundu. Nakti yardım için de organize olan perakendeciler, depremzedeleri biraz olsun rahatlatmak için bölgede konuşlandı, hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Kendisi ile Hatay’da iken konuştuğum TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, “Yaşanan deprem felaketi sonrasında 14 Perakende Derneğimiz ile bölgedeki yetkililerden gelen bilgiler ışığında hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Depremden etkilenen şehirlere temel gıda ürünleri, çocuk bezi, çocuk maması, eldiven, bere, battaniyeden oluşan acil ihtiyaç malzemelerini taşıdık. Başta Kahramanmaraş olmak üzere Gaziantep, Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Osmaniye, Hatay, Kilis’in yanı sıra il ve ilçelerdeki yetkililerle temas halindeyiz. 150 tırdan oluşan acil ihtiyaç malzemelerinin haricinde yerel zincirler olarak kendi içimizde nakdi yardım kampanyası başlattık. İhtiyaç doğrultusunda desteğimizi sürdüreceğiz, elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” dedi.
MNG de orada!
MNG yönetimi ve alışveriş merkezindeki mağazalar da depremzedeler için seferber olmuş durumda. Çok sayıda ihtiyaç malzemeyi temin eden MNG yönetimi ve müsteciri olan mağaza ile firmalar, gönüllerinden koptuğu kadar yardımı topladı, deprem bölgesine gönderdi. MNG Alışveriş Merkezi’nde bir alanda toplanan farklı ürünlerin içerisine gezmeye gelen müşterilerin de ürün satın alıp deprem bölgesine gönderilmek üzere koydukları gözlerden kaçmadı.
Kayak Federasyonu da gereğini yaptı!
Yaşanan deprem felaketinden derinden etkilenen bölgeye iş ve siyaset dünyası kadar spor dünyası da duyarsız kalmıyor. Spor İl Müdürlüğü gibi Türkiye Kayak Federasyonu da deprem bölgesinde konuşlandı, evleri yıkılan depremzedelere yardım elini uzattı. Yardım çadırı kuran ve buradaki depremzedeler ile yakından ilgilenen Kayak Federasyonu yönetimi, sadece temel gıda maddeleri değil, giyim eşyası yardımında da bulundu. Depremin yaşandığı saatlerden bir süre sonra Erzurum’dan bir ekiple belgeye giden Kayak Federasyonu Yönetim kurulu üyesi Mustafa Yıkıcı, tam 4 gün burada kaldıklarını ve depremzedeler ile yakından ilgilendiklerini söyledi.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İki insan birbirini en çok ayrılmak üzereyken tanır! (F.Dostoyevski)
DUVARIN DİLİ : Peki güzel günler de bizi görecek mi?