Vefat yıldönümünde Turgut Özal hakkında bir açıklama yapan DEVA Partisi Erzurum İl Başkanı Vahit Bingöl, Anavatan Partisinin kurucusu ve doğal lideri Turgut Özal’ı unutmayacaklarını, aradan geçen yıllara rağmen yerinin hala doldurulamadığını söyledi.
Bingöl, açıklamasında şunları söyledi:
“Ufku, meselelere olan vukufiyeti, öngörüsü, toplumcu bakış açısı, adalete olan yaklaşımı ve daha birçok açıdan, Türk toplumunun yetiştirdiği uluslararası siyasetçi ve liderlerden biriydi.
Onun kafasındaki devlet, sadece bir hizmet aracı idi, bir baskı aracı değildi. Halkının moral değerlerini yakından bilen, modernlikle dindarlığı bağdaştırmış, demokrat ve her zaman demokrasiden yana bir liderdi. İnanç kimliğiyle evrensel değerleri uzlaştırdı; Türk milletine, "iman, özgürlük ve bilimin ışığında kendi kapasitesini keşfetme imkânını" verdi.
Ekonomide, yönetimde ve siyasette yaptığı, devrim diyebileceğimiz zihniyet ve uygulama değişiklikleriyle; yıllardan beri durağanlığın esiri olmuş, adeta kendi içine kapanmış, açıklıktan ve şeffaflıktan korkar hale gelmiş, kompleksleri altında ezilen Türk insanını kendine getirmiş, önünde yeni ufuklar açmıştır rahmetli Turgut Özal. Ondan sonra da bu geniş görüşün devam etmesi ve bu ufuk çizgisinde yürünmesi en büyük dileğimizdi.
Tarihimizin büyüklüğünü gösterdi ve bu büyük tarihten alacağımız güçle 21. yüzyılda büyük işler başarabileceğimizi, kendi yaptıklarıyla ortaya koyarken, gelecek nesillere de bunu işaret etti. Aslında bugün, “bilgisayar nesli” olarak niteleyebileceğimiz gençlerimizi en iyi anlayan ve anlayacak olan bir liderdi”.
Bingöl: “Rahmetli Özal’ın kurucusu olduğu Anavatan Partisinin bir dönem il başkanlığını yaptım. Şimdi ise Genel Başkanlığını Ali Babacan’ın yaptığı DEVA Partisinin İl Başkanlığını yürütmekteyim. Aslında kendimi yıllar sonra yeniden siyasetin içinde bulmamın sebeplerinden biri de her iki lider arasındaki benzerliklerdir. Turgut Özal’ı vefat yıldönümünde bir kere daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Ruhu şad olsun” diye konuştu.
Bingöl, açıklamasında şunları söyledi:
“Ufku, meselelere olan vukufiyeti, öngörüsü, toplumcu bakış açısı, adalete olan yaklaşımı ve daha birçok açıdan, Türk toplumunun yetiştirdiği uluslararası siyasetçi ve liderlerden biriydi.
Onun kafasındaki devlet, sadece bir hizmet aracı idi, bir baskı aracı değildi. Halkının moral değerlerini yakından bilen, modernlikle dindarlığı bağdaştırmış, demokrat ve her zaman demokrasiden yana bir liderdi. İnanç kimliğiyle evrensel değerleri uzlaştırdı; Türk milletine, "iman, özgürlük ve bilimin ışığında kendi kapasitesini keşfetme imkânını" verdi.
Ekonomide, yönetimde ve siyasette yaptığı, devrim diyebileceğimiz zihniyet ve uygulama değişiklikleriyle; yıllardan beri durağanlığın esiri olmuş, adeta kendi içine kapanmış, açıklıktan ve şeffaflıktan korkar hale gelmiş, kompleksleri altında ezilen Türk insanını kendine getirmiş, önünde yeni ufuklar açmıştır rahmetli Turgut Özal. Ondan sonra da bu geniş görüşün devam etmesi ve bu ufuk çizgisinde yürünmesi en büyük dileğimizdi.
Tarihimizin büyüklüğünü gösterdi ve bu büyük tarihten alacağımız güçle 21. yüzyılda büyük işler başarabileceğimizi, kendi yaptıklarıyla ortaya koyarken, gelecek nesillere de bunu işaret etti. Aslında bugün, “bilgisayar nesli” olarak niteleyebileceğimiz gençlerimizi en iyi anlayan ve anlayacak olan bir liderdi”.
Bingöl: “Rahmetli Özal’ın kurucusu olduğu Anavatan Partisinin bir dönem il başkanlığını yaptım. Şimdi ise Genel Başkanlığını Ali Babacan’ın yaptığı DEVA Partisinin İl Başkanlığını yürütmekteyim. Aslında kendimi yıllar sonra yeniden siyasetin içinde bulmamın sebeplerinden biri de her iki lider arasındaki benzerliklerdir. Turgut Özal’ı vefat yıldönümünde bir kere daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Ruhu şad olsun” diye konuştu.