Onbir yaşından beri futbolun içindeyim.
Toprak sahalarında tozunu yuttum.
Çim sahalarında kokusu tattım.
25 yılı aşkın süredir de gazetecilik mesleğinin içinde haşır neşir oluyorum.
***
Pazar günü yaşananlar karşısında ‘Pes’ artık dedim.
Pazar günü yaşananların şehrimizin futbol imajına zarar verdiği kesin.
O tablo İnşallah, tribünlerin son vukuatı olur.
Bundan böyle stada gelen insan adam gibi maçını izler İnşallah…
Yensek de yenilsek de berabere kalsak da İnşallah herkes olay çıkarmadan evinin yolunu tutar.
***
Pazar günü MKE Ankaragücü maçından sonra bir taraftar, ‘Koltuklar Kırıktı, o koltuklar sahaya atıldı’ diye not düşmüş.
İyi de kardeşim o koltukların kırık olması bizlerin o koltukları sahaya atma gibi bir mecburiyet tanımaz.
Ki; öyle bir lüksümüz de yok.
***
Evet! Pazar günü o görüntüler Erzurum’a yakışmadı.
Şeref tribününde yaşanan görüntüler ise hiç ama hiç yakışmadı bu şehrin insanına…
***
Ya adı üstünde ‘Şeref Tribünü’
Ama ne kadar gereksiz insan var orada…
Eee, bilet alıp tribünleri dolduran taraftarların suçu ne?..
“Kulübüme destek olayım” diye Passolig Taraftar Kartı alan Keriz mi?..
***
2010 yılında kapısına kara kilit vurulan Erzurumspor zamanında böyle şeyler yoktu.
Şehrin gerçek anlamdaki mihenk taşları, saygın isimler otururdu o şeref tribününde…
***
Oysa Büyükşehir Belediye Erzurumspor’umuzun maçlarında adeta kıllı kızın kahvesine dönüyor ‘Şeref Tribünü’…
Şeref Tribünün bir adabı vardır.
İnsanlar güzel giyinir, gelir koltuğuna oturur maçını izler stattan ayrılır.
Oysa bizim şeref tribünü kıllı kızın kahvesine döndüğü için basın tribününden sahayı göremiyoruz.
Korner bayrak dibinde ne oluyor?
Yedek kulübelerinde neler yaşanıyor göremiyoruz.
Köşe vuruşunu kullanan futbolcuyu not alacağız göremediğimiz için görevimizi yapamıyoruz.
Bunun suçu ne GSİM’nin görevlilerinde ne de BB Erzurumspor Kulübünde…
***
Bir çok beleşçi özellikle de Onursal Başkan Mehmet Sekmen’in nüfuzunu kullanarak giriyor o şeref tribününe…
Onursal Başkan Mehmet Sekmen adını kullanan kişi ya da kişileri öğrense hemen stattan kovar vallahi…
***
Vali bey, milletvekili, belediye başkanı stattan içeri giriş yaptığında uyanıklar bir vesile ile o esnada sahaya girebiliyor.
İşte bu yüzden de Şeref Tribünü, şeref tribünü olmaktan çıkıyor.
***
Gelelim esas değinmek istediğim konuya…
Adam ne demiş! “Düşmanı dışarıda aramana gerek yok, düşman içeride’…
Evet! Pazar günü Erzurumspor’un Ankaragücü’ne mağlup olduğu maçta da düşman içerideydi.
Onursal Başkan Mehmet Sekmen ile Erzurumspor Başkanı Ömer Düzgün’ün nüfuzunu kullanarak içeri giren ve şeref tribününde Ömer Düzgün’ün kulağının dibinde ‘İstifa’ diye bağıranları gördük.
Hatta hızını alamayanlar, bu şehrin futbolda küllerinden yeniden doğmasına vesile olan ve 2 kez süper lige çıkmasında en büyük kahraman olan onursal başkan Mehmet Sekmen’e bile “İstifa” diye tempo tuttular.
İşte bu tabloyu görünce de insan, kendi kendine şunu demeden edemiyor.
Pişkinliğin bu kadarına da ‘Pes’ doğrusu…
Ne demiş büyüklerimiz “Besle kargayı oysun gözünü”
Pazar günü aynen öyle oldu.
Toprak sahalarında tozunu yuttum.
Çim sahalarında kokusu tattım.
25 yılı aşkın süredir de gazetecilik mesleğinin içinde haşır neşir oluyorum.
***
Pazar günü yaşananlar karşısında ‘Pes’ artık dedim.
Pazar günü yaşananların şehrimizin futbol imajına zarar verdiği kesin.
O tablo İnşallah, tribünlerin son vukuatı olur.
Bundan böyle stada gelen insan adam gibi maçını izler İnşallah…
Yensek de yenilsek de berabere kalsak da İnşallah herkes olay çıkarmadan evinin yolunu tutar.
***
Pazar günü MKE Ankaragücü maçından sonra bir taraftar, ‘Koltuklar Kırıktı, o koltuklar sahaya atıldı’ diye not düşmüş.
İyi de kardeşim o koltukların kırık olması bizlerin o koltukları sahaya atma gibi bir mecburiyet tanımaz.
Ki; öyle bir lüksümüz de yok.
***
Evet! Pazar günü o görüntüler Erzurum’a yakışmadı.
Şeref tribününde yaşanan görüntüler ise hiç ama hiç yakışmadı bu şehrin insanına…
***
Ya adı üstünde ‘Şeref Tribünü’
Ama ne kadar gereksiz insan var orada…
Eee, bilet alıp tribünleri dolduran taraftarların suçu ne?..
“Kulübüme destek olayım” diye Passolig Taraftar Kartı alan Keriz mi?..
***
2010 yılında kapısına kara kilit vurulan Erzurumspor zamanında böyle şeyler yoktu.
Şehrin gerçek anlamdaki mihenk taşları, saygın isimler otururdu o şeref tribününde…
***
Oysa Büyükşehir Belediye Erzurumspor’umuzun maçlarında adeta kıllı kızın kahvesine dönüyor ‘Şeref Tribünü’…
Şeref Tribünün bir adabı vardır.
İnsanlar güzel giyinir, gelir koltuğuna oturur maçını izler stattan ayrılır.
Oysa bizim şeref tribünü kıllı kızın kahvesine döndüğü için basın tribününden sahayı göremiyoruz.
Korner bayrak dibinde ne oluyor?
Yedek kulübelerinde neler yaşanıyor göremiyoruz.
Köşe vuruşunu kullanan futbolcuyu not alacağız göremediğimiz için görevimizi yapamıyoruz.
Bunun suçu ne GSİM’nin görevlilerinde ne de BB Erzurumspor Kulübünde…
***
Bir çok beleşçi özellikle de Onursal Başkan Mehmet Sekmen’in nüfuzunu kullanarak giriyor o şeref tribününe…
Onursal Başkan Mehmet Sekmen adını kullanan kişi ya da kişileri öğrense hemen stattan kovar vallahi…
***
Vali bey, milletvekili, belediye başkanı stattan içeri giriş yaptığında uyanıklar bir vesile ile o esnada sahaya girebiliyor.
İşte bu yüzden de Şeref Tribünü, şeref tribünü olmaktan çıkıyor.
***
Gelelim esas değinmek istediğim konuya…
Adam ne demiş! “Düşmanı dışarıda aramana gerek yok, düşman içeride’…
Evet! Pazar günü Erzurumspor’un Ankaragücü’ne mağlup olduğu maçta da düşman içerideydi.
Onursal Başkan Mehmet Sekmen ile Erzurumspor Başkanı Ömer Düzgün’ün nüfuzunu kullanarak içeri giren ve şeref tribününde Ömer Düzgün’ün kulağının dibinde ‘İstifa’ diye bağıranları gördük.
Hatta hızını alamayanlar, bu şehrin futbolda küllerinden yeniden doğmasına vesile olan ve 2 kez süper lige çıkmasında en büyük kahraman olan onursal başkan Mehmet Sekmen’e bile “İstifa” diye tempo tuttular.
İşte bu tabloyu görünce de insan, kendi kendine şunu demeden edemiyor.
Pişkinliğin bu kadarına da ‘Pes’ doğrusu…
Ne demiş büyüklerimiz “Besle kargayı oysun gözünü”
Pazar günü aynen öyle oldu.