SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, 16 Nisan’da yapılacak referandum için ‘Evet’ çağrısı yaptı. 15 Temmuz’da meydana inen milletin evlatlarının referandumda kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan ‘Evet’ demek için meydanlarda olacağını söyledi.
HABER MERKEZİ
Erzurum Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Orhan Akgüloğlu, 15 Temmuz’da meydana inen milletin evlatlarının referandumda kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan ‘Evet’ demek için meydanlarda olacağını söyledi.
Referandum için artık geri sayımın başladığını ve rotanın 16 Nisan’a kilitlendiğini belirten SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, “Cumhurbaşkanlığı makamı ve Hükümet; bütün birimleri, kurum ve kuruluşlarıyla, Ak Parti ve MHP; bütün teşkilat birimleriyle evet seferberliği başlatmış bulunuyor.
Evet kanadının idarî, siyasî, bürokratik ve ekonomik potansiyel gücü ve konumu; referandum neticesinin de göstergesi gibi görülüyor” dedi.
Referandumla ilgili yazılı bir açıklama yapan Başkan Akgüloğlu, “Referandum kararı Mecliste kabul edildiği andan itibaren gerek gazete köşelerinde, haber sitelerinde, sosyal medyada, gerekse bulundukları ortamlarda hiçbir siyasetçinin ve bürokratın telkini olmadan kendi inisiyatif ve hür iradeleriyle; ehemmiyetine binaen Başkanlık sistemine merhaba, zulüm ve kriz aracı vasfından dolayı parlamenter sisteme elveda demek için evet kampanyası başlatan, saflarını ve kararlarını günlerce önceden belirleyen ve deklare eden bu milletin öz evlatlarını tanıma zahmetine katlanacaklar mıdır?
Yoksa onlar; “çantada keklik” görülen, selam dahi vermeye lüzum görülmeyen “saflar” gibi, hala “dış kapının dış mandalı” gibi görülmeye devam mı edilecektir?
15 Temmuz’da ilk gece ve ilk günlerde kendi inisiyatifiyle şov için değil ülkesi ve milleti için meydanlara inen bu milletin öz evlatları referandumda da kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan evet demek için meydanlara ineceklerdir” dedi.
Açıklamasında milletin millî ve manevî değerlerine yabancı olan, milletin öz evlatlarıyla doku uyuşmazlığı bulunan siyasetçi ve bürokratlar, referandum sürecinde milletten uzak durmalarını isteyen Akgüloğlu, açıklamasında şunları ifade etti:
“Bugüne kadar seçmeniyle selamlaşmayan, seçmenin telefonlarına dahi çıkmaya tenezzül etmeyen, onların dertlerini dinlemeye zaman ayıramayan siyasetçi ve bürokratların referandum vesilesiyle seçmenin elini sıkmaya çalışması muhabbet değil nefret doğurur… Telkin değil tahrik vesilesi olur!
Her seçim bölgesinde umumun bilgisi dâhilinde olan bu tür siyasetçi ve bürokratlar; ya kendi seçmenin karşısına çıkmamalı, masa başında değerlendirilmeli, ya da kendi seçim bölgeleri dışında vazifelendirilmelidir..!
Nasıl olsa seçim bölgesi ve vazife mahalli dışındaki bölgelerde bu malum şahsiyetlerin özel hallerini bilen pek olmayacağından kampanyaya zararları da dokunmayacaktır!”
Bazı çevrelerin ‘evet’ çıkması halinde ülkenin bölünebileceği yönünde algı oluşturmaya çalıştıklarını da dikkat çeken Akgüloğlu, “Bir kısım Hayır’cılar, “Evet çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir” algısı oluşturma gayretindeler… Tabii yerse!.. İnandırıcı olabilirse!
Bölünme ve çatışma algı sevdalısı hayırcıların hesaba katmadıkları, lakin milletin çok iyi bildiği bir gerçek var:
Şayet onların vehimlerinin gerçekleşme ihtimali (az da olsa)
bulunsaydı; Türkiye’nin bölünmesi için, milletin evlatlarının mezhep ve etnik grupları ayrılarak birbirlerine düşman olması için tahrik ve tetikçilik vazifesi üstlenen, iç ve dış şer güçlere paralı/parasız erlik yapmayı şeref payesi gören fitneci gafiller ve hainler; hiç evet’ çilerin safında yer almazlar mıydı?..
Türkiye’nin bölünmesi için fitne ve entrika peşinde olanlar, evet değil de hayır kampanyasını desteklediklerine göre; Hayır’cıların mantığıyla ifade edilecek olursa; referandumda “hayır çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir” demektir..”
Başkan uyardı
Açıklamasında referandumda evet ya da hayır oyu verecek olan vatandaşlarla ilgili da bir uyarıya yer veren Akgüloğlu, “Evet’çilerle Hayır’cılar aynı geminin yolcuları!
Evet’cilerle Hayır’cılar, bu ülkede bugüne kadar birlikte yaşadılar, birbirlerinin cenazelerinde üzüldüler, düğünlerinde birlikte eğlendiler.
Referandumdan sonra da yine bu ülkede yaşayacaklar, yine cenazelerinde birlikte üzülecek, düğünlerinde yine birlikte eğlenecekler!
Düşünce farklılıklarımız düşmanlığa dönüşmemeli” dedi.
HABER MERKEZİ
Erzurum Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Orhan Akgüloğlu, 15 Temmuz’da meydana inen milletin evlatlarının referandumda kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan ‘Evet’ demek için meydanlarda olacağını söyledi.
Referandum için artık geri sayımın başladığını ve rotanın 16 Nisan’a kilitlendiğini belirten SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, “Cumhurbaşkanlığı makamı ve Hükümet; bütün birimleri, kurum ve kuruluşlarıyla, Ak Parti ve MHP; bütün teşkilat birimleriyle evet seferberliği başlatmış bulunuyor.
Evet kanadının idarî, siyasî, bürokratik ve ekonomik potansiyel gücü ve konumu; referandum neticesinin de göstergesi gibi görülüyor” dedi.
Referandumla ilgili yazılı bir açıklama yapan Başkan Akgüloğlu, “Referandum kararı Mecliste kabul edildiği andan itibaren gerek gazete köşelerinde, haber sitelerinde, sosyal medyada, gerekse bulundukları ortamlarda hiçbir siyasetçinin ve bürokratın telkini olmadan kendi inisiyatif ve hür iradeleriyle; ehemmiyetine binaen Başkanlık sistemine merhaba, zulüm ve kriz aracı vasfından dolayı parlamenter sisteme elveda demek için evet kampanyası başlatan, saflarını ve kararlarını günlerce önceden belirleyen ve deklare eden bu milletin öz evlatlarını tanıma zahmetine katlanacaklar mıdır?
Yoksa onlar; “çantada keklik” görülen, selam dahi vermeye lüzum görülmeyen “saflar” gibi, hala “dış kapının dış mandalı” gibi görülmeye devam mı edilecektir?
15 Temmuz’da ilk gece ve ilk günlerde kendi inisiyatifiyle şov için değil ülkesi ve milleti için meydanlara inen bu milletin öz evlatları referandumda da kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan evet demek için meydanlara ineceklerdir” dedi.
Açıklamasında milletin millî ve manevî değerlerine yabancı olan, milletin öz evlatlarıyla doku uyuşmazlığı bulunan siyasetçi ve bürokratlar, referandum sürecinde milletten uzak durmalarını isteyen Akgüloğlu, açıklamasında şunları ifade etti:
“Bugüne kadar seçmeniyle selamlaşmayan, seçmenin telefonlarına dahi çıkmaya tenezzül etmeyen, onların dertlerini dinlemeye zaman ayıramayan siyasetçi ve bürokratların referandum vesilesiyle seçmenin elini sıkmaya çalışması muhabbet değil nefret doğurur… Telkin değil tahrik vesilesi olur!
Her seçim bölgesinde umumun bilgisi dâhilinde olan bu tür siyasetçi ve bürokratlar; ya kendi seçmenin karşısına çıkmamalı, masa başında değerlendirilmeli, ya da kendi seçim bölgeleri dışında vazifelendirilmelidir..!
Nasıl olsa seçim bölgesi ve vazife mahalli dışındaki bölgelerde bu malum şahsiyetlerin özel hallerini bilen pek olmayacağından kampanyaya zararları da dokunmayacaktır!”
Bazı çevrelerin ‘evet’ çıkması halinde ülkenin bölünebileceği yönünde algı oluşturmaya çalıştıklarını da dikkat çeken Akgüloğlu, “Bir kısım Hayır’cılar, “Evet çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir” algısı oluşturma gayretindeler… Tabii yerse!.. İnandırıcı olabilirse!
Bölünme ve çatışma algı sevdalısı hayırcıların hesaba katmadıkları, lakin milletin çok iyi bildiği bir gerçek var:
Şayet onların vehimlerinin gerçekleşme ihtimali (az da olsa)
bulunsaydı; Türkiye’nin bölünmesi için, milletin evlatlarının mezhep ve etnik grupları ayrılarak birbirlerine düşman olması için tahrik ve tetikçilik vazifesi üstlenen, iç ve dış şer güçlere paralı/parasız erlik yapmayı şeref payesi gören fitneci gafiller ve hainler; hiç evet’ çilerin safında yer almazlar mıydı?..
Türkiye’nin bölünmesi için fitne ve entrika peşinde olanlar, evet değil de hayır kampanyasını desteklediklerine göre; Hayır’cıların mantığıyla ifade edilecek olursa; referandumda “hayır çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir” demektir..”
Başkan uyardı
Açıklamasında referandumda evet ya da hayır oyu verecek olan vatandaşlarla ilgili da bir uyarıya yer veren Akgüloğlu, “Evet’çilerle Hayır’cılar aynı geminin yolcuları!
Evet’cilerle Hayır’cılar, bu ülkede bugüne kadar birlikte yaşadılar, birbirlerinin cenazelerinde üzüldüler, düğünlerinde birlikte eğlendiler.
Referandumdan sonra da yine bu ülkede yaşayacaklar, yine cenazelerinde birlikte üzülecek, düğünlerinde yine birlikte eğlenecekler!
Düşünce farklılıklarımız düşmanlığa dönüşmemeli” dedi.