
Metin Feyzioğlu, görev süresince hukuka saygının yanısıra milli bir vazifesinin olduğuna da vurgu yapıyordu. DHKP-C’li teröristlerin ölümlerine üzülenler ise Feyzioğlu’na ‘Ak Partinin adamı” damgası vurarak kendilerince yıpratıyorlardı. Barolar Birliği seçime getti! Sonucun ne olması gerekiyordu? DHKP-C’li teröristlerin öldürülmelerine üzülmeyen, terör yandaşları tarafından tebrik edilmeyecek birinin kazanması gerekiyordu değil mi?
Maalesef öyle olmadı! Seçimi Savcı Selim Kiraz’a makamında kıyan DHKP-C’nin sempatizanları kazandı. Avukaz Begüm Ece Pazarcı, tiwitir paylaşımında bunlar beni temsil etmiyor ifadesiyle sonuçlara tepkisini dile getirdi. Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C terör örgütü üyesi Helin Bölek’in ölümüne "çok üzüldüğünü" belirten; Kuran-ı Kerim'i "sesi çağlar ötesinden geliyor" diye aşağılamaya çalışan baro başkanları beni temsil etmiyor..” tivitini paylaştı.
Erinç Sağkan Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına sandıkta küçük bir farkla seçilmesinin ardından taraftarlarıyla DHKP-C’nin de marşı olduğu belirtilen “Yolumuz devrim yolu” diye sözleri değiştirilerek “Gündoğdu Marşı” Marksistleştirilen marşı okumuşlar. Sanıyorum Şehit Savcı Selim Kiraz, kendini Atatürkçü, Milliyetçi veya muhalefet taraftarı avukatlara ihtizai gülüşle bakmıştır.
Metin Feyzioğlu, Baro Başkanlığını AK Parti’nin adayı iddiaları nedeniyle kaybetmiş görünüyor. Ancak seçtikleri Barolar Birliği Başkanı’nın “Devrim marşıyla” coştuğunu görenlerin ne hissettiklerini gerçekten merak ediyorum.
Belliki Ak Partiye karşı zafer kazanmış edasıyla göğüslerini şişirirken, şişen göğüslerinin DHKP-C sempatizanlarını nasıl mutlu ettiğinin de farkındadırlar.
Aziz Sancar yine gururlandırdı!
Aziz Sancar’ı biliyorsunuz. Ülkü Ocaklarından geçip, Türk Milliyetçiliği ruhunu hiç kaybetmeyen ve ülkemize vatan ve milleti satma karşılığı değil “bilim” ile NOBET ödülünü getiren bilim adamımız. Yakınlarda Azerbaycan’a gitti. Adağı varmış, “Ben kendime söz verdim. Şuşa kurtulursa, Şuşa'ya gidip, Şuşa Camii'nde iki rekat namaz kılacağım. Ondan sonra ben ölürsem gözüm arkada kalmaz diye düşündüm. Ve Allah'a şükür bunu yapabildim.” Diye açıklama yaptı.
İnanın bu kasvetli günde adeta göneş gibi gönlümüze doğdu.
Nobel ödüllü Türk bilim adamı Aziz Sancar, Ermeni işgalinden kurtarılan Şuşa'yı ziyaret etti
Her fırsatta “Bin bir Türk Milliyetçisiyim” diyen Aziz Sancar: Karabağ zaferi, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk dünyasının en büyük zaferidir. Ben bir Türk milliyetçisiyim. Türk milliyetçiliğinin bir yönü de bilimde kuvvetli olmaktır. Bilimde kuvvetli olmazsan dış güçlerin yaptıklarına karşı koyamazsın.” dedi.
Aziz Sancar’ı örnek alın emi gençler, ülkeniz ve milletinizin geleceği için çalışın. Yalnızca çalışın, devletin savcısına kurşun sıkanları kutsayanları destekleyen büyüklerinize benzemeyin!
Maalesef öyle olmadı! Seçimi Savcı Selim Kiraz’a makamında kıyan DHKP-C’nin sempatizanları kazandı. Avukaz Begüm Ece Pazarcı, tiwitir paylaşımında bunlar beni temsil etmiyor ifadesiyle sonuçlara tepkisini dile getirdi. Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C terör örgütü üyesi Helin Bölek’in ölümüne "çok üzüldüğünü" belirten; Kuran-ı Kerim'i "sesi çağlar ötesinden geliyor" diye aşağılamaya çalışan baro başkanları beni temsil etmiyor..” tivitini paylaştı.
Erinç Sağkan Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına sandıkta küçük bir farkla seçilmesinin ardından taraftarlarıyla DHKP-C’nin de marşı olduğu belirtilen “Yolumuz devrim yolu” diye sözleri değiştirilerek “Gündoğdu Marşı” Marksistleştirilen marşı okumuşlar. Sanıyorum Şehit Savcı Selim Kiraz, kendini Atatürkçü, Milliyetçi veya muhalefet taraftarı avukatlara ihtizai gülüşle bakmıştır.
Metin Feyzioğlu, Baro Başkanlığını AK Parti’nin adayı iddiaları nedeniyle kaybetmiş görünüyor. Ancak seçtikleri Barolar Birliği Başkanı’nın “Devrim marşıyla” coştuğunu görenlerin ne hissettiklerini gerçekten merak ediyorum.
Belliki Ak Partiye karşı zafer kazanmış edasıyla göğüslerini şişirirken, şişen göğüslerinin DHKP-C sempatizanlarını nasıl mutlu ettiğinin de farkındadırlar.
Aziz Sancar yine gururlandırdı!
Aziz Sancar’ı biliyorsunuz. Ülkü Ocaklarından geçip, Türk Milliyetçiliği ruhunu hiç kaybetmeyen ve ülkemize vatan ve milleti satma karşılığı değil “bilim” ile NOBET ödülünü getiren bilim adamımız. Yakınlarda Azerbaycan’a gitti. Adağı varmış, “Ben kendime söz verdim. Şuşa kurtulursa, Şuşa'ya gidip, Şuşa Camii'nde iki rekat namaz kılacağım. Ondan sonra ben ölürsem gözüm arkada kalmaz diye düşündüm. Ve Allah'a şükür bunu yapabildim.” Diye açıklama yaptı.
İnanın bu kasvetli günde adeta göneş gibi gönlümüze doğdu.
Nobel ödüllü Türk bilim adamı Aziz Sancar, Ermeni işgalinden kurtarılan Şuşa'yı ziyaret etti
Her fırsatta “Bin bir Türk Milliyetçisiyim” diyen Aziz Sancar: Karabağ zaferi, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk dünyasının en büyük zaferidir. Ben bir Türk milliyetçisiyim. Türk milliyetçiliğinin bir yönü de bilimde kuvvetli olmaktır. Bilimde kuvvetli olmazsan dış güçlerin yaptıklarına karşı koyamazsın.” dedi.
Aziz Sancar’ı örnek alın emi gençler, ülkeniz ve milletinizin geleceği için çalışın. Yalnızca çalışın, devletin savcısına kurşun sıkanları kutsayanları destekleyen büyüklerinize benzemeyin!