Ayşe Nur ERDOĞDU BAYRAM / PUSULA
Iğdır Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Anlaşmazlık Çözümü ve Birlikte Yaşama Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANLAŞ-MER) Müdürü Doç. Dr. Sait Yıldırım, farklı etnik yapıların bir arada yaşadığı Iğdır'ın aile yapısını araştırıyor. 50 öğrencisiyle 40'tan fazla köyde 2 bine yakın bireyle görüşen Yıldırım, Kürt ve Azeri aile yapısının yoğun olduğu kentte sosyal anlamda bir mozaik oluşturulduğunu bildirdi.
Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve ANLAŞ-MER Müdürü Doç. Dr. Sait Yıldırım, Tuzluca Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri ile aile yapısını araştırmak için çalışma başlattı. İran, Azerbaycan ve Ermenistan'a sınırı olan, 850 metrelik rakımıyla Doğu Anadolu'nun 'Çukurova’sı' bilinen Iğdır'da 40'tan fazla köyde 2 bine yakın bireyle yüz yüze görüşme gerçekleştirildi. Bazı köylerin kanaat önderleriyle de bir araya gelen Yıldırım ve öğrencileri aile yapısının yansıra unutulan kültürel değerlere de araştırmada yer verdi. Sınır, dağ ve merkez köylerin kendilerine ait özelliklerini belirleyen Yıldırım ve ekibi, ailelerin geçim kaynaklarıyla ilgili de notlar aldı.
İran, Azerbaycan ve Ermenistan'a sınırı olan Iğdır'ın önemli bir kent olduğunu belirten Doç.Dr. Yıldırım, "Iğdır ili üç farklı ülkeye sınır olması ve içerisinde iki farklı etnik yapı barındırması sebebiyle araştırılması gereken bir kentti. Biz de hem üniversite şehir işbirliğini sağlamak hem de farklı kültür mozaiğini incelemek için böyle bir çalışma yaptık. Kentin sınır, merkez köylerinin yanısıra kırsaldaki köylerinin özelliklerini tespit ettik. Sınır bölgelerinde yaşayan bireylerin, şehrin iç kısmında yaşayanlara göre daha çok ticari faaliyetler ve nakliyat işleri ile uğraştığını gözlemledik. Şehirde Kürt ve Azeri aile yapıları mevcuttur. Birbiri ile sentezlenmiş olan iki kültürün bir arada aile ve sosyal anlamda bir mozaik oluşturduğunu gördük. Kürtler yoğunlukla hayvancılık ile uğraşırken Azerilerin ise tarım ve ticareti seçtiğini belirledik. Yine Kürtlerde yayla kültürü olmasından ötürü küçükbaş hayvan besleme ve yetiştirmeyi tercih ettiği araştırmada ortaya çıktı. Küçükbaş hayvan bakımı, sıcak iklimde zor olduğu için Kürt aileleri özelikle yayla alanlarında yaşamayı tercih etmektedir. Azeri ailelerde yayla kültürü olmadığı için sıcaktan etkilemeyen büyükbaş hayvan beslemektedir. Ayrıca Azeri ailelerde tarımsal faaliyetlerde daha profesyonel üretim gerçekleştirdiklerini tespit ettik" diye konuştu.
Araştırma kitaplaştırılacak
Tuzluca Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri ile yaptıkları araştırmanın sonuçlarını kitaplaştıracaklarını belirten Yıldırım, tespit ettikleri sorunların ve risk alanlarıyla ilgili de yöneticilerle görüşerek çözüm önerilerini paylaşacaklarını kaydetti.