Hz. Muhammed (asv), insanların en cömerdi ve en iyilikseveri idi.
Uzaktan gelen bir misafir Hz. Muhammed (asv)'in evinde gecelemektedir. Akşam yemeği olarak da sadece biraz keçi sütü vardır. Misafir hepsini içer. Kendilerine hiçbir şey kalmadığı için Hz. Muhammed (asv) ailesi geceyi aç geçirirler. Şikâyet etmezler.
Bir gün yanına fakir bir göçebe Arap gelir. Kendisine bir şeyler vermesini ister. Fakat o gün Hz. Muhammed (asv)'in mal ve para cinsinden hiçbir şeyi yoktur.
"Şu an sana verecek bir şeyim yok. İhtiyacın ne ise onu benim adıma satın al. Sonra ben o borcu öderim" der.
Fakir sevinerek çıkar, gider. Fakat yanındaki arkadaşları kendisini bu kadar zorlamasına üzülmüşlerdir. Bir tanesi, ayağa kalkar:
"Ey Allah'ın Elçisi! Bu şahıs daha önce de iki-üç kez geldi, senden bir şeyler istedi verdin. Şimdi ise elinde hiçbir şey yok. Gücünüzün yetmediği bir sorumluluğu herhalde Allah size yüklemez!"
Duydukları kendisini hoşnutsuz etmiştir. Sonra başka bir arkadaşı da ayağa kalkıp, konuşur:
"Ey Allah'ın Elçisi! Dilediğin kadar ver! Arş'ın sahibi olan Allah beni fakir eder diye de korkma!"
Yüzünde bir tebessüm yayılır. Sözünü herkese duyurur:
"İşte ben de bununla emrolundum."
Saadet Asrından
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Biriniz kardeşiyle karşılaşınca ona selam versin. Aralarına bir ağaç, duvar ya da bir taş girer sonra yine yanyana gelirlerse tekrar selam versin. [Ebu Davud (5178); El-Edebü’l-Müfred (1010)]
***
Zeyd b. Sâbit (r.a.)’ın merfu olarak rivayet ettiği hadiste Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar, evlerinizde namaz kılın! Çünkü farz namazlar dışındaki en faziletli namaz, kişinin evinde kılmış olduğu namazdır.”
[Buhârî, Ezan, 731; Müslim, 781]
Uzaktan gelen bir misafir Hz. Muhammed (asv)'in evinde gecelemektedir. Akşam yemeği olarak da sadece biraz keçi sütü vardır. Misafir hepsini içer. Kendilerine hiçbir şey kalmadığı için Hz. Muhammed (asv) ailesi geceyi aç geçirirler. Şikâyet etmezler.
Bununla Emrolundum
Bir gün yanına fakir bir göçebe Arap gelir. Kendisine bir şeyler vermesini ister. Fakat o gün Hz. Muhammed (asv)'in mal ve para cinsinden hiçbir şeyi yoktur.
"Şu an sana verecek bir şeyim yok. İhtiyacın ne ise onu benim adıma satın al. Sonra ben o borcu öderim" der.
Fakir sevinerek çıkar, gider. Fakat yanındaki arkadaşları kendisini bu kadar zorlamasına üzülmüşlerdir. Bir tanesi, ayağa kalkar:
"Ey Allah'ın Elçisi! Bu şahıs daha önce de iki-üç kez geldi, senden bir şeyler istedi verdin. Şimdi ise elinde hiçbir şey yok. Gücünüzün yetmediği bir sorumluluğu herhalde Allah size yüklemez!"
Duydukları kendisini hoşnutsuz etmiştir. Sonra başka bir arkadaşı da ayağa kalkıp, konuşur:
"Ey Allah'ın Elçisi! Dilediğin kadar ver! Arş'ın sahibi olan Allah beni fakir eder diye de korkma!"
Yüzünde bir tebessüm yayılır. Sözünü herkese duyurur:
"İşte ben de bununla emrolundum."
Saadet Asrından
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Biriniz kardeşiyle karşılaşınca ona selam versin. Aralarına bir ağaç, duvar ya da bir taş girer sonra yine yanyana gelirlerse tekrar selam versin. [Ebu Davud (5178); El-Edebü’l-Müfred (1010)]
***
Zeyd b. Sâbit (r.a.)’ın merfu olarak rivayet ettiği hadiste Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar, evlerinizde namaz kılın! Çünkü farz namazlar dışındaki en faziletli namaz, kişinin evinde kılmış olduğu namazdır.”
[Buhârî, Ezan, 731; Müslim, 781]