Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunu belirten kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, ''Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Ne yazık ki kalp krizinde olduğu gibi tansiyon hastalığında da yaş düşmeye başladı''
Elazığ’da görevli kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, tansiyon hastalığı bulunan vatandaşlara uyarılarda bulunarak hastalığın artık gençlerde de görülmeye başlandığını söyledi. Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Bulut, “Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Kısacası herkesin tedavisi farklı olmalıdır. Yaşlılarda, idrar sökücü ilaçlardan kaçmamız gerekiyor bunun da sebebi gece uykuyu bozmamak ve idrar kaçırmamaları içindir. Gençlerde daha çok sempatik aktivasyonu engelleyen ilaçlar veriyoruz. Sinir ve stresi azaltarak tedavi etmeye çalışıyoruz. Aslında nedeni bulup nedene yönelik tedavi edersek daha başarılı oluyoruz. Gençlerde en sık karşılaştığımız nedenler, horlama, kilo, sağlıksız beslenme ve fazla tuz tüketimi tansiyonu daha çok tetikliyor. Tiroid problemleri de çok fazla tansiyonu tetikleyen durumlardır. Bu tür hastalara gerçekten araştırılıp problemi bulduktan sonra tedavi edersek daha başarılı olabiliyoruz. Yaşlı hastalardada gerekli tedaviyi kalp hastalığı için ayrı, tiroid hastalığı için ayrı ve şeker hastaları için ayrı yapmamız gerekiyor. Herkese aynı tedaviyi vermememiz gerekiyor. Bazı besinler de tansiyon da bize yardımcı olabiliyor. Sarımsak limonu halk arasında herkes biliyor ama ben nitrikosit üzerinde durmak istiyorum. Özellikle mor gıdalarda olan moleküldür ve damarları gevşetip tansiyonu doğal olarak düşürüyor. Bunu doğal olarak derin burun nefesi alıp vererek de oluşturabiliyoruz. Çünkü burun epitelinde sentezlenebiliyor. Gıdalar da ise mor gıdalar özellikle yaban mersini, nar, karalahana, mor pancar gibi gıdaları tüketirsek tansiyona çok büyük destek olur. Ayrıca hastalara düzenli kontrole gelmelerini öneriyoruz. Kontrol altına alınmamış tansiyon hastalarına daha sık gelmelerini tavsiye ediyoruz onun dışında 3 ayda 1 kontrole gelmeleri gerekiyor. Ne yazık ki kalp krizlerinde olduğu gibi tansiyonda da yaş aşağıya çekilmeye başlandı. Bu eski yaşam ile şimdiki yaşam tarzının bir olmamasıdır. Eskiden insanlar, yerdi içerdi fakat çalışırdı. Eski tohumlarımız doğaldı şimdi her şey bozulmaya başladı. İnsanlar artık her şeyi bir düğmeyle hallediyorlar. Artık tarlada buğday sürmekte yok. Bu yüzden gıda tüketimini azaltmamız lazım. Gece geç saatlere kadar atıştırıp yatmamamız gerekiyor. Bunlara dikkat etmediğimiz için genç hastalarda da obezite ve tansiyon hastalıkları çok artmaya başladı” diye konuştu. iha
Elazığ’da görevli kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, tansiyon hastalığı bulunan vatandaşlara uyarılarda bulunarak hastalığın artık gençlerde de görülmeye başlandığını söyledi. Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Bulut, “Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Kısacası herkesin tedavisi farklı olmalıdır. Yaşlılarda, idrar sökücü ilaçlardan kaçmamız gerekiyor bunun da sebebi gece uykuyu bozmamak ve idrar kaçırmamaları içindir. Gençlerde daha çok sempatik aktivasyonu engelleyen ilaçlar veriyoruz. Sinir ve stresi azaltarak tedavi etmeye çalışıyoruz. Aslında nedeni bulup nedene yönelik tedavi edersek daha başarılı oluyoruz. Gençlerde en sık karşılaştığımız nedenler, horlama, kilo, sağlıksız beslenme ve fazla tuz tüketimi tansiyonu daha çok tetikliyor. Tiroid problemleri de çok fazla tansiyonu tetikleyen durumlardır. Bu tür hastalara gerçekten araştırılıp problemi bulduktan sonra tedavi edersek daha başarılı olabiliyoruz. Yaşlı hastalardada gerekli tedaviyi kalp hastalığı için ayrı, tiroid hastalığı için ayrı ve şeker hastaları için ayrı yapmamız gerekiyor. Herkese aynı tedaviyi vermememiz gerekiyor. Bazı besinler de tansiyon da bize yardımcı olabiliyor. Sarımsak limonu halk arasında herkes biliyor ama ben nitrikosit üzerinde durmak istiyorum. Özellikle mor gıdalarda olan moleküldür ve damarları gevşetip tansiyonu doğal olarak düşürüyor. Bunu doğal olarak derin burun nefesi alıp vererek de oluşturabiliyoruz. Çünkü burun epitelinde sentezlenebiliyor. Gıdalar da ise mor gıdalar özellikle yaban mersini, nar, karalahana, mor pancar gibi gıdaları tüketirsek tansiyona çok büyük destek olur. Ayrıca hastalara düzenli kontrole gelmelerini öneriyoruz. Kontrol altına alınmamış tansiyon hastalarına daha sık gelmelerini tavsiye ediyoruz onun dışında 3 ayda 1 kontrole gelmeleri gerekiyor. Ne yazık ki kalp krizlerinde olduğu gibi tansiyonda da yaş aşağıya çekilmeye başlandı. Bu eski yaşam ile şimdiki yaşam tarzının bir olmamasıdır. Eskiden insanlar, yerdi içerdi fakat çalışırdı. Eski tohumlarımız doğaldı şimdi her şey bozulmaya başladı. İnsanlar artık her şeyi bir düğmeyle hallediyorlar. Artık tarlada buğday sürmekte yok. Bu yüzden gıda tüketimini azaltmamız lazım. Gece geç saatlere kadar atıştırıp yatmamamız gerekiyor. Bunlara dikkat etmediğimiz için genç hastalarda da obezite ve tansiyon hastalıkları çok artmaya başladı” diye konuştu. iha