
Erzurum’da çocukluktan bu yana resme, sanata ilgisi olan iki çocuk annesi Şeyma Sezer, 7 yıl önce internetten izlediği videolar ile girdiği yolda şimdi bir nakış ustası oldu. Herhangi bir eğitim almadan, doğuştan gelen bir yetenekle farklı objelerin üzerine nakış yapan Sezer, aynı zamanda halı ve kilimlerin üzerine yaptığı resimlerle de dikkatleri çekiyor. Sosyal medyada da hatırı sayılır bir takipçi sayısına sahip olan Sezer, şimdi ise içinde ukde kalan öğretmenlik mesleğini nakış öğreterek yapmak istiyor.
Geleneksel motifler unutulmasın
Yaptıkları nakışları un eleğinin üzerine işleyen Sezer, tasarımlarında özellikle Erzurum yöresine ait desenleri ve kumaşları kullandıklarını dile getirerek, “Eserlerimde yaşadığım, doğup büyüdüğüm şehire ait desenleri işliyorum.
Geleneksel motifleri unutturmamak istiyorum. Hem kendi çocuklarımın hem de gelecek nesillerin Erzurum’a has figürleri, gelenekleri hatta şivesini dahi bilmesini istiyorum. Çalışmalarımda da bu hassasiyeti sürdürüyorum. Örneğin; kullandığım eleklerde ehram kumaşını da kullanarak eserler ortaya koyuyorum” diye konuştu.
Sırada Fatih Sultan Mehmet var
Kilime yaptığı Nene Hatun portresi ile de gönülleri kazanan Sezer, tarihi figürleri tuvale, kâğıda veya halıya resmetmekten keyif aldığını ifade ederek, “Bir müşterimden gelen istek üzerine kilim üzerine Erzurum’un unutulmaz kahramanı Nene Hatun’u resmettim. Bu tarz çalışmalar hem dünyada hem de ülkemizde yeni yeni meşhur olmaya başladı. Bende ilk kez denedim ve gelen tepkilerden dolayı çok mutlu oldum. İlerleyen dönemlerde bu tarz çalışmalarım devam edecek ve 4 metrekare bir halıya Fatih Sultan Mehmet’i resmetmeyi düşünüyorum” dedi.
“İçimde ukde kaldı”
Atanamadığı için öğretmenlik mesleğini yapamadığını da dile getiren Sezer, içinde kalan ukdeyi ise şöyle dile getiriyor: “Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Öğretmen olamadım ama yıllar sonra öğretmen önlüklerine nakış yapmak nasip oldu. İçimde hep bir öğretmenlik ukdesi kaldı. İlerleyen dönemlerde edebiyat alanında olmasa bile nakış dersleri verip, öğrenciler yetiştirmek istiyorum. Ülkenin dört bir yanına yaptığım yakası nakışlı önlükleri gönderiyorum. Tüm öğretmenlerimizin branşlarına özel nakışlar yapıp yolluyorum. Gelen geri dönüşler ise beni çok mutlu ediyor”
Yaprağa nakış
Nakışı her alanda ve üründe kullanmak istediğini ifade eden Sezer, “Erzurum dışındaki bir takipçimden Manolya Ağacının yaprağını toplayıp, bana göndermesini istedim. Her objeye nakış yapmak istediğim için yaprağa neden olmasın diye düşündüm. Dünya’da bir tek Brezilya’da bu işi yapan bir sanatçı var. Bende denemek istedim ve yapmaya başladım. Manolya Ağacı yapısı gereği sert olduğu için nakışa da uygundu. Ayaklar altında yer alan bir yaprağı sanata dönüştürdüm. Kırılan kısımları ise yapıştıra yapıştıra ortaya bir eser çıkardım. Bu tarz eserlerim ise çokça rağbet görüyor” diye konuştu.
Şeyma TAHİR