Aslında gecikmiş bir yazı. Türkiye’nin aklıselim, bilge ve derinliğiyle önemli bir akademisyeni Mehmet Yalçın Yılmaz. İstanbul Üniversitesi’nde akademisyen. Star Gazetesinde yazıları yayınlanıyor. Aktaracağım yazı, gazeteden alınmadır. Yayınlanmış yazıyı niye aktarıyorsun diye sorabilirsiniz, bunu okuyunca daha iyi anlayacaksınız.
Şöyle başlıyor;
“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Anma Programları yurdun her şehrinde farklı etkinliklerle gerçekleşti. Saraçhane parkındaki programa katıldım ve bizzat tanıdığım şehit yakınları ve gazileri de görme imkanım oldu.
Anma programında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin titizlikle kaleme alınmış satırları hitabet sanatında bir zirve niteliği taşımaktaydı. 12 Eylül sürecinde yüzlerce mensubunu kaybetmiş bir hareketin hafızası, Devlet Hoca'nın satırlarına yansıyordu. Birlik, bağımsızlık, beka vurgusu konuşmasına dikkatle serpiştirilmişti.
Gençlik yıllarından beri hareketin içinde yetişen Devlet Bahçeli, merhum Alparslan Türkeş'in hafızasını da taşıyan yakın tarihin en önemli aktörlerinden biri.
15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasına giderken Cumhur İttifakı birçok olayın etkisiyle doğdu. Türk siyasetinde hemen her partiye kaset ve şantaj dosyalarıyla sızmaya çalışan Fethullahçı hareket MHP'yi ele geçirmek için de birçok hamle yaptı. Hemen her partinin tarlasını sürmek için titiz çalışan Fethullahçılar her kisveye girebiliyor ve her türlü tuzağı kurabiliyordu.
Bazı partililerin özel hayatına ait görüntülerle MHP Genel Başkanını sıkıştırmak ve istifa ettirmek isteyenler parti içindeki muhalif yapıları yüreklendirecek adımlar atıyorlardı. Oysa yıllar evvel hareketin liderine giden bir isim kendisinin cemaatle parti arasında irtibat sağlayabileceğini teklif etmişti. Bu teklifi reddeden Devlet Hoca cemaat hakkındaki olumsuz kanaatlerini söyleyerek muhatabını kıpkırmızı bir suratla odasından çıkarmıştı.
Fethullahçıların birçok kumpasına ve tehdidine karşı partisini demokratik zeminde tutan ve Türkiye'nin en kritik günlerinde ilkeli tutumuyla istikrarı önceleyen Devlet Hoca, 15 Temmuz ihaneti sırasında evindeydi. Korumasız vaziyette özel kalem müdürünün aracıyla hızlıca parti genel merkezine gelen Bahçeli, parti binasının güvenliğini sağlayarak hükümet yetkilileriyle irtibat kurmuş ve bu ihanete karşı canları pahasına karşı koyacaklarını, demokrasinin işlemesi için hükümetin yanında olduklarını vurgulamıştı.
O gece Ankara'da TRT binasının kurtarılmasından Genelkurmay önündeki çatışmalara kadar birçok ülkücü genç canları pahasına mücadele etti.
Cumhur İttifakı o gece Bahçeli ve Erdoğan'ın kritik telefon görüşmeleriyle yeni bir seyir aldı. Türk siyasi tarihinde en uzun gece diye tanımlayabileceğimiz gece Fethullahçı hareketin sistemden tahliye edilmesi için en kritik tarihti.”
Gerçeğin taa kendisini anlatıyor. Mehmet Yalçın Yılmaz hoca.
Şöyle başlıyor;
“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Anma Programları yurdun her şehrinde farklı etkinliklerle gerçekleşti. Saraçhane parkındaki programa katıldım ve bizzat tanıdığım şehit yakınları ve gazileri de görme imkanım oldu.
Anma programında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin titizlikle kaleme alınmış satırları hitabet sanatında bir zirve niteliği taşımaktaydı. 12 Eylül sürecinde yüzlerce mensubunu kaybetmiş bir hareketin hafızası, Devlet Hoca'nın satırlarına yansıyordu. Birlik, bağımsızlık, beka vurgusu konuşmasına dikkatle serpiştirilmişti.
Gençlik yıllarından beri hareketin içinde yetişen Devlet Bahçeli, merhum Alparslan Türkeş'in hafızasını da taşıyan yakın tarihin en önemli aktörlerinden biri.
15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasına giderken Cumhur İttifakı birçok olayın etkisiyle doğdu. Türk siyasetinde hemen her partiye kaset ve şantaj dosyalarıyla sızmaya çalışan Fethullahçı hareket MHP'yi ele geçirmek için de birçok hamle yaptı. Hemen her partinin tarlasını sürmek için titiz çalışan Fethullahçılar her kisveye girebiliyor ve her türlü tuzağı kurabiliyordu.
Bazı partililerin özel hayatına ait görüntülerle MHP Genel Başkanını sıkıştırmak ve istifa ettirmek isteyenler parti içindeki muhalif yapıları yüreklendirecek adımlar atıyorlardı. Oysa yıllar evvel hareketin liderine giden bir isim kendisinin cemaatle parti arasında irtibat sağlayabileceğini teklif etmişti. Bu teklifi reddeden Devlet Hoca cemaat hakkındaki olumsuz kanaatlerini söyleyerek muhatabını kıpkırmızı bir suratla odasından çıkarmıştı.
Fethullahçıların birçok kumpasına ve tehdidine karşı partisini demokratik zeminde tutan ve Türkiye'nin en kritik günlerinde ilkeli tutumuyla istikrarı önceleyen Devlet Hoca, 15 Temmuz ihaneti sırasında evindeydi. Korumasız vaziyette özel kalem müdürünün aracıyla hızlıca parti genel merkezine gelen Bahçeli, parti binasının güvenliğini sağlayarak hükümet yetkilileriyle irtibat kurmuş ve bu ihanete karşı canları pahasına karşı koyacaklarını, demokrasinin işlemesi için hükümetin yanında olduklarını vurgulamıştı.
O gece Ankara'da TRT binasının kurtarılmasından Genelkurmay önündeki çatışmalara kadar birçok ülkücü genç canları pahasına mücadele etti.
Cumhur İttifakı o gece Bahçeli ve Erdoğan'ın kritik telefon görüşmeleriyle yeni bir seyir aldı. Türk siyasi tarihinde en uzun gece diye tanımlayabileceğimiz gece Fethullahçı hareketin sistemden tahliye edilmesi için en kritik tarihti.”
Gerçeğin taa kendisini anlatıyor. Mehmet Yalçın Yılmaz hoca.