Orman yangınları, Türkiye’nin güvenlik sorunu halini almaya başladı. Son yangınlar, ister çıkarılmış olsun, ister başka nedenlerle meydana gelsin neredeyse bir uçtan diğerine turizm bölgelerini ciddi olarak tehdit etti. Yangınlar ile ilgili soruşturmalar, neden ve nasıl çıktığına dair ciddi bir aydınlanmamızı sağlayacaktır.
Türkiye’nin orman yangınları ne kadar güvenlik sorunu olsa da yangınlara müdahale, hızlı tedbirler üzerine uzmanlık alanları içerisinde mutlaka tartışılmalıdır. İnsanımızı tehdit eden yalan ve iftiraları bir yana bırakarak, Türkiye’nin “yangın uçağı” serancamını ele almak istedim. Konuyu bütün yönleriyle analiz eden çalışmasıyla Aybüke Can’ın satırlarına göz atmak faydalı olacaktır.
“TUSAŞ’ın itfaiye uçağı projesi nasıl bitirildi? Bir orman yangınları ülkesi olan Türkiye’nin elinde yangın söndürme uçakları bulunmayışının sonuçlarını acı şekilde yaşıyoruz. Peki yakın geçmişte Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası bilinen adıyla TAI, sahipsiz bırakılıp rafa kaldırılışının hikayesi bu. Bu uçakların bir özelliği de yangının üzerine sadece su değil yangının ilerlemesini önleyecek kimyasal madde de bırakabilecek oluşuydu. Aslında proje ilk başta duyurulduğunda siyasiler tarafından heyecanla karşılanmıştı.
TUSAŞ’ın (TAI) Deniz Kuvvetlerinin askeri ömrünü tamamlamış S-2E karakol uçağını sivil amaçla yangın söndürme uçağına dönüştürüp ulusal filo oluşturma projesinin Ankara, Akıncı Üssünde sergilenen ve TEMA adı verilen prototipi.
Proje Detayları Projenin tarafları, TUSAŞ, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Türk Hava Kurumu ve TEMA Vakfı idi. Uçaklar Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün yangın söndürme işleri için tedarik edilecekti. Orman Bakanlığı konu ile ilgilendi ama nedense resmi talep gelmiyordu
Türk Deniz Kuvvetleri, hizmet dışı kalan ABD yapımı Grumman S-2E keşif-gözetleme uçaklarını ücretsiz olarak devredecekti. TUSAŞ bu uçakları 4500 litre kapasiteli, su ve yangın geciktirici kimyasal içerecek şekilde yangın söndürme tanker uçağına dönüştürecekti.
Yani Türk Mühendislerinin “Milli Çözüm” olarak ortaya koyduğu bir dönüştürme proje söz konusu idi.
TUSAŞ mühendisleri yaptıkları araştırmada o dönem ABD, Kanada, Fransa ve Arjantin’de de bu çözümün kullanıldığını gördüler. Yapılan ön hesaplarda her bir uçak için dönüşüm maliyeti yaklaşık 3 Milyon USD (1998 fiyatı) olarak hesaplandı.
Dışarıdan 3-4 ay için sadece 1 uçak kiralama maliyetinin yaklaşık 1,5 Milyon USD (1998 fiyatı), yeni uçak alım maliyetinin ise yaklaşık 28 Milyon USD (1998 fiyatı) olduğu göz önüne alındığında yapılacak projenin ne kadar ülke yararına olduğu ortadaydı. Neredeyse 2 yeni uçak alım bedeli ile 15 uçaklık yangın söndürme filosu yaratılacaktı.”
Ne ne kadar önemlidir, artık anlıyoruz. Ancak bu önemin zamanında verilmesi veya fark edilmesi önemli ve anlamlı olmaz mı?
Türkiye’nin orman yangınları ne kadar güvenlik sorunu olsa da yangınlara müdahale, hızlı tedbirler üzerine uzmanlık alanları içerisinde mutlaka tartışılmalıdır. İnsanımızı tehdit eden yalan ve iftiraları bir yana bırakarak, Türkiye’nin “yangın uçağı” serancamını ele almak istedim. Konuyu bütün yönleriyle analiz eden çalışmasıyla Aybüke Can’ın satırlarına göz atmak faydalı olacaktır.
“TUSAŞ’ın itfaiye uçağı projesi nasıl bitirildi? Bir orman yangınları ülkesi olan Türkiye’nin elinde yangın söndürme uçakları bulunmayışının sonuçlarını acı şekilde yaşıyoruz. Peki yakın geçmişte Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası bilinen adıyla TAI, sahipsiz bırakılıp rafa kaldırılışının hikayesi bu. Bu uçakların bir özelliği de yangının üzerine sadece su değil yangının ilerlemesini önleyecek kimyasal madde de bırakabilecek oluşuydu. Aslında proje ilk başta duyurulduğunda siyasiler tarafından heyecanla karşılanmıştı.
TUSAŞ’ın (TAI) Deniz Kuvvetlerinin askeri ömrünü tamamlamış S-2E karakol uçağını sivil amaçla yangın söndürme uçağına dönüştürüp ulusal filo oluşturma projesinin Ankara, Akıncı Üssünde sergilenen ve TEMA adı verilen prototipi.
Proje Detayları Projenin tarafları, TUSAŞ, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Türk Hava Kurumu ve TEMA Vakfı idi. Uçaklar Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün yangın söndürme işleri için tedarik edilecekti. Orman Bakanlığı konu ile ilgilendi ama nedense resmi talep gelmiyordu
Türk Deniz Kuvvetleri, hizmet dışı kalan ABD yapımı Grumman S-2E keşif-gözetleme uçaklarını ücretsiz olarak devredecekti. TUSAŞ bu uçakları 4500 litre kapasiteli, su ve yangın geciktirici kimyasal içerecek şekilde yangın söndürme tanker uçağına dönüştürecekti.
Yani Türk Mühendislerinin “Milli Çözüm” olarak ortaya koyduğu bir dönüştürme proje söz konusu idi.
TUSAŞ mühendisleri yaptıkları araştırmada o dönem ABD, Kanada, Fransa ve Arjantin’de de bu çözümün kullanıldığını gördüler. Yapılan ön hesaplarda her bir uçak için dönüşüm maliyeti yaklaşık 3 Milyon USD (1998 fiyatı) olarak hesaplandı.
Dışarıdan 3-4 ay için sadece 1 uçak kiralama maliyetinin yaklaşık 1,5 Milyon USD (1998 fiyatı), yeni uçak alım maliyetinin ise yaklaşık 28 Milyon USD (1998 fiyatı) olduğu göz önüne alındığında yapılacak projenin ne kadar ülke yararına olduğu ortadaydı. Neredeyse 2 yeni uçak alım bedeli ile 15 uçaklık yangın söndürme filosu yaratılacaktı.”
Ne ne kadar önemlidir, artık anlıyoruz. Ancak bu önemin zamanında verilmesi veya fark edilmesi önemli ve anlamlı olmaz mı?