Hızlı kilo alımında ve yanlış ayakkabı kullanımında ve de yeni bir spora başladıktan sonra ayakta oluşan ağrı, topuk dikeni rahatsızlığının belirtisi olduğunu gösteriyor. Zamanında tedavi olunmazsa yürüme aktivitesi kısıtlandığından bacak kaslarında zayıflama ve güçsüzlük gelişeceğini söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Alpaslan Cevdet Ataç, “Sabahları uyandığınızda topuğunuzda bir acı hissediyorsanız geç kalmadan doktorunuza başvurun” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Hızlı kilo alımında, yanlış ayakkabı kullanımında, sürekli ayakta kalma durumunda topuk dikeni tehdidi bulunduğunu belirten Erzurum Özel Buhara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Alpaslan Cevdet Ataç, “Sabahları uyandığınızda topuğunuzda bir acı hissediyorsanız topuk dikeni belirtisidir” dedi.
Duruş bozuklukları erken dönemde dikkate alınır ve gerekli ortopedik ve de duruş bozukluğu tedavisi uygulanırsa, ilerde oluşacak topuk dikeni rahatsızlığının önlenebiliyor. Sabahleyin uyanıldığında ilk birkaç adım ayak topuğu içinde hissedilen şiddetli ağrı yürüme ile birlikte kendiliğinden geçiyorsa topuk dikeni alarmı veriyor. Çünkü günlük ayak ağrıları uykuda topukta toplanıyor. Bu da kişide yürüme mesafesini azaltırken, yürürken şekil bozukluğuna da neden olabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Alpaslan Cevdet Ataç, topuk dikeni hastalarının zamanında tedavi olmazlarsa eklemlerde oluşan orantısız yüklenmeyle eklem kireçlenmeleri yaşayabileceklerini kaydetti.
Sık karşılaşılan bir hastalık
Topuk dikenin sık karşılaşılan hastalıklar arasında olduğunu belirten Ataç, hastalığın 2 ayrı türü olduğunu söyledi. Topuk dikeninin oluşumunu anlatan Ataç, “Topuk dikeni topuktaki ağrının yaygın bir sebebi değildir hatta 20 topuk dikeni olan hastanın sadece birinde ayak topuğunda ağrı olmaktadır. Aslında topuk bölgesinde ağrıya neden olan ‘plantar fasiit’ olarak bilinen topuktaki yumuşak dokunun iltihaplanmasıdır. Plantar fasiit ve topuk dikeni birbirinden ilişkisizde oluşabilirler. Plantar fasiit ve topuk dikeni ağrısı sık karıştırılan iki rahatsızlıktır ve ikisine de halk arasında topuk dikeni denir. Topuk dikeni topuk kemiğinin alt kısmında kalsiyumun birikmesiyle oluşan kemiksi bir çıkıntıdır. Bu sert çıkıntının bir dikeni andırması topuk dikeni olarak adlandırılmasının nedenidir. Uzunluğu 2 santime kadar ulaşan topuk dikeni çıkıntısı röntgende kolayca teşhis edilir. Röntgende görülmeyecek kadar küçük topuk dikeniniz de olabilir bu duruma ‘topuk dikeni sendromu’ adı verilir” diye konuştu.
Genellikle gençlerde görülüyor
Genellikle gençlerde yaygın olarak görüldüğünü aktaran Ataç, topuk dikeninin nedenlerine değindi. Hastalığın ayak tabanında ağrı şikayeti ile ortaya çıktığını belirten Ataç, “Hızlı kilo alımında ve yanlış ayakkabı kullanımında ve de yeni bir spora başladıktan sonra ayakta oluşan ağrı, çoğunlukla topuk dikeni rahatsızlığının belirtisi oluyor. Genellikle gençlerde yaygın olarak görülen ayak tabanında ağrı şikayeti ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Ayak alt yüzeyinde topuğun altında ve çevresinde ağrı ile kendini hissettirir. Sabah yataktan kalkınca ya da oturma pozisyonunda iken ayağa kalkınca atılan ilk birkaç adımda şiddetli ağrı oluşur. Hızlı kilo alanlarda, yeni bir spora başlayanlarda, yeni bir ayakkabı alanlarda ayak tabanında ağrı olursa topuk dikeni hastalığı akla gelmelidir. Eğer yürüme anormaliğiniz varsa bu topuk dikeni oluşma riskinizi artırır. Aşırı egzersiz, ayağa yük bindiren iş ve sporlar sonucu aşırı yüke maruz kalan topukta diken oluşma riski yüksektir. Uzun süreli olarak ayağınıza tam olarak oturmayan ve ortopedik olmayan ayakkabılar giymenizde topuk dikeni nedenidir. Düztaban olmak ve şeker hastalığı da topuk dikeni nedenleri arasındadır” ifadelerini kullandı.
Zamanında tedavi önemli
Topuk dikeni hastası zamanında tedavi olmazsa yürüme aktivitesi kısıtlandığından bacak kaslarında zayıflama ve güçsüzlük gelişeceğini söyleyen Ataç, şu bilgileri verdi: “Topuk dikeni olan hastanın yürüyüş kalitesi bozulur. Ayakkabısı ters taraftan aşınır ve eskir. Bacak arkasındaki ve ayak tabanındaki kaslarda, aşırı gerginlik ve sertleşme olur. Zamanla diz ve kalça ekleminde ve hatta yaş ilerledikçe belde ağrı, erken aşınma ve yaşlanmalar ortaya çıkar. Hareketleri ve yaşam kalitesi bozulduğundan ekleme orantısız yüklenme olur ve eklem kireçlenmelerini tetikler. Topuk dikeni tedavisinde ilaç, ortopedik tabanlık, fizik tedavi ve egzersizler yüzde 90 oranında iyileşme sağlar bunun dışında hastanın durumuna göre iltihaplanan bölge veya topuk dikeni ameliyatla alınabilir. Ameliyatlar günümüzde topuğun altında veya yan tarafında açılan küçük bir delikten girilerek endoskopik yöntemlerle yapılmaktadır. Ameliyat çoğunlukla topuk bölgesinin uyuşturulmasıyla yapılır fakat hastanın durumuna göre genel anestezide uygulanabilir. Ameliyat sonrası kişi hemen taburcu olsa da bir hafta kadar ameliyat bölgesini zorlamamalıdır. Normal bir şekilde ağrısız yürümek 3 hafta kadar bir süre almaktadır.”
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Hızlı kilo alımında, yanlış ayakkabı kullanımında, sürekli ayakta kalma durumunda topuk dikeni tehdidi bulunduğunu belirten Erzurum Özel Buhara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Alpaslan Cevdet Ataç, “Sabahları uyandığınızda topuğunuzda bir acı hissediyorsanız topuk dikeni belirtisidir” dedi.
Duruş bozuklukları erken dönemde dikkate alınır ve gerekli ortopedik ve de duruş bozukluğu tedavisi uygulanırsa, ilerde oluşacak topuk dikeni rahatsızlığının önlenebiliyor. Sabahleyin uyanıldığında ilk birkaç adım ayak topuğu içinde hissedilen şiddetli ağrı yürüme ile birlikte kendiliğinden geçiyorsa topuk dikeni alarmı veriyor. Çünkü günlük ayak ağrıları uykuda topukta toplanıyor. Bu da kişide yürüme mesafesini azaltırken, yürürken şekil bozukluğuna da neden olabiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Alpaslan Cevdet Ataç, topuk dikeni hastalarının zamanında tedavi olmazlarsa eklemlerde oluşan orantısız yüklenmeyle eklem kireçlenmeleri yaşayabileceklerini kaydetti.
Sık karşılaşılan bir hastalık
Topuk dikenin sık karşılaşılan hastalıklar arasında olduğunu belirten Ataç, hastalığın 2 ayrı türü olduğunu söyledi. Topuk dikeninin oluşumunu anlatan Ataç, “Topuk dikeni topuktaki ağrının yaygın bir sebebi değildir hatta 20 topuk dikeni olan hastanın sadece birinde ayak topuğunda ağrı olmaktadır. Aslında topuk bölgesinde ağrıya neden olan ‘plantar fasiit’ olarak bilinen topuktaki yumuşak dokunun iltihaplanmasıdır. Plantar fasiit ve topuk dikeni birbirinden ilişkisizde oluşabilirler. Plantar fasiit ve topuk dikeni ağrısı sık karıştırılan iki rahatsızlıktır ve ikisine de halk arasında topuk dikeni denir. Topuk dikeni topuk kemiğinin alt kısmında kalsiyumun birikmesiyle oluşan kemiksi bir çıkıntıdır. Bu sert çıkıntının bir dikeni andırması topuk dikeni olarak adlandırılmasının nedenidir. Uzunluğu 2 santime kadar ulaşan topuk dikeni çıkıntısı röntgende kolayca teşhis edilir. Röntgende görülmeyecek kadar küçük topuk dikeniniz de olabilir bu duruma ‘topuk dikeni sendromu’ adı verilir” diye konuştu.
Genellikle gençlerde görülüyor
Genellikle gençlerde yaygın olarak görüldüğünü aktaran Ataç, topuk dikeninin nedenlerine değindi. Hastalığın ayak tabanında ağrı şikayeti ile ortaya çıktığını belirten Ataç, “Hızlı kilo alımında ve yanlış ayakkabı kullanımında ve de yeni bir spora başladıktan sonra ayakta oluşan ağrı, çoğunlukla topuk dikeni rahatsızlığının belirtisi oluyor. Genellikle gençlerde yaygın olarak görülen ayak tabanında ağrı şikayeti ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Ayak alt yüzeyinde topuğun altında ve çevresinde ağrı ile kendini hissettirir. Sabah yataktan kalkınca ya da oturma pozisyonunda iken ayağa kalkınca atılan ilk birkaç adımda şiddetli ağrı oluşur. Hızlı kilo alanlarda, yeni bir spora başlayanlarda, yeni bir ayakkabı alanlarda ayak tabanında ağrı olursa topuk dikeni hastalığı akla gelmelidir. Eğer yürüme anormaliğiniz varsa bu topuk dikeni oluşma riskinizi artırır. Aşırı egzersiz, ayağa yük bindiren iş ve sporlar sonucu aşırı yüke maruz kalan topukta diken oluşma riski yüksektir. Uzun süreli olarak ayağınıza tam olarak oturmayan ve ortopedik olmayan ayakkabılar giymenizde topuk dikeni nedenidir. Düztaban olmak ve şeker hastalığı da topuk dikeni nedenleri arasındadır” ifadelerini kullandı.
Zamanında tedavi önemli
Topuk dikeni hastası zamanında tedavi olmazsa yürüme aktivitesi kısıtlandığından bacak kaslarında zayıflama ve güçsüzlük gelişeceğini söyleyen Ataç, şu bilgileri verdi: “Topuk dikeni olan hastanın yürüyüş kalitesi bozulur. Ayakkabısı ters taraftan aşınır ve eskir. Bacak arkasındaki ve ayak tabanındaki kaslarda, aşırı gerginlik ve sertleşme olur. Zamanla diz ve kalça ekleminde ve hatta yaş ilerledikçe belde ağrı, erken aşınma ve yaşlanmalar ortaya çıkar. Hareketleri ve yaşam kalitesi bozulduğundan ekleme orantısız yüklenme olur ve eklem kireçlenmelerini tetikler. Topuk dikeni tedavisinde ilaç, ortopedik tabanlık, fizik tedavi ve egzersizler yüzde 90 oranında iyileşme sağlar bunun dışında hastanın durumuna göre iltihaplanan bölge veya topuk dikeni ameliyatla alınabilir. Ameliyatlar günümüzde topuğun altında veya yan tarafında açılan küçük bir delikten girilerek endoskopik yöntemlerle yapılmaktadır. Ameliyat çoğunlukla topuk bölgesinin uyuşturulmasıyla yapılır fakat hastanın durumuna göre genel anestezide uygulanabilir. Ameliyat sonrası kişi hemen taburcu olsa da bir hafta kadar ameliyat bölgesini zorlamamalıdır. Normal bir şekilde ağrısız yürümek 3 hafta kadar bir süre almaktadır.”