Ülke olarak önemli bir seçimin arifesindeyiz. Biz toplum olarak demokrasi için bedeller ödemiş bir toplumuz. Bu nedenle seçimlerin demokratik toplumun olmazsa olmazı olduğunun bilincindeyiz. Seçimler siyasal düzenin temel dinamiğidir. İktidarın meşruluğunun göstergesidir. Uzun bir propaganda dönemi geçirdik. Seçildikten sonra unuttuğumuz yüzleri tekrar görme fırsatına eriştik. Tekrar seçilmek isteyenler seçmenin kapısını çalarak oylarına talip oldu yeniden seçilmek umuduyla. Seçtiğimiz bu kişilerin bizi temsil edeceğini, mecliste bizim adımıza konuşacağını, haklarımızı savunacağını, sıkıntılarımızı dile getireceğini veya getirmeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Seçim dönemlerinde gördüğümüz bizi temsil etmeye aday bu yüzlerin sadece seçim dönemlerinde değil, iktidar partisinin içerisinde yer alsa da, muhalefet partisinin içerisinde yer alsa da meşru olarak seçildiklerini ve çalışmalarını sürdürdüklerini aralıksız olarak halka anlatmaları gereklidir.
Demokratik toplumlar eşitlik temeli üzerine inşa edilmiştir. Toplumu oluşturan her birey özel ve eşittir. Bu eşitlik aslında hiyerarşik bir düzen arayışında olan aristokrat düzen anlayışının da karşısında yer alır. Seçimlerin yegane gayesi vatandaşların temsili değildir. Seçimler seçmen ile karar alıcılar arasında iletişimi sağlama işlevi de görmektedir. Elbette ki, ülkelerin istikrarlı hükümetlere sahip olması demokrasinin geleceğini belirleyecektir. Ancak istikrar sadece matematik hesaptan da ibaret değildir. Gerek iktidar gerekse de muhalefet ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmeli, ılımlı bir dil kullanmalı herkesi birleştireceğini vaad etmelidir. Uyuşmazlıkları bir paydada toplamak, bunları çözmeyi vaad etmek matematiksel hesapların üstündedir. İstikrarlı ve güçlü hükümet için yönetilenin desteğini almak, olmazsa olmazdır. Seçimler demokrasi için bir şart olsa da yeterli bir şart değildir. Seçimlerin bir anlam ifade edebilmesi için, her konu serbestçe tartışılmalı her fikir o fikri savunanlarca özgür bir biçimde dile getirilmelidir. Farklı fikirlerin, farklı siyasi partilerin seçimlere katılması gerekli ve zorunludur. Seçimlere katılmak vatandaşlarımız için bir hak olduğu gibi vatandaş olmanın getirdiği bir görevdir. Demokratik siyasi rejimlerin belirlenmesinde her vatandaşın yalnızca bir oy hakkı vardır. Demokratik bir seçimin varlığından bahsedebilmemiz için, seçimin yapıldığı ortamın da demokratik olması gerekir. Bu da temel hak ve özgürlüklere saygı duymak ile mümkündür. Bu nedenle şölen havasında geçen bir seçimi arzu etmek her seçmenin en doğal hakkıdır. Türkiye, bu manada gelişen ve dönüşen çağdaş bir ülkedir ve bunu bu seçimlerde de tüm dünyaya göstermesi gerekir. Biz savaşmıyoruz, ülkemizi yönetecek ve bizi temsil edecek temsilcilerimizi meclise gönderiyoruz. 15 Mayıs sabahı bizimle aynı görüşü paylaşmayan aynı partiyi desteklemeyen, arkadaş eş dost komşu veya anne babamızla yüz yüze bakacağız. Bunu düşünerek birbirimiz kırmamalı ve incitmemeliyiz. Siyasiler seçilmek için sert bir dil sert bir üslup, kullansa da kadim milletimiz sakinlikten ve sükûnetten yana olmalıdır. Seçim sonuçları açıklandığında kaybeden kazananı tebrik etmeli, kazanan Türkiye olmalıdır.
Ülkeme bayram havasında geçen bir seçim diliyorum…