Üzerine kitap yazılmış şehirler çok azdır. Bunlardan birisi de Erzurum’dur.
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (Erzurum Yolculuğu), Ahmet Hamdi Tanpınar (Beş Şehir), Azerbaycan’ın ünlü şairi ve yazarı Memmed Aslan ve daha birçok yazar-şair...
Aslına bakarsanız Erzurum Yolculuğu isimli kitap, bir dünya şaheseri değil, sıradan bir anı kitabı.
Onu değerli kılan, Rus edebiyatının kurucusu Puşkin gibi bir ustanın imzasının bulunması....
***
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin,
(1799-1837) Moskova’da soylu bir ailenin çocuğu olarak doğdu.
Anne tarafından Orta Afrikalı’ydı.
11 yaşındayken Fransız Edebiyatını neredeyse hatmetmiş ve ilk eserlerini vermeye başlamıştı.
14 yaşında saray okulundan mezun olduğunda, çoktan edebiyatçı olarak tanınmıştı.
Liberal ve özgürlükçü akımlarda etkin roller oynadı. Ama asıl damgasını, Batı dillerinden aktararak yarattığı kelimelerle Rusça’ya vurdu.
Edebiyat dilinin gelişmesine de büyük katkıda bulundu ve modern Rus edebiyatının temellerini attı.
1831’de Natalya Gonçarova ile evlenerek saray sosyetesine katıldı.
1837’de, eşiyle bir gönül ilişkisi kurmaya çalışan George d’Athens ile yaptığı düelloda yaralandı ve iki gün sonra öldü
ERZURUM YOLCULUĞU kitabı üzerine birkaç söz...
Ünlü şair ve Puşkin nişanı sahibi Ataol Behramoğlu’nun kaleminden...
1828’de sürgündeki asker arkadaşlarını görmek üzere Kafkasya’ya giden Puşkin, hepsinin Osmanlılar üzerine düzenlenen sefere katıldığını öğrenir.
Az bilinen diyarları görmek ve bir savaşa tanık olmak için, sivil olarak orduya katılır. Yolculuk boyunca eskizler çizer ve bir kısmını dönüşünde yayımlayacağı notlar tutar.
Ancak notlarını kısmen yayımladığında eleştirilir. Oysa her zamanki objektifliğiyle ve insancıllığıyla tanık olduklarını, gördüğü yerleri ve tanıdığı insanları anlatmaktır:
Erzurum Seraskeri Salih Paşa, Paşa’nın eşi, Rus orduları kumandanı General Paskeviç, yolda vurulmuş yatan genç Türk Askeri, Tellak Hasan… Hepsi de Puşkin’in gözünde insan olarak hakkettikleri değeri bulur; övgü ya da yergi konusu olmazlar.
Bu yalın yaklaşımın, kendi ülkesini yeterince yüceltmemekle eleştirilmesi üzerine Puşkin ölümünden bir yıl önce tüm notlarını yayımlar.