“1919 yılı Mayısının 19.günü Samsuna çıktım.
Ülkenin genel durumu ve görünümü şöyledir;
Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu grup, I.Dünya Savaşında yenilmiş, Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalamış. Büyük Savaşın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda.”
Mustafa Kemal ‘Nutuk’
*
Memleketi idare edenler aciz, ordunun elinden silahları alınmış ve terhis edilmiş…
15 Mayıs 1919’da Yunan ordusu İzmir’e çıkmış.
Memleketin birçok köşesinde yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış ancak art niyetli gruplar ortaya çıkmış ve savunmasız, masum insanlar öldürülüyor.
Komutan ve subaylar kötü gidişi görüyor, vatanın kurtuluşu için çare arıyorlar.
Çözüm,
İngiliz ya da Amerikan himayesidir…
*
“Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.
Temel ilke, Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir.
O halde, ya istiklal ya ölüm ...”
***
19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşanın Samsun’a çıkar… Güvenliğini tehlikede gören Paşa, 25 Mayıs tarihinden itibaren Havza’da çalışmağa başlar…
Amaç, tehlikeye karşı milleti uyandırmak ve harekete geçirmekti…
Mustafa Kemal’in daha Havza’da iken yaptığı çalışmalar İstanbul’u rahatsız eder ve Paşa 8 Haziran’da İstanbul’a geri çağrılır…
Mustafa Kemal, o güne kadar 9.Ordu Müfettişi sıfatı ile bütün kişisel ağırlığını ortaya koyarak hareket etmişti. Şimdi bu sıfatın tehlikeye düştüğünü görüyordu ve Milli Uyanış Hareketini halka mal etmekte acele etmesi gerekiyordu.
*
“Milletin istiklalini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktır”
Mustafa Kemal Paşa 12 Haziran’da Amasya’ya gelir ve çalışmaya koyulur.
21-22 Haziran 1919 tarihinde yayımlanan, Amasya Genelgesi bir bağımsızlık bildirisidir.
Bu tamimle İstiklal Meş’alesi yakılmıştır.
Milli egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti'nin kurulması; Milli irade ve milli hakimiyet düşüncesini millete mal etme yolunda ilk adım olmuştur.
İKİ ÖNEMLİ CEMİYET
Mondros Mütarekesi’nden sonra, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan Devleti ile, Karadeniz’de bir Rum Pontus Devleti kurma teşebbüsleri karşısında birlikte hareket etmek amacıyla, Vilâyât-ı Şarkıyye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi ile Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti ortak hareket etme kararı alırlar.
İki Cemiyet, 23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’nde birlikte hareket ederler. Bu açıdan Milli Mücadelenin başlangıcında Trabzon Muhafaza-i hukuk Cemiyeti’nin önemli rolü bir hakkın teslimidir.
VİLAYAT-I ŞARKİYE MÜDAFAA-İ HUKU-I MİLLİYE CEMİYETİ
Merkezi İstanbul’da bulunan Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti’nin Erzurum Şubesi, 10 Mart 1919’da açıldı. Esatpaşa Mahallesi’ndeki Asar’ı Terakki Okulu, merkez olarak gösterilmişti.
Başkanlığını Raif Efendi’nin (Dinç), sekreterliğini ise Cevat Bey’in (Dursunoğlu) yaptığı bu şubenin 19 kişilik yönetim kurulu vardı. Ayrıca, Süleyman Necati Bey’in 5 Mart 1919’dan itibaren çıkarmaya başladığı ALBAYRAK GAZETESİ de, cemiyetin propagandasını yaparak Müdafaa-i Milliye fikrini yaymaya çalışıyordu. Böylece Milli Kurtuluş Savaşı’nın doğuda ilk teşkilatlanması başlamış oldu.
Cemiyet 29 Mayıs 1919’da yaptığı toplantıda Trabzon ile birlikte yedi vilayetin katılımı ile umumi bir kongre kararı alır. Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyetinin de olumlu görüşü ile organizasyon başlar.
Amaç Karadenizliler ile Doğuluları Milli Mücadele etrafında toplamaktır. Karadeniz’e haber gönderildiği gün Sivas, Elazığ, Erzincan, Bitlis ve Van’a da davet yapılır.
17 HAZİRAN VİLAYET KONGRESİ
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum’da bir Vilayet Kongresi toplar. 17 Haziran günü toplanan ve beş gün süren kongrede 10 Temmuz tarihinde Erzurum’da Doğu Vilayetlerinin katılacağı bir kongrenin toplanması karar altına alınır. Bu kararın arkasında Trabzon Muhafaza-ı Hukuk Cemiyeti de vardır. Kongreye Karadeniz illeri de katılacaktır.
Kongre kararları arasında; Ermeni iddiaları ve saldırıları karşısında tedbirli olmak, istila ve saldırılara karşı hazırlıklı olmak ve teşkilatlanmak, Müslümanların saldırılar karşısında göç etmesinin önüne geçmek gibi kararlar vardır.
MUSTAFA KEMAL’E ERZURUM DAVETİ
Temmuz ayında toplanması planlanan kongreye temel oluşturan Vilayet Kongresi, toplantı sonunda Samsun ‘a çıkmış bulunan Mustafa Kemal’e Erzurum’a gelmesi için davet kararı alır ve bu davet görevi Kazım Karabekir Paşa’ya verilir.
***
Unutmayın bu vatan bize piyangodan çıkmadı... Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğru ve yerinde hamleleri ile bu uğurda canını hiçe sayan binlerce şehit ve Gazinin emanetidir.
İşte bunun içindir ki bir anlamda Cumhuriyeti sembolize eden Mayıs’ın 19’unu Türk Gençliğine armağan etmiştir, Ulu Önder...
Türk Gençliği de bunun bilincindedir...