Bu pazar sandık başına koşan herkes bu sorunun cevabının tam üzerine EVET mührünü basacak.
Bugünlerde meydanlarda olup bitenlere bakınca öyle böyle değil oy pusulasının şiddetli bir mühür darbesiyle darp edileceği anlaşılıyor.
Bana sorarsanız böylesi iyi…
Dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi bin nazla sandık başına giden seçmendense, bizim heyecanlı ve kararlı tutumumuz fevkaladenin fevkinde.
Kısaca bu Pazar günü karşımıza çıkan sandık da aynı akibeti görecek.
Millet iki önemli kararı oylayacak malumunuz olduğu üzre.
Alternatifler var. Bir grup; “ben her iki oyumu da Cumhur İttifakı tarafında kullanırım” diyor.
Tam karşısında; “oylarım Millet ittifakınındır” diyenler bulunuyor.
Yani bu bütün oylar ittifakların bünyesinde bulunan Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarına verilecek demek oluyor.
İkinci grup; “ben oyumu Tayyip Erdoğan’a veriririm onu beğeniyorum ama asla Ak parti ya da MHP milletvekili adaylarına oy vermem” diyor.
Yine aynı minvalde düşünen karşı taraf seçmen; “Kılıçdaroğlu’nu tercih edeceğini bunu ya ‘Yine baharlar gelsin’ diye ya da sadece Erdoğan kazanamasın diye yapacağını fakat ittifakın milletvekili adaylarına asla oy vermeyeceğini çeşitli sebeplerle -adayları beğenmemek, beceriksiz ya da yetersiz bulmak vs.- açıkça söylüyor.”
Bir başka grup var ki, onlar her iki başa güreşen aday dışında bir tercih kullanacağını söylüyor. Bu gruba diyecek bir şey yok. Anketlerde önde olmadıkları da görünse demokrasi güçlünün arkasında durmak için yok. Elbette bu tercihe saygı duyulması gerekir.
Ben ikinci grup üzerinde biraz düşünmemiz gerektiği fikrindeyim.
Cumhurbaşkanını bir tarafa Meclisi başka tarafa kullanacak olanlarla.
Bu durumun ciddi bir kaos oluşturacağını yaşı 50 civarında olanlar kolayca hatırlarlar. Demirel, Özal, Sezer’in Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde benzer krizlerle az boğuşmadı Türkiye.
Cumhurbaşkanlığını Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu tarafına kullanıp milletvekilliğinde diğer tarafı seçersek hem meclisi hem de Cumhurbaşkanlığı makamını kilitlemekten başka bir şey yapmamış oluyoruz.
Meclis yasa çıkartır, onaya yollar veto yer!
Yasa yeniden meclise döner. Sonra? Sonrası mecliste kavga gürültü.
Ya da Türkiye’nin mevcut Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde Başkan icraat yapmak ister, meclisten onay gelmez.
İşler durur. Bu durumda kara kara düşünmek zorunda kalan seçilmişler değil seçmenler olur.
Milletin ya da ülkenin durumu feci bir kaosa doğru sürüklenir.
Nerden çıkardın diyenlere, yakın siyasi tarihe bakmalarını hatta o kadar uğraşmak istemeyenlerin Youtube’u açıp konuyla ilgili bir kaç video izlemelerini tavsiye ederim.
İş bu kadarla biter mi?
Mesela sadece sıradan hadiselerden mi ibaret kalır?
Hayır!
Terör, bağımsızlık, dünya devletleriyle ilgili meseleler, ekonomi, milli güvenlik hepsi bu sarmalın içerisinde bizi büyük bir felaketin eşiğine getirir.
O bakımdan benin oylarım kesinlikle aynı ittifak içerisinde olacak.
Üç gün sonra milletin önüne konulan sandık ülkemize hayırlı neticeler ilan etsin inşallah.