“Allah’ın kat kat fazlasıyla geriye ödeyeceği
bir güzel borcu O’na verecek olan kimdir?…” Bakara Suresi / 245
Sen misin?
Hiçbir spekülatörün seni zarara uğratamayacağı bir ticaret
yapmaya var mısın?
Faizin kirletmediği bir kâr.
Üzerinden başkalarının sömürülmediği bir kazanç.
Ölüp gittiğinde arkandan el sallamayacak bir servete sahip
olmak ister misin?
Böyle bir hesabı ancak dünyada açabilirsin.
Geri ödemesini, dünyada bitiremeyeceğin için gözlerin
korkuyla yuvalarından fırlayacağı gün, gözlerin sevinçle parlayarak almaya devam edebilirsin.
O hâlde hemen pamuk kalbinden aklına ilk ödeme talimatını ver.
Gördüğün her şey karşısında hakikatini düşünerek hayretli
bir şahit ol ey akıl!
Denize başka bak... İnsanı başka gör... Çiçekleri yüreğinle
kokla...
Devam et ey vicdan, zorbaların iktidarı karşısında cümle
mazlumların yanında ol.
Durma, ekmeğini böl ihtiyacı olanlarla...
Şekerleri seninkilerden önce yetim çocuklara ayır.
Ahbaplarının keyfi için şahitliğini kirletme, haksız olanı
haklıdan hakkıyla ayır.
Kendine de az zaman ayır, elin, ayağın, gözün, kulağın için
şükürlü bir teşekkürü çok görme Sahibine.
Kötülüğün karşısına çık mutlaka ve adımların vakarla yeri
inletsin hainler karşısında...
Son bir borç daha ver Allah’a; “lütfetmişsin ya Rabbi” de!
İhtiyaçsız olanın muhtaçtan borç istemesi, bilirim ihtiyaçtan değil şefkattendir!
Bu küçük aklın içine Sana karşı sonsuz itimat koydum.
Kıymeti varsa onu da yaz benim alacak haneme.