Sevgili Acıkan Günlük; Ramazan ayı içerisindeyiz ağzımızı kapalı tutmak zorundayız.
İmsakla iftar arasında bir yudum su içsek orucumuz bozulur. Peki, bir kem söz çıksa kapalı tutmamız gereken dudak aramızdan bozulmaz mı orucumuz?
Bozulur… bozulan sadece orucumuz da olmaz insanlığımız da bozulur… ahlakımız da… kalbimiz de!
Sevgili Acıkan Günlük, öfkemize sahip çıkamadığımız zamanlarda –ki bu zamanların sayısı hiç de az sayılmaz- öyle sözler çıkıyor ki ağzımızdan, düşünecek kadar aklımız başımıza geldiğinde biz dahi inanamıyoruz nasıl söylediğimize?
Pişman oluyoruz… utanıyoruz… feci canımız sıkılıyor…
Ama kaç yazar! O öfke anında kendimize sahip olamadıktan sonra… özürler, af dilemeler neye yarar?
Sevgili Acıkan Günlük, toplum olarak kem sözden bizarız.
Kötü bir laf; yuva yıkıyor… arkadaşlıkları bitiriyor… yıllanmış dostlukları söküp atıyor.
Şimdi Ramazan ayındayız, ruhumuz fenaya kapatmış kapılarını… Pak kalması için sabırla aç kalmaya hamdediyoruz.
Bu öyle bir açlık ki, elbette biliyoruz, sonsuz tokluk sağlayacak bize.
Bu öyle güzel bir alışveriş ki, korkudan ne yapacağımızı şaşırdığımız en çetin günde, elimizden tutup bizi emniyete çıkaracak.
Bütün bunlar sadece bir yudum suya tahammül etmekle olmayacak elbet.
Kem söz orucumuzu bozmadan, heybetli sanıp kendimizi zayıf gördüklerimizin kalbini kırmadan… kimseye haksızca kelam etmeden geçirebilirsek ömrümüzü…
Ahirimiz muhakkak bayram olacak…
Sakın unutma Sevgili Acıkan Günlük, kem söz ilişmeyen dudakların sahibiysen, kötü söz işitmeyen kulaklar nasip olur sana.
Biliyorum kul olmak zayıf olmak demektir.
Ama yine biliyorum kul kalmak zayıflıkların tamiriyle mümkündür.