Adım adım yaklaşan seçimler adayların belirlenmesiyle birlikte yeni bir kulvara giriyor.
Seçmen için de, seçilen için de niyetlerin ortaya konulma zamanı geliyor.
Bir kısım aday her şeyi yapacağını iddia edecek…
Bilmediği bir şey olmadığını söyleyecek…
Ehil bir kadro vaadedecek!
Seçmenin büyük kısmı ise gerek sohbetlerde arkadaşlara gerekse bir başına kaldığında kendine seçme kriterlerini anlatacak.
Sandık başına gitme ya da gitmeme sebeplerini sıralayacak.
Neden ve kime oy vereceğini anlatıp duracak.
İşte burada seçenle seçilenin imtihanı birleşiyor.
Aday söylediklerinin ehli mi?
Aday söylediklerine sıkı sıkıya bağlı kalacak mı yoksa seçilmek için mi sıralıyor?
Seçmen için de durum farklı değil!
Çıkarı için mi yoksa toplumun refahı için mi kullanacak oyunu ve bu gerçeği ne kadar gizliyor kendinden ve etrafından?
Bir ayet ve onun düşündürdüklerini hatırlatmanın sanırım şimdi tam zamanı…
Çünkü samimi değilsek birikimimiz epeyce canımızı yakacak cinsten olacak!
“...ve üstelik onlar, (insanlara) en ufak bir yardımı bile reddederler!”
Mâ’ûn sûresi, 107:7
Epeyce ahh biriktirdiğinin farkında mısın?
Sana bir değil birkaç ömür yetecek kadar ahhh!
Küçük, karşılıksız iyilikleri enayilikten sayıp yutmam dedikçe...
Sana yutturulanın seni ne şekle dönüştürdüğünü görmüyor musun
Gösterişin ötesine geçmeyen iyiliklerin yeri kalpler değil
çöplüktür.
Senin çöp tenekesine dönen bir yüreğe sahip olman, önce
‘Yüreğinin Sahibi’ne dokunur!
Acı biraz kendine... Unutma; başkalarına değil yapacağın
her iyilik kendine.
İlk iyiliğe aynandaki aksinden başla, unuttuğu tebessümü
sür yüzüne...
Sonra karşına çıkan ilk çocuğun başını okşa...
Devam et, durma!
Adını “yanına gidilir” olana çıkar...
Adını “elinden geleni ardına komaz”a çıkar...
Adını temize çıkar!
Sayın Yazar, ahh!.. çoktan gitti, bitti, vatandaşın sadece vahhhhhhi kaldı.Yuzde yuzoniki eflasyon, MB'si bugün faizi yüzde 45 yaptı. Hani " Ben burada olduğum sürece bu faiz artmayacak" denmisti. Ne oldu ?..Halk yoksulluk içerisinde yaşıyor, vergiler, zam yağmuru, allak bullak olan piyasa yüzünden, halk inim inim inliyor, kıvranıyor, peri perişan halde. Daha nasıl ahh etsin. Siz bu ahhı görmüyor musunuz ?. Yani ,mecazen diyorsunuz ki " oyunuzu buraya verin ( orası belli) vermezseniz ahh çekersiniz. Zaten vatandaşın ahhi, figanı, bir türküdeki gibi, göklere erişmiş durumda. Daha kötüsü olmaz, olamaz. Balık hafızalı olmamak gerekir. Üçüncü dünya ülkeleri ile, faizde ilk dörtte, enflasyonda ilk altındayız. Daha nasıl ahhh edilmesin ki ?. 68 milyon, açlık ve yoksulluk sınırının altındaki insanların alım gücü yok ki. Ama o dip dalga eğer bir gelirse... Selamlar.