Yerel seçimler bitti.
Kabul etmek gerekir ki, bıraktığı etki mahallinde kalacak gibi değil.
AK Parti adayları ilk kez bu kadar net sonuçlarla kaybettiler.
İşin özeti budur diyenlere inanmak zor!
Çünkü, bu seçimde kaybedenler toplamı sadece adayların kaybı olarak okunacak çerçevede kalmadı.
Seçimin gerçek analizini yazının başına koyalım.
Sandıkta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kaybetti
CHP kazandı.
CHP’nin de özellikle İstanbul’da seçimlerin rengini değiştiren bir adayı vardı.
Seçimi İmamoğlu’nun seçim stratejisi kazandı.
Ama Karşılığını aynı noktadan koyamıyoruz.
İstanbul’da AK Parti, Murat Kurum’un yanlış stratejileri dolayısıyla kaybetti demek eksik olur.
Murat Kurum, konuşamadı, liderlik vasfı sergileyemedi, gençlerin arasına giremedi, emeklileri “anneciğim” “amcacığım” diyerek bağrına basamadı. Kısaca tutuk kaldı.
Daha önemlisi bu açığı bilen Cumhurbaşkanı’nın taktiksel olarak sahaya sürdüğü bakanlar, bürokratlar, kendisi de dahil olmak üzere eklektik ve samimiyetten yoksun kaldı.
Erdoğan için, yaptığı hatayı seçim değerlendirmesine bakarak anladı diyebiliriz.
Fakat bunu sadece bu seçim özelinde ele alırsa yanılgısını anlaması bir sonrası için de iyi sonuçlar getirmeyebilir.
AK Parti, uzun zamandır kurulduğu zamanlarda olduğu gibi halkın partisi değil. Bir elitin partisi haline geldi.
Şimdi diyebilirsiniz ki bunu nereden çıkardın?
Aslında partili de olsanız eğer iktidar erkinin en yakınlarında çemberde değilseniz demeyeceğinizi sanıyorum.
Millet uzun zamandır oy verdiği partisini uzaktan izlemek zorunda bırakıldı ve bu seçim işaret fişeği gibi bu memnuniyetsizliğin ortasında patladı.
Bu millet bölünmez bütünlüğünü tavizsiz ister fakat vatansever olmasının en azından anlaşıldığını da fark etmek ister.
Bu millet İHA, SİHA, Savaş Gemisi/Uçağını ülkesinin yapmasından onur duyar ancak torununun yüzüne bakabilecek bir dede olarak eli dolu eve dönmeyi de önemser.
Bu millet başörtüsü gibi inancının temel dayanaklarının ülkesinde özgürce yaşanılmasına canı pahasına sahip çıkar fakat muhafazakar bir iktidarın akçeli işlerdeki ahlaki çöküntüsüne de yüzünü buruşturmadan tahammül edemez.
Bakın belediyelere üzücü tabloyu çok yoğun şekilde göreceksiniz. Hep aynı müteahhitler, hep aynı ilahi söyleyenler, hep aynı dini vaaz verenler, hep aynı konferans verenler. Şimdi öyle değil faslından bir kaç örnek çıkabilir karşımıza ama seçim sonuçları ortaya koydu ki, AK Partili belediyeler seçmenlerinden uzaklaşmış, hassasiyetlerine kulak tıkamış.
Özellikle belediyelerde işe alım kriterleri AK Parti’nin oy verenlerini bile rahatsız edecek duruma geldi. Temizlik işçisi alımlarındaki torpil kriterleri bile belediye başkanının uzak çevresinde olan AK Partilileri rahatsız eder düzeye ulaşmış görünüyor .
Bu seçimin mağlubu falan yerdeki aday değil açıkça görülüyor ki, AK parti denilince akla gelen lideridir.
Yeni liderler ve kadrolar üretemediği için de Yediden Refah Partisi’nin küçük bir hamlesi seçimde ikinci parti olmasına yetti. Evet bu konuda şunun desteği, Erbakan’ın ihaneti gibi süslü cümleler kullanmak mümkün ama sonuç değiştirecek değil teselli verecek cümleler olabilir bunlar.
Aziziye Belediyesini AK Parti’nin kaybetmesi ve oylardaki genel düşüş, ilçelerin durumu görmezden gelinirse bir sonraki seçimin nelere gebe olabileceği konusunda kahin olmaya gerek kalmayacağı ortadadır.
Görmek isteyenler için elbette.
Bu yazı tarafsız değildir, zira tarafsız yorum yapmak da mümkün değildir. Bu yazının tarafı emeklilerdir, memurlardır, AK Parti’den başkasına oy vermeye gönlü razı olmadığı için sandığa gitmeyen partililerdir, işçilerdir Türkiye’dir.
Eyvallah, okudum ve hak verdim bu manidar yazıya...
Sigaraya 9 ₺ zam yapılmış - işte ülkeyi nasıl yönettikleri belli - iğneden ipliğe her şeye ZAM ZAM ZAM- ülkeyi çok kötü yönetiyorlar - vatandaş bıktı istemiyor bunları -yeter artık bırakıp gitsinler-
Sayın Yazar, bu güzel yazınızın altına imzamı atarım. Çok güzel yazmışsınız. Sağ ol, var ol. AKP'nin halkın partisi olmaktan çıkıp elitlerin partisi olduğunu haykirmişsınız. AKP bu elitlere hizmet etti, ülkeyi bu hâle getirdi, ülke şu anda batmıştır. MHP'yi yanına aldı, yetki almadılar, sorumluluk ustlenmediler, devlette kadrolaştilar, ihalelere kondular. AKP ülkeyi yandasa, candaşa, partizanlara bir nevi peşkeş çekti, onlar da yağma, talan ettiler, ses çıkarmadı. Halk yoksul ve fakir düştü, perişan oldu, intikamını böyle aldı, tencere kazandı, tuzu kurular kaybetti. Evet bu seçimin kaybedeni AKP ve MHP, kazananı da, yoksulun ,fakirin, destek verdiği CHP olmuştur. Güç yozlaştırir, mutlak güç sürekli yozlaştırir. Bunlar bunu düzeltirler mi mümkün değil. Gereğini yapacağız deyip milleti oyalıyorlar. Neden 22 yıldır yapmadılar, yapamadılar da şimdi yapacaklar he!.. Vatandaş bunlara gülüyor. Bütçe tamtakır, neyle yapacaklar. Hesabını bilmeyen kasap elinde kalır masat. Selamlar.