CIA şefi Paul Henze gibi çok sayıda ajan eskisinin Türkiye’ye yönelik akıl vermede gayretli olduğunu görüyoruz. Bu çabaların asıl anlatmak istediği ve hedefinin Türkiye’yi yönetilebilir hale sokmak olduğunu unutmamak gerekiyor. Ekonomik zorlukların olduğu, enflasyonist baskının halkın bazı kesimlerini yıprattığı süreçte “PKK terör örgütü”nün üstü örtülerek “Kürt Sorunu” etiketiyle ortaya koyulan tartışmalar, Türkiyeli söylemlerinin sıkıntılı süreçte pişirilmesi elbette gören gözler için anormal değil.
Emperyalizmin bilmediği ise emeklisinden, asgari ücretliye velhasıl bu ülkenin yükünü çeken asıl kitlerinin “memleket meselesi” noktasında CIA eskilerine, maşalarına pirim vermeyeceğini unutmamak gerekiyor.
Mehmet Uçum’un kaleme aldığı yazıda bu noktaya işaret ediliyor; “Bu nedenle küresel emperyalizm Türkiye’ye yönelik projelerinin önünde engel olduğu için 31 Mart seçimlerinden sonra Cumhur İttifakını dağıtmayı ana strateji olarak belirledi. Bunun için iç ve dış odaklarla birlikte sistemli bir saldırı başlatıldı.
Asıl hedef 2028 seçimleri öncesinde Cumhur İttifakından kurtularak, mandacı, batıcı bir yönetime ulaşmaktır. Eğer bu başarılırsa iç ve dış yetki devirleriyle Türkiye’nin parçalanma süreci için çok büyük bir adım atılmış olacaktır.”
Uçum’a göre Cumhur İttifakı siyasi bir ittifakdır ama sıradan bir parti ittifakı değildir. Kendine özgü tanımlaması çizilen ittifak için, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin, Cumhur İttifakının yalnızca seçim ittifakı olmadığı söylemine de vurgu yaparak ‘her iki lider de Cumhur İttifakını partilerinin kazancı veya verilen tavizler üzerinden değil Türkiye’nin temel politikaları ve ihtiyaçları üzerinden değerlendiriyor’.
Uçum, “Bir siyasi ittifak siyasi temsilcilerin parti çıkarları üzerinden anlaşmasına değil, toplumsal gücün ülke perspektifine dayanıyorsa o ittifakı dağıtmak mümkün değildir. Ayrıca parti bakış açısıyla bakılırsa da; ileri sürülenin aksine Ak Parti Cumhur İttifakından ayrılırsa kapsayıcılığı zarar görür bu yüzden ayrılmaz.
MHP’de ittifakın hem toplumsal gücünde hem de fikri bel kemiğinde çok önemli bir yere sahip olduğu için ayrılmaz.” Tespitini yapıyor ve “andımız” çekişmesini örnek gösteriyor.
Uçum’a göre her iki parti içerisinde ittifaka farklı bakış olmasına karşın devamının hayati olduğunun görülüyor olduğunun önemli olduğu belirtiliyor.
“Cumhur İttifakı Türkiye’nin beka ittifakıdır. Bu nedenle Ülke Lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’da büyük bir siyasi lider olan Devlet Bahçeli’de Cumhur İttifakını her türlü saldırıya karşı göğüslerini siper ederek koruyor.
Cumhur İttifakı; Ülke esaslıdır, Millidir ve Kurucu bir ittifaktır.
Cumhur İttifakı aynı zamanda Cumhuriyetin ve demokrasinin birinci koruyucu gücüdür. Özetle sakın ola Cumhur İttifakını bozmaya oynamayın, ASLA TUTMAZ.” Diyor.
Mehmet Uçum’un konumu itibariyle de yazısının önemli olduğunu düşünüyorum.
İttifak’ın devamı önemli, fakat bozulmasının Türkiye açısından kötü bir senaryo olduğunun anlaşılır olduğunu düşünüyorum.
22 YILDIR MİLLET NİYE OY VERİYOR.FANTAZİ OLSUN DİYE Mİ...MİLLET NE İSTERSEN ONU YAP DEDİ EVET DEDİ...ADAMLARDA İSTEDİĞİNİ YAPIYOR.BUNDA NE VAR....REİS DURMAK YOK YOLA DEVAM....
Cumhur ittifakı, memleket meselesi değil Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını tehdit eden en büyük milli güvenlik sorunudur. ve bu sorun çok fazla canımızı, malımızı, ahlakımızı, güvenliğimizi, dinimizi imanımızı yok etmeden ortadan kaldırılmalıdır nokta