Suriye'nin BM temsilcisi Qusay Dahhak: "Kuzey Suriye'ye yönelik terör saldırısı o kadar büyük ve karmaşıktı ki, Türkiye'nin operasyonel direktifleri olmasaydı gerçekleşemezdi."
Bozguna uğrayan Suriye’nin meseleye bakış açısı! Bir başka sıkıntıya düşen çevre içeride. Ekrana çıkıp, Türkiye’ye korku salıyorlar. Türkiye’nin yanlış yaptığını iddia edecek kadar ar damarı çatlamış sözde gazeteci, aydın, asker eskileri.
Hala Esed ve Suriye Ordusu(!), olmayan orduyla Türkiye’nin işbirliği yapması gerekiyormuş diye akıl veriyorlar. Bu arsızlara hatırlatalım, Halep’te uğradıkları bozgunun ardından Esed’in Ordusu, donunu toplayamadan kaçarken, çekildiği yerleri PKK’ya teslim etmekten çekinmedi.
Halep düşerken, bu gelişmeyle aynı zaman diliminde başlayan muhalif saldırıları ile, Suriye’de PKK/YPG’nin yeni alan kazanma çabaları dikkat çekiciydi. Rejim karşıtı grupların Halep saldırısının ardından, Suriye rejiminin Tel Rıfat gibi stratejik noktaları PKK/YPG’ye bırakması, terör örgütünün “Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir koridor oluşturma” çabasını açıkça gözler önüne serdi. Ancak bu hamle, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun müdahalesiyle engellendi.
İran ve Rusya yardımı da Esed’i kurtaramaz!
Aklı başında ve Ankara’dan Suriye’ye bakan Gürsel Tokmakoğlu, “Bakın yapılanları eleştirebilirsiniz, ama var olana yok diyemezsiniz. Bir plan var ve işliyor. Bunun sonucunu da var. En azından Esad ve İran güçleri en olumsuz durumda, Rusya masaya oturtulacak görünüyor. Suriye için yeni anayasa yazılacak ve BMGK 2254 gereği seçim yapılacak ve Esad rejimi muhaliflerle masaya oturacak. Ana konu bu. Alt konular, Suriye’de güç paylaşımı nasıl somutlaşacak sorusuyla ilgili. Türkiye sınırından bir bölgeden daha teröristi attı mı attı. Sığınmacılardan Halep’e dönecekler çıkacak mı? Ortam oluşuyor. Böyle düşünün”.
Suriye’yi sahadan okuyan, en iyi uzman Prof. Dr. Serhat Erkmen. Serhat hoca diyor ki, “SMO çok önemli bir hamle yaptı. Halep’in doğusundan girerek T.Rifat-Rakka hattını kopardı. T.Rifata yapılan doğrudan hamle başarılı oldu. T.Rifat merkez ve çevresinin çoğu YPGden alındı. YPGye karşı çok ciddi bir kazanım. Yabana atmayın.
SMO'nun Kuveyris havaüssünü, Halep termik santralini, Şeyh Naccar'daki sanayi bölgesini, Halep'e su sağlayan su tesisini barındıran Hafse'yi alması onu Halep'te önemli bir güç haline getirdi. HTŞ Halep'te merkezi, güneyi ve batıyı, SMO kuzeyi ve doğuyu kontrol ediyor.”
Yazıyı hazırlarken Hama’nın Esed unsurlarından alındığı haberlerini almaya başladım. Humus yolu açıldı. Cumartesi gününe kadar Muhaliflerin ilerlediği noktalar önemli olacak.
Doç. Dr. Ali Burak Darıcalı’ya göre Beşar Esed’in üç büyük hatası vardı. 2011 yaz ayları boyunca Arap Baharı’nın ilk rüzgârları eserken Türkiye’nin çağrılarını dinlememek, değişimi yönetememek, Ankara'nın değil, Moskova’nın Tahran’ın telkinlerine uymak.
Doç. Darıcılı; “Yüzbinlerce insanın kanı elindeyken, ülkenin yarısından fazlasına hakim değilken bile iktidarını sürdürebileceğini zannetti. Moskova ve İran arkamda diye baktı. Üçüncü olarak, 2024’te yani bu sene Ankara ona, "eski hukukumuza dönelim, ilişkileri normalleştirelim" çağrısı yaptı. Bu çağrıya da burun kıvırdı. Normalleşmenin ön şartı olarak Türkiye’nin Suriye’den askerlerini çekmesini istiyordu.
Bugün Halep’i ele geçiren askeri unsurların içinde yer alan Suriye Millî Ordusu’nun lağvedilmesini talep etti. 'Ulus' kimliği olmayan, 'devlet aklı' bulunmayan mezhep, hanedan, aile hassasiyetlerini devletin ve millet çıkarlarının önüne koyan adamlar bunlar. Masa başında kurulmuş devletlerin başındaki adamlardan daha fazlasını beklemek de esasen doğru değil.”