Çok değil 1 yıl, hatta 6 ay öncesine kadar Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin her nevi silahla beslediği, ülkenin petrol ve doğalgazı, suyuna çöken terör örgütü PKK/PYD’nin Türkiye’nin en büyük kabusu olduğu söyleniyordu. TV ekranlarında alanlarında uzman, akademisyen, asker vs. “Garnizon Kürt Devleti” için yakın tehditten ötesi için kaygılanıyorlardı.
Terör seviciler, terörist aparatları İsrail’in azgın vahşetiyle yürekleniyor ve Türkiye’yi tehdit ediyorlardı. “Ya” diye başlayan cümlelerle, ABD ve Siyonist İsrail’in aparatı olduklarını unutarak benim Kürt kardeşimi bu alçak plana ortak etmeye çalışırken, ‘ya haklarımızı, topraklarımızı verirsiniz yoksa parçalanırsınız. Savaş Ankara’da verilir” diye azgın cümleler kuruyorlardı.
Hitler’in bu çağ sürümü Binyamin Netanyahu, arzı mevut hezeyanıyla el altından Türkiye’yi tehdit ediyor, Siyonist çakallar haritalar yayınlıyor, PKK ile irtibat ve iltisaklarını alenileştiriyorlardı.
Bir Erdoğan çıkar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce iç cepheye seslendi, birlik ve beraberliğin önemine değindi. Mesajı alan MHP Lideri, Erdoğan’ın yol arkadaşı Devlet Bahçeli’ydi. Siyaset işportacılarının çullanmaya kalkıştığı, meseleyi anlayamadığı çağrısı ABD, İsrail ve terör baronlarının inlerinde fırtına kopardı. Bahçeli, Kürt kardeşine elini uzattı.
30 Ekim 2024 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından ilginç cümleler çıktı: "İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacaktır"
Devlet Bahçeli’den simgesel hareketler geldi. “Vakit tamamdır. Söz konusu vatandır.” “Bazen çok şey söyleseniz de kalabalıkta kaybolur. Yalnız kalırsınız bazen. En yakınınız bile anlamaz sizi.”“Bozkurta ne düşerse hesapsız atılması. Aldırmadan güruhun artan uğultusuna.”
İçeride bir nifak grubu, Bahçeli - Erdoğan kardeşliği bozuldu diye okumaya çalıştılar.
Ne oldu?
27 Kasım’da Suriye Muhalefeti, SMO yıldırım hızıyla Esed rejimini darmadağın ederek ilerledi. Şimdi Suriye özgür ve mutlu. Evet, çok acıları var, Esed’in kasaphanelerinde binler, on binlerin acısı yükseliyor.
Fakat zulüm tiranlığı yıkıldı.
Hiç şüphesiz bunun mimarı Erdoğan’dır, Türk Devlet aklıdır. Batı bunları zaten görüyor. Şimdi SMO hızla terör örgütü PKK’yı tarumar ediyor. Çok vakitleri kalmadı. Süleyman Şah Türbesi başta olmak üzere Suriye’de Kürtler dahil halka zulmeden PKK’de İran gibi, Rusya gibi, İsrail gibi kaybetti.
Erdoğan Türk milletinin merhametini ve güzel günlere gölge düşürmek isteyenlere dün şu cevabı verdi; “CHP'nin, Baas rejiminin yıkılmasının getirdiği hırçınlıkla ırkçı nefrete odun taşıma gayretlerinin farkındayız. Türkiye'nin ve yüce gönüllü Türk milletinin eşsiz misafirperverliğine üç beş vicdan yoksunu faşistin gölge düşürmesine göz yummayız.”
Suriye halkı, oradan Erdoğan’a selam gönderiyor, şükranlarını iletiyor. Ekranlarda rastlamışsınızdır.
Bu yalnızca Suriye faslı, onu söyleyelim.
İşte “Zulüm Kıran” Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Erzurum’a geliyor..