Ekonomi için olmazsa olmaz hammadde kaynakları açısından Türkiye dışa bağımlı bir ülke. Türkiye doğal gazda yüzde 99, petrolde yüzde 93, kömürde yüzde 60, Demir cevherinde yüzde 55, çinkoda yüzde 98,alüminyumda yüzde 95, altında yüzde 85, bakırda yüzde 75 oranında dışa bağımlı. Enerji, maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 dış ticaret açığımız 106 milyar dolar.
Sanayii üretimini sürdürebilmek için 2022’de yurt dışından aldığımız petrol ve doğal gaza 93,5 milyar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar, altın ithalatına 21,6 milyar, kömür ithalatına 8,8 milyar, alüminyum ithalatına 7,5 milyar, bakır ithalatına 5,5 milyar dolar ödemişiz.
Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanların toplam yüzölçümü ülke yüzölçümünün binde 1’i kadar. 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlı alan.
Ormanlık alanlarda ağaç kesmek dahil olmak üzere tüm madencilik faaliyetleri için Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınması zorunlu. Türkiye’deki tüm orman alanlarının sadece binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılıyor.
Ormanları gençleştirmek için dünyada ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılıyor. OGM verilerine göre 2022’de 25,5 milyon m3 endüstriyel odun, 4,5 milyon m3 yakacak odun üretimi olmak üzere 30 milyon m3 kesim yapılmış. Kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1’i madencilik faaliyeti için kesiliyor.
Orman alanlarındaki madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanların rehabilite edilerek Orman İdaresine teslim edilmesi yasal bir zorunluluk. Rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılan pek çok maden sahası var. Muğla’daki sahada faaliyet gösteren şirketin OGM ile imzaladığı protokole göre ülke genelinde diktiği fidan sayısı 3 milyon. 2025’e kadar bu sayı 5 milyona ulaşacak. Türkiye’de 2022’de çıkarılan maden miktarı 830 milyon ton. Yerin altındaki Madenler çıkarılıyor ve bu alanlar yasanın öngördüğü şekilde yeniden doğaya kazandırılıyor.
2022 dünya kömür üretimi 8,5 milyar ton. Türkiye’nin dünya kömür üretimindeki payı ise yüzde 1 civarında. 2022’de Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 34,6. Doğal gazın payı yüzde 22,2, su kaynaklarının payı yüzde 20,6. Rüzgârın yüzde 10,8, güneşin 4,7, jeotermal 3,7, diğer kaynaklar 3,3.
2022 itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz 2035’te 510 milyar KWh seviyesine gelecek. Fosil yakıtlara yüzde 83 oranında bağımlı olan Türkiye’nin kısa bir zamanda bu bağımlılığı yüzde 40’lara çekmesi imkânsız. Yani fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmak dışında bir seçeneğimiz yok. Yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022’de 1.3 milyar m3 doğal gaz ithalatının önüne geçildi. Bu cari açığın kapatılmasına her yıl 1 milyar dolar katkı sağlanması demek.
Özetle Türkiye’nin toplam elektriğinin yüzde 2,5’ini, Ege Bölgesinde kullanılan elektriğin yüzde 62’sini karşılayan Muğla’daki kömür santrallerinin mevcut kömür rezervleri bitinceye kadar çevre standartlarına uygun olarak üretime devam etmesi şart. Santralde istihdam edilen 3.100 kişinin yüzde 75’i bölge halkından.
Bu bilgiler ışığında Akbelen’de “GEZİ” özlemi duyanların kim olduklarını Devlet Bahçeli’nin açıklamasında bulabilirsiniz.