Henry Kissinger, Noam Chomsky, Zbigniew Brzezinski, Samuel Huntington, Fukuyama gibi düşünür ve siyaset bilimciler yeni dünyanın nasıl olacağına dair tezler sundular. Farklı tezler veya nüans olsa da bütün yollar ABD’nin (1) numara olması üzerineydi.
Taşçılar ve Makasçıların kurmayı düşündükleri Yeni Dünyanın nasıl bir yer olacağına dair net tanım yok. Hesapların tutup tutmayacağını da tartışmak gerekebilir. ABD’de Demokratların arkasında olan “Kağıtçılar” Biden’in başkan seçilmesinin ardından The Green New Deal’ı açıkladılar. Bu düzenin kurulması için trilyonlarca dolar gerekiyordu.
Taşçılar ve Makasçılar için ütopik dönüşüm söz konusu görünmüyor. Onların daha farklı değişimlerin peşinde olduğunu anlıyoruz. Şimdi Şinasi Türün hocanın açıklamalarına dönelim;
“Birdenbire Pentagon asıl düşmanın Pasifikte olduğunu farketti. Bu dokunuş Osman Pamukoğlu Paşa gibi değerli bir komutan tarafından yapılmasaydı bu kadar tesirli olmazdı. Bunun neticesi, ABD'nin bizim bölgemizi, yani Orta Doğu'yu 3. büyük savaşın alanı olarak görmek isteyenleri en başta İngiltere'yi, tüm derin devletleri ve fiat paraların efendisi olan Kağıtçıları, Pentagon'un karşı safına koymuş oldu. Büyük bir uyanış oldu! İşte bu uyanış ile New Levant dökümanındaki plan raftan indirildi ve yürürlüğe konuldu.” dahası var, bunun için Cemil Şinasi Türün hocanın kitabını okumanız gerekecek.
Türün, “Gelelim üçüncü ve son vektöre: The Longer Telegram makalesi. Bu makale Atlantic Council dergisinde 2021 başında yayınlandı. Çin ve ABD arasında bir soğuk savaşın başladığını ilan ediyordu ve Biden seçildikten 15 gün sonra çıkmıştı. Makale, adeta Osman Paşa'nın kitabına cevap idi. "Seni duyduk, düşmanımızı farkettik" diyen bir yazıydı.
Böylece ABD'nin askeri/sivil yönetim kadrolarına mesaj net olarak verilmiş oldu. Bir zamanlar Orta Doğu denilen bölge artık Yeni Levant olmaya adaydı. Bunun için gerekenler yapılacak, Pasifik savaşına (soğuk veya sıcak) konsantre olunacaktı. Savaşın 4 ana bileşeni vardı. Çin'in ABD ile askeri alanda rekabeti, hukukun üstünlüğüne değer vermemesi, dolarla devirmek istemesi ve teknoloji alanında (chip'lerde) ABD ile rekabet etmesi. Aslında temel konu chip ve Tayvan idi. Diğerleri de hegemon için dayanılmaz konulardı.
Çin'in kapsanması gerekiyordu. İşte bu üç temel vektörle anlatmak istediğim, bugünkü dünyada değişen düzen şudur: - Büyük savaş (olacaksa) Pasifikte olacak, - Asıl sebebi Çin'in teknoloji rekabeti, - Bizim bölgede büyük savaş olmayacak, barış ve inşaat olacak, - Bunun için gereken neyse yapılacak. Bunların neticesinde: - Trump'ın iktidara gelmesi ve Rusya ile uzlaşma, - Türkiye'ye karşı PKK tehdidi yerine genel uzlaşma ve Kerkük petrolünün Yumurtalık'a akması, - İran'ın Levant bölgesinden atılması, - BOP projesinin bitirilmesi (bu çoktan oldu zaten)
Müslüman kardeşlerin bitirilmesi. Yeni durumun ülkemizde tam olarak idrak edilmediğini düşünüyorum. BRICS'e başvurmamız da sadece bu yazdığım yeni perspektif çerçevesinde mantıklıdır. Başka türlü anlamsız bir harekettir.
Petro-doların yerine bir BRICS (fiat) parası yapılmayacak. Ama Avrasya'ya yeni bir ticaret sistemi gelecek. Muhtemelen bu yeni yapı blokzincir teknolojisi içerecek. Rusya bu çalışmalarda öncü rol alacak. Türkiye ise bu konularda hep kilit ülke olarak kalacak.
NATO'nun gereği ve anlamı (bizim için de dünya için de) kalmayacak. Özetle benim gördüğüm yeni resim budur. Geçmişteki temel vektörleriyle anlatmaya çalıştım. Taş-Kağıt-Makas kitabım yayınlanana kadar bu özet sizler için umarım yararlı olmuştur.” (Kaynak: Cemil Şinasi Türün)