Ülkenin en temel gerçekliğinden biri de şüphesiz fay hatları üzerine yaşadığımız...
Erzurum, AFAD’ın 2021 yılında yaptığı çalışmalarda 2. derece deprem kuşağında yer alıyor.
Daha önce sayısız yıkıcı deprem gören kentte, hala dönüşmeyi bekleyen yapılar var!
Deprem uzmanlarına göre 1999 yılı öncesinde yapılan bir çok konut şu anda ayakta duran mezar niteliğinde...
Bir süredir irili ufaklı meydana gelen depremlerin merkez üssü Pasinler... Hafta başı sabah saatlerinde meydana gelen 4.5 şiddetindeki sarsıntı nedeniyle gözler bir kez daha bölgeye çevrildi.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Erzurum’da gecikmiş artçıların 6-7 şiddetinde deprem üretebileceğine dikkati çekti. Ünlü Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise, ‘Doğu Anadolu sıkışıyor’ diyerek 6 Şubat depremlerin etkisinin sürdüğünü öne sürdü.
Her iki uzmanında görüşleri Erzurum’da ciddi bir depremin yaşanacağını öngörüyor.
Her ne kadar Pasinler gündeme gelsede kent merkezinin de hedefte olduğunu görmek gerek. Şehirde bir çok bina dönüştü ama hala dönüşmeyi bekleyen binlerce yapı var...
Birde bu gerçekliğe bakmadan yapılaşma devam ediyor!
Örneğin eski kombina altı olarak bilinen tarım arazilerinin bulunduğu bölgeye lüks binalar inşa edildi. Hepsi de çok katlı.
Dadaşkent’te ise zemindeki sıvılaşma nedeniyle çok katlı yapılaşmalara izin verilmiyor. Fakat ilçede ömrünü tamamlamış yüzlerce bina var.
Hiç birimiz böyle bir depremin yaşanmasını istemeyiz. Yetkililer kadar vatandaşın da alması gereken tedbirler var.
Öncelikle nasıl bir binada yaşadığımızı bilmeniz gerek. Alınacak evin hangi şartlarda yapıldığını, zemininin durumunu araştırmak gerek...
Ne yazık ki hiç birimizde bu bilinç yok maalesef. Depremin adı bizi ürkütürken gerçekliğini göz ardı ediyoruz.
Oysa artık biliyoruz ki deprem değil bina öldürüyor.