Bir çocuğun veya gencin yaşıtları tarafından sürekli olarak fiziksel, duygusal ya da psikolojik baskı altında tutulması olan akran zorbalığı özellikle okullarda olmak üzere, mahallelerde, oyun alanlarında, sosyal medyada meydana gelebilir ve günümüzde pompalanan, sıklıkla rastladığımız sosyal statü farklılıkları, maddi farklılıklar, güç ilişkileri, kişisel sorunlar nedeniyle ortaya çıkabilir.
Akran zorbalığı; tekme, tokat atmak, itmek gibi fiziksel saldırılarla, hakaret, alay, tehdit, küçümseme gibi sözlü saldırılarla, kişisel dışlama, yok sayma, kişi hakkında dedikodu yayma, sosyal ve arkadaşlık gruplarından dışlama gibi sosyal şiddetlerle, internet ve sosyal medya platformları üzerinden tehdit etme, aşağılayıcı mesajlar gönderme, karalama yapmak gibi siber zorbalıklarla olabilir.
Mağdurlarda özgüven kaybı, korku, panik, tedirginlik, depresyon, ders başarılarında düşüş gibi olumsuz etkiler yapan, okula gitmek, sokağa çıkmak istememe gibi sorunlara yol açan akran zorbalığı mağdurlarda çok ciddi seviyede psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir.
Bu sebeple Milli Eğitim Bakanlığının öncülüğünde okullarda akran zorbalığı konusunda farkındalık eğitimleri verilmesi, velilerin, idarecilerin, öğretmenlerin bu konuyu yakın takibe alması ve bütün bu paydaşlar arasında devamlı bir iletişim ve istişare halinin bulunması gerekir.
Aslında akran zorbalığıyla da ilişkili olan, okullarda güvenlik elemanlarının olmamasına bağlı gelişen, hâlihazırda okul içlerinde ve özellikle dışlarında yaşanan güvenlik sorunu öğrencilerin, öğretmenlerin, diğer personelin hatta idarecilerin kendilerini zihinsel, sosyal, fiziksel, duygusal olarak güvende hissetmemelerine sebep olmaktadır.
Günümüzde yaşanan çeşitli risk faktörlerini, kişisel veya grup halinde saldırıları, kaybolan çocukları, okul önlerinde, okul yakınlarında satılan zararlı maddeleri ve satıcılarını, çocukları kötü alışkanlıklara yönlendirecek etmenleri ve kişileri, içeriden, dışarıdan gelen tehditleri düşündüğünüz zaman bütün bu bireysel veya toplumsal olumsuzlukların öğrencilere, velilere, öğretmenlere nasıl yansıyacağını tahmin etmek zor olmayacaktır.
Okullarda güvenlik elemanlarının yokluğuna bağlı yaşanan güvenlik sorunları, öğrencilerin eğitimlerini, psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkilediği gibi okul idarecileri, öğretmenleri ve okul personeli de bu durumdan olumsuz etkilenmekte, veliler çocukları okuldayken çocuklarını güvende hissetmemektedirler.
Okullarda güvenlik personeli bulundurma noktasında Milli Eğitim Bakanlığı acilen tedbir almalı ve okullarda öğrencilerin halini anlayacak, bu konuda eğitim almış veya eğitim alacak kalitede güvenlik elemanlarını okullarda istihdam etmeye başlamalıdır.
Bu konular çözülürse okullarda hem eğitim, öğretim kalitesi artacak, hem de okullar çocukların, gençlerin huzurla, istekle geleceği güvenilir yuvalar olacaktır.
Not: Geçen hafta yazdığım okullarda temizlik elemanlarının olmamasına, öğrencilerin sağlıksız ve pis ortamlarda eğitim almasına değindiğim “Okullarda Temizlikten ve Güvenlikten Tasarruf Olmaz” yazısına öğretmenlerden, velilerden, idarecilerden ve özellikle öğrencilerden aldığım olumlu tepki için her bir okuyucuya teşekkür ediyorum.
Milli Eğitim Bakanlığının da temizlik elemanı sorunun çözümü için attığı adımı her okula yeterli sayıda temizlik ve güvenlik elemanı gönderecek şekilde geliştirmesini umut ediyorum.
AHMET BERHAN YILMAZ
Kaleminize sağlık kıymetli hocam
Her okulda çeteler var ve değil öğrenciler öğretmen ve idareciler bile korkuyorlar
Güvenlik konusu, çok önemli bir konu olmakla birlikte, çok iyi eğitim almamış ve insan psikolojisinden anlamayan görevlilerinde okula, örenciye zarar vereceği çok iyi bilinmelidir. Saygılarımla.
Eğitimin sadece Allah korkusu vermek için olduğunu iddia edenler varken ve bu kişiler aç insanların önünde sucuk partisi düzenliyor ve alkışlanıyorken ne eğitimi, ne güvenliği ne akran zorbalığı.
Eğitim Eğitmiyor.
Dost sözünü dinle ey ehli kâmil İlmi irfan isen dili bezdirme Goncanın aşkıyla aşk çeker bülbül Bağa bağban isen gülü bezdirme Şu fani dünyada hoş seda bırak Âşık maşukundan kalmasın ırak Yıldırma canları surat asarak Eğer mecnun isen çölü bezdirme Bin bir bahaneyle başlama sakın Acı söz söyleyip haşlama sakın Her bir birey değerli dışlama sakın Mührü sultan isen êli bezdirme Ben üstünüm diye kendin avutma Asla bühtan edip yanlış yol tutma Sende bir fanisin bunu unutma Mülke patron isen malı bezdirme Deve hörgücünde yük oylum oylum Hakk kabul eyler mi hayvana zulüm Ezme karıncayı kan ağlar yolum Azmi kervan isen yolu bezdirme Türkü nağme olur esen yellere Sözler saz koynunda düşer dillere Çalmayı bilmezsen vurma tellere Aşkı ozan isen teli bezdirme Dündar anlayana tek kalem Dışlama hor görme yılmasın âlem Sözümün özeti budur vesselam Eğer insan isen kulu BEZDİRME Âşık Selahattin Dündar
Hocam okullar bu ülkenin geleceğinin yetiştirildiği yerlerdir ve öğrenciler bu ülkenin gelecekleridir. Okuma oranının artmasını istemeyenlerden ne bekliyorsunuz.
Kaleminize, emeğinize sağlık sayın hocam.
Tam kitabın ortasından konuşuyorsun hocam gerçekten gerekli şeyler emeğinize elinize sağlık ellerinizden öperim teşekkürler hocam
Elinize sağlık hocam teşekkür ederiz
Hocam çok teşekkür ediyoruz
Uyuşturucu ilk okula kadar inmiş, okul önlerinde satılıyor ama birileri Anayasa ile uğraşıyor. Allah razı olsun hocam
Dindar nesil adı altında saygısızlığı hüner, edepsizliği başarı sayan bir nesil yetiştirildi. Eline sağlık hocam sonuç bu
Sayın yazar çok önemli sorunlara parmak basıyorsunuz teşekkür ediyoruz