Yerel seçimlerde partilerin aday belirleme süreci bitmek üzere. Ocak ayının sonlarında adaylar artık sahaya çıkıp, projelerini anlatarak seçmenin oyuna talip olacaklar...
Erzurum seçmeni için ne adayın ne de açıklayacağı projenin pek önemi yok!
Çünkü Erzurumlu seçmen adaya değil partiye oy veriyor. Bu nedenle adayın proje anlatmaya, yapacaklarını sıralamaya pek de ihtiyacı olmuyor.
Açıklanan projelerin takibi seçmen tarafından zaten yapılmıyor, verilen vaatler sahada kalıyor…
İyi de niye böyle?
Erzurum, her türlü belediyecilik hizmetlerini tamamlamış, alt ve üst yapısında sorun olmayan, kentsel dönüşüm ve nazım imar planları bitirilmiş, trafik sorunu çözülmüş bir kent mi?
Ne yazık ki hayır!
Elbette rutin belediyecilik hizmetleri devam etmiş ama kentleşmesini henüz tamamlamış bir şehir değil.
Seçmen bugüne kadar tüm tercihini iktidardan yana kullanmış. Düşünmüş ki belediye başkanı iktidardan olursa yatırım da ona göre şekillenir, kaynak bulma sorunu yaşanmaz…
Seçeceği kişinin becerisine, gelen kaynağı doğru kullanıp kullanmayacağına, yapacağı çalışma ve doğru projelerle şehri kalkındırıp kalkındıramayacağına hiç mi hiç bakmamış…
İktidar partileri kimi aday etmişse seçmen gidip onu belediye başkanı koltuğuna oturtmuş. Oysa bölgemizdeki illere baktığımızda bu fikrin şehre hiçbir getirisi olmadığı ortada…
Eğer bu doğru bir eylem olmuş olsaydı yukarıda saydığım tüm başlıkları tamamlamış bir kentte yaşıyor olurduk…
Bırakın belediye başkanını, milletvekillerine bile ‘bu şehrin hali nedir’ diye soramamışız!
Şimdi yeni bir seçim için sandık başına gideceğiz, sahi cebimizde nasıl bir ajanda var?
Sahada karşımıza çıkacak olan başkan adaylarından kent adına ne isteyeceğiz?
Ben söyleyeyim;
İş talep edeceğiz…
Merkezi hükümetin yapması gerekenleri belediye başkanından isteyeceğiz.
Çünkü yılın başında yapılan genel seçimlerde milletvekili adayları gittikleri mahallelerde hükümet taleplerinden çok belediye talepleri ile karşılaştılar.
İşte bu seçimde de tersi olacak. Belediye başkanları notlarını alacak, biz oy vereceğiz onlar seçilecek. Kentte değişen hiçbir şey olmayacak.
O nedenle ne belediye başkanlarının kim olacağını merak ediyorum ne de gelen başkanın kentin kaderini değiştirecek diye heyecan yaşıyorum.
Şehir maalesef böyle geldi böyle gidecek…
Erzurum alçaltılmış kaldırımları bile Sekmen sayesinde gördü. Diğer tüm projeleri demiyorum bile, Sekmen den önce erz da hiç bişey yapılmadı, tamam borç yoktu ama iş de yoktu. Sekmen bir çok mahalleyi dönüştürdü. Kalenin etrafını açtı, yıllardır boş duran üniversite ağaçlıklarını piknik alanına çevirdi, tüm ilçelerde sokak sağlıklaştırma yaptı, erz sporu süper lige cıkardı, hala 1.ligdeysek onun sayesinde, Semen belediyeciliktende anlıyor, siyaset çevreside var, beceriyor. Aynı zamanda hiper aktif, hiç durmuyor. Bir sürü köprü yaptı yol açtı niye haksızlık ediyorsunuz. Tamam borcu çok ama iş de çok. Emin olun sekmen giderse şu piknik alalarını bile işletemez gelenler.
Sayın Sevda güneş hanımefendi ifade ettiğinize göre koca koca yalanlar ortada kalacak yine. Size rafine yapacağız demişlerdi şimdide uzay üssü derler. Bunları siz takip edersiniz zaten. Erzurum şehir hastanesinde nükleer tıpta film çekilmeden önce hasta için küçük süt istiyorlar. İlk filmde yedi liraya bakkaldan aldığım aynı marka sütü, unuttuğumdan dolayı ikinci filmde hastahane içinde sandalye masası olmayan şehir kafeterya denen yerden onbeş liraya aldım. Garip gurebadan bu vurgunu, yalanı, soygunu kim yapıyor? Bu paralar kimin cebine gidiyor. Denetleme sorumluluğu olanlar ne halt yiyor? Marketlerde fiyat avına çıkan ticaret bakanlığı yetkilileri burayı havadanmı geçiyorlar? Umarım bu soygun düzenini bir daha dikkatlere sunarak daha anlamlı bir iş yapmış olursunuz.