Bakanlıkların son zamanda yaptığı denetimlerde ortaya çıkan tağşiş ve taklit ürünler, vatandaşın kafasını iyice karıştırdı.
İsmi açıklanan firmalar üretimlerine hala devam ediyor. Piyasada uygun fiyata ürün bulmak zorunda olan insanlar, doğal olarak bu tür firmalara yöneliyor.
Yapılan denetimlerde birçok firmaya yaptığı hile nedeniyle ciddi para cezaları uygulanıyor. Ancak kesilen cezalar maalesef sonucu değiştirmiyor!
Bazı firmalar var ki her yıl aynı kanunsuzluğu yapıyor ama verilen cezalar onu yolundan çevirmiyor.
Erzurum’da taklit ve tağşiş konusunda dalya yapanlar var. Denetimde yakayı ele veren firmalar, isim değişikliği ve yeni bir marka ile hiçbir şey olmamış gibi üretimlerine devam ediyor!
Daha vahim olanı; Taklit ve tağşiş yaptığı için ifşa edilip ceza alan, çarşaf çarşaf haberleri yapılan firmalar, kendilerini düzeltmek yerine bu işi reklam vererek çözmeye çalışıyor. Vatandaş üzerinde algı yapmak için tanıtım bütçesini artırıyor. Tıpkı boykot edilen İsrail mallarında olduğu gibi...
Bakın TV kanallarına, çıkan reklamların yarısından fazlası İsrail menşeli. Bu anlayışı benimseyen firmalar maalesef şehrimizde de mevcut!
Para her şeyin üzerinde olunca, haksız rekabet ile birlikte vatandaşın sağlığı da hiçe sayılıyor!
Yüzsüzlüğün bu kadarı olur mu demeyin, oluyor...
Bu tür firmaların yakalanması işi çözmüyor, birde takip etmek gerekiyor.
Ön kapıdan çıkanlar arka kapıdan içeri giriyor!
Sağlığa zararlı ürünleri ifşa etme önemli ama ceza miktarını ödeyen işine devam ediyor!
Tarım Orman ve Ticaret Bakanlığı ekiplerinin bu yolla vatandaşı zehirleyenlere göz açtırmaması lazım.
Üretimleri durdurulmalı, hatta ticaret izinleri ellerinden alınmalı.
Para cezasının yanı sıra suçun niteliğine göre hapis cezası getirilmeli.
Çünkü özüne baktığınızda yapılan her hile insanı ölüme bir adım daha yaklaştırıyor.
Caydırıcı cezalar verilmeyince ifşa etmek insanları korkutmaktan, hilecileri yollarından çevirmekten geri koymuyor!
Kalıcı kesin tedbirler alınmazsa yakında topyekûn verem, kanser olacağız…
Hanımefendi, ya demokrasiyi insanlara tam hazmettirip iyi bir vatandaş olarak yetiştirip insan haklarına saygılı olmalarını sağlamalısın, ya da iyi bir din eğitimi verip kul haklarına saygılı ve Allah'tan korkan bir vatandaş olarak yetirtirmelisin ki olan bu şeyler olmasın. Bunların ikisi de bu ülkede yok. Bu ülke dibe vurmuş, bu ülkenin çivisi çıkmış. Bakınız, İzlanda soğuk bir ülke. Halkının yüzde 43'ü, gençlerin de yüzde 93'ü ateist. Ama kaçak elektrik kullanım oranı sıfır. Bizde de bir şehrimiz, peygamberler diyarı olarak anılıyor ama kaçak elektrik kullanım oranı, yüzde 76, bilmem hangi milliyetçi şehri diye geçinen şehirde de kaçak elektrik kullanım oranı yüzde 35,40 arasında. İşte bilinçli,insan haklarına saygılı vatandaş yetiştirmenin örneği bu. İyi bir vatandaşlığın ne din ne de milliyetçilikle ilgisi yoktur. Bunlar bu ülkede bir sömürü aracı olarak kullanılıyor. Bunlar üzerinden sömürenlerin de bunlara zerre kadar inandıkları da yok. Selamlar.
SEVDA HANIM KARDEŞİM BENİMDE TEMENNİM CAYDIRICI CEZALAR GELSİN AMA GELMEZ...GELMESİ İÇİN İSLAM HUKUKU NA GEÇİLMELİ...İSLAM HUKUKUNUNDA GELMEYECEĞİNE GÖRE SİZİNDE BENİMDE KONUŞMAM BOŞ...SELAM VE DUA İLE..