Yalnızca Erzurum’da değil ülke genelindeki tüm üniversite hastanelerinde şu günlerde bir şeyler ters gidiyor…
Bölgenin hasta yükünü taşıyan Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nin fiziki şartları yetersiz binasına bu kez sağlık ekibi eksikliği eklendi…
Uzunca bir dönemden beri zaten ciddi asistan sıkıntısı çeken sağlık merkezinde görüntülemede yaşanan aksaklıklar, özellikle kanser hastalarını vurdu!
***
Alanında etkin olan profesörlere muayene olan hastalar, kendileri için istenen Manyetik Rezonans Görüntüleme ( MR ), tomografi, Pozitron emisyon tomografisi (Pet-CT), ultrason gibi görüntülemelerde en erken üç aya varan randevu veriliyor. Hastanede aslında 3 ayrı MR cihazı var ama yeterli eleman olmadığı için rasyonel kullanılamıyor.
Öyle vakalar var ki bırakın birkaç ayı en erken zamanda teşhis konulup tedaviye başlanması gerekiyor. Elindeki belge ile ortada kalan hasta, bu kez 24 saat boyunca görüntüleme yapan Şehir Hastanesi’nin yolunu tutuyor.
Kentte tek devlet hastanesi olan Erzurum Şehir Hastanesi’nde ise bu durumdan dolayı hasta yükü iki üç katına çıkmış durumda...
Ancak Araştırma Hastanesi’nin istediği görüntülemeyi Şehir Hastanesi’nde çektiren vatandaşın işi her zaman rayında gitmiyor. Çünkü üniversitedeki hekim ya şehir hastanesinin çekimlerini yetersiz buluyor ya da hiç kabul etmiyor!
İki hastane arasında mekik dokuyan hastalar canlarından bezmiş desek yeridir. Hastaneler arasında adeta taşımalı sağlık sistemi kurulmuş!
***
Erzurum’un kalkınma başlıklarından biri olan Sağlık Turizmi küçük detaylar nedeniyle sağlıklı yapılamıyor.
Zaten rahatsızlıkları ile mücadele eden hastaları yoran bir diğer eksiklik ise hastanede sekreter sisteminin olmaması. Muayene için saatlerce doktor kapısı önünde bekleyen hastalar, kendilerine cevap verecek tek bir kişi bile bulamıyor!
Elbette yaşanan sorunlar bugünün meselesi değil. Yıllar içinde gelişen bir durum. Ancak yeni yönetimin bu duruma acil olarak bir çözüm getirmesi gerekecek.
Zira yarın Şehir Hastanesinde oluşacak bir aksilik, kentin sağlık sistemini tıkayacak. Malum üçüncü bir hastane yok, her iki kurum bölgenin yükünü çekiyor. Erzurum’da çıkacak bir kriz tüm bölgeyi sağlık alanında etkileyecek nitelikte.
Zaten onkoloji alanında kısıtlı hekime sahip şehirde bir de görüntülemede yaşanan bu skandala çözüm bulunması gerekiyor.
Kanser hastaları iki hastane arasında mekik dokurken, hayatını kaybetmeyeceğini kim garanti edebilir ki?
Hastane yöneticileri çaresiz…
Cihaz var eleman yok…
Şehir Hastanesi dert küpü, eleman var ama hasta çok. Günün 24 saati çalışmalarına rağmen talebe yetişemiyor.
Özetle Atatürk Üniversitesi Hastanesi SOS veriyor
Sevda Hanım çok ciddi bir konuya temas etmişsiniz. Fakat ben çok daha basit bir konudan bahsedeceğim. Üniversite hastanesinin güney poliklinik kapısından girişte her sabah adeta tekerlekli sandalye savaşları yaşanıyor. Yeterli sandalye olmadığı için insanlar görevliyle ve birbirleriyle tartışıyor, tekerlekli sandalyesi olanların peşinde dolaşıp işi bitince almaya çalışıyor vs.. İki defa sabah saat 5.30 da hastaneye gidip annem için sandalye kapmışlığım vardır. Sandalyeyi kuytu bir köşede kalorifer peteğine zincirle bağlayıp muayene saatine kadar eve dönmüştüm. Bir keresinde sandalye olmadığı için beton zemine yığılıp kalan hasta gördüm. Evet bunlar 21. yy. da "Türkiye yüzyılı" ında yaşanan trajikomik manzaralar. Rabbim daha kötüsünden korusun. Bu arada konuyu iletmediğim merci kalmadı. Fakat daha ciddi mevzular olduğundan olmalı ki bir çözüm bulunamadı. Aynı hal devam ediyor.
Torpillerin, adam ayırma ve kayırma gibi işlere meyilli,( emir kulu) olan bazı yöneticilerin basiretsizliği yüzünden daha da kötüye gidecektir. Hak eden görevlilerin hak ettikleri görevlere getirilmediği sürece işi ehline ver bakışına göre hareket edilmediği sürece, ayriyeten yapılan her iş için görevdeki şahsın yedek ve yedeklerinin olmadığı,, REKABET ortamının olmadığı işlerin sonunda sorunlarla karşılaşılır. Görev kişiye endeksli değildir. Kişiler gelip geçicidir . İşler kalıcı olarak makinenin çarkı gibi dönmeşi gerekmektedir. Kontrol ve işleyiş mekanizması aktif olması gerekiyor. Az bir şey devletin imkanlarıyla kendini branşında az veya çok yetiştiren, havalara giriyor. Taviz tavizleri getirir, Amirlik görevi yapanlardan ve benzeri işlerde görevlerini ileriye taşıyamadıkları, sorunları zamanında çözemedilkeri zaman hesap sorulmalı, alt görevlere alınmalı, imkanları kısıtlanmalı. Özel Sektör anlayışı ile çalışılmalıdır.
HAstanede çalışan sekreterler, poliklinive servisteki yazıcılar işlerini doğru yapmıyorlar. her reçete için eczaneden geri gelmek düzelttirmek gerekiyor, ayrıca hastananenin kuzey potoparkında düzen yok, görevli yok, alanı yeterisz. b
Sayın Hanımefendi, elbette yaşanan sorunlar, bugünün değil, yılların diyorsunuz. Bu ülkeyi, 22 yıldır,bugünkü hale getiren ve sorunları, tedbir almadığı için bu duruma getiren, bu günkü hükümetten başkası değil. Neden bu dağ gibi sorunları zamanında çözemeyip bugüne taşıdılar. Şimdi sorunların altından kalkamiyorlar. Hani üç yıllık, beş yıllık kalkınma planları ne oldu. Neden uygulanmiyor da işler ezbere yürütülüyor. Halbuki devletler yaptıkları planlar doğrultusunda ülkeyi idare edenler. Ama bugün ülke günü birlik idare ediliyor. Tabii ki bu sorunlar da böyle katmerleşerek bu hale gelecektir. Artık ülkede sadece hastahaneler değil, milli eğitim, maliye, güvenlik her konuda sos veriyor. Ülkenin sorunları zamanında çözülmeyip halının altına sürüldüğü için bugün ülke ve insanlar bu sorunların altında eziliyorlar. Herhalde çok çok yoruldular. Birazcık dinlenseler, bu, ülke adına çok iyi olacak. Žaman kaybedilmeden ülke asıl sahibi millete teslim edilmelidir. Selamlar.