Doğruluk, dürüstlük her zaman kazandırır. Dürüst insanlar belki günümüzde kaybetmiş gibi görünse de gerçek hiç öyle değildir.
Doğan Cüceloğlu, “ Dürüst insan olmak büyük bir başarıdır. Ödülü içinde saklıdır. Dürüst olup olmamak bir seçimdir. Dürüst insanın kendisi ile ilişkisinde kendine saygısı olur” der.
Aslında yalnızca kendine değil topluma ve insanlığa saygısı olur. Ve bu saygı her keze kazandırır.
***
Behlül Dânâ, bir gün Harun Reşid'den bir vazife istedi. Harun Reşid de ona çarşı pazar ağalığını verdi.
Behlül hemen işe koyuldu, ilk olarak bir fırına gitti. Birkaç ekmek tarttı hepsi normal gramajından noksan geldi.
Dönüp fırıncıya sordu:
“Hayatından memnun musun, geçinebiliyor musun, çoluk-çocuğunla ağzının tadı var mı?”
Adam her soruya olumsuz cevap verdi.
Behlül, bir şey demeden ayrıldı ve bir başka fırına geçti. Orada da birkaç ekmek tarttı ve gördü ki bütün ekmekler gramajından fazla geliyor, eksik gelmiyor. Aynı soruları bu fırının sahibine de sordu ve her soruya olumlu cevap aldı.
Bundan sonra başka bir yere uğramadan doğru Harun Reşid'in huzuruna çıktı ve yeni bir vazife istedi.
Harun Reşid, “ Behlül daha demin vazife verdik sana, ne çabuk bıktın? dedi.
Behlül, “Çarşı pazarın ağası varmış! Benden önce ekmekleri tartmış, vicdanları tartmış, buna göre herkes hesabını ödemiş, ceza ve mükafatları verilmiş, bana ihtiyaç kalmamış” cevabını verdi.