Allah’ın varlığı, birliği basiret ve kalp gözüyle görülebildiği halde, inkârcılar O’nu akıl ve gönül gözüyle de göremezler. Yarasanın gözleri güneşin ışığına tahammül etmediği ve bu yüzden karanlığı tercih ettiği gibi, inkârcıların da basiretleri, kalp gözleri Allah’ı göremiyor.
Her şeyi yaratan Allah’tır. Yaratılanlar arasında bir kısım olaylar aklın yüzeysel bakış açısına göre perdelenmiştir. Örneğin, ölüm aslında müminler için yeni bir hayata gitmek adına, ebedileşmek için çok güzel olmakla beraber, aklın zahirî nazarında ürkütücü görünür. Ve bu sebeple Allah ölümle kendi kudreti arasında Hz. Azrail’i (as) perde yapmış, Hz. Azrail ile ölüm arasında da hastalıkları, musibetleri perde yapmıştır. Böylece haksız şekvaların yüzünü hastalıklara çevirmiştir.
***
Bir inkarcı, alimin birine şu üç soruyu sorar:
1- Allah varsa bana göster.
2- Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür?
3- Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir?
Alim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkarcının başına vurur. Başı yarılan inkarcı soluğu mahkemede alır.
Hakim, alime sorar, “ Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi?
- Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum.
- Nasıl?
Anlatayım der Alim, “ Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem ki öyle niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor?”
Bu cevaplardan sonra alim beraat eder.