1957 doğumlu Atatürk Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin en köklü eğitim kurumlarından biri olarak, kuruluşundan bu yana kendi içinden rektör çıkarma geleneğini sürdürmüştür. Ancak son günlerde üniversitenin başına dışarıdan bir rektör atanabileceği yönündeki söylentiler, akademik çevrelerde ve kamuoyunda tartışmalara yol açmış gözüküyor.
Atatürk Üniversitesi gibi köklü ve büyük bir eğitim kurumunun yönetimine dışardan bir ismin atanması fikri, birçok kişi tarafından olumsuz karşılanmaktadır. Bu görüşü savunanlara göre, üniversitenin yönetimi, uzun yıllar boyunca kurumun içinde bulunmuş, üniversitenin kültürüne, öğrenci ve akademik yapısına hâkim olan birinin sorumluluğunda olmalıdır. Atatürk Üniversitesi’nin tarihi ve büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda, yeni bir yöneticinin üniversiteyi tam anlamıyla kavrayabilmesi için dört yıl gibi uzun bir süre gerekeceği belirtiliyor. Ayrıca, üniversitenin içinden çıkan bir rektörün, akademik kadro ve öğrencilerle daha sağlıklı bir ilişki kurabileceği, kurumun ihtiyaçlarını ve potansiyelini daha iyi anlayabileceği savunuluyor
Diğer yandan, üniversitelere dışardan rektör atanmasının yenilikçi bir yaklaşım olabileceğini düşünen bir grup da var. Bu görüşe göre, dışarıdan atanacak bir rektör, üniversiteye farklı bir bakış açısı ve taze bir vizyon getirebilir. Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanlığı görevine atandığında sayın Sekmen’in mahalle isimlerini bile bilmediği onun başarısız olacağına bir kanıt olarak ileri sürülmüştü. Ancak kısa sürede görüldü ki önemli olan mahalle isimlerini bilmek değil, mahalle kurmayı bilmektir. İşte bu tecrübesi onu üçüncü kez Erzurum’un başına getirdi bu gidişle dördüncüsü de sürpriz olmayacaktır.
Bu örnek üzerinden gidersek, dışardan gelen fakat sadece akademik bir kimliğe sahip olmayan aynı zamanda idari tecrübeleri olan bir isimin, AÜ’de başarılı olabileceği görüşü de kabul edilebilir bir görüştür. Hatta, dışardan gelen de olur amma yeter ki işini bilen bir isim olsun diyenler, Atatürk Üniversitesi gibi büyük bir kurumun daha geniş bir perspektife ihtiyaç duyduğu, bu nedenle dışarıdan gelecek bir yöneticinin inovasyon ve reformlar getirebileceğini savunuyorlar.
Sonuç: Atatürk Üniversitesi’ne dışardan bir rektör atanıp atanmayacağı konusu, eğitim camiasında önemli bir tartışma yaratmıştır. Her iki tarafın da geçerli ve dikkate değer argümanları vardır. Üniversitenin geleceği açısından en önemli husus, atanacak rektörün üniversiteyi ileriye taşıyacak, öğrencilerin ve akademik kadronun ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir yönetim anlayışına sahip olmasıdır. Bu sebeple ister içeriden ister dışarıdan olsun, Atatürk Üniversitesi gibi köklü bir kurumun başına geçecek rektörün, sadece akademik yetkinlik değil, aynı zamanda vizyoner bir liderlik sergilemesi gerekiyor. Sn. Cumhurbaşkanın da bu noktayı dikkate alarak bir atama yapacağı açıktır. Cuma gününe kadar artık sabretmek gerekiyor.
Giden tanımadığına tanıdığına farketmez kadro vermemek için binbir dümen çevirdi. Hak yedi kafasına göre kriter koydu. Koyduğu kriterlere uygun olmayan bir sürü atama yaptı. Benim de hakkımı yedi haram olsun. Şimdi görevi bitti. Hoş bir safa bırakmadı. KDoymusu dekan yapan birinden ne beklenir ki, hiç bir şey.
Rektörün valinin emniyet müdürünün vs.vs nereli olduğu önemli değildir. Önemli olan liyakatli kişilerin iş başına getirilmesidir ki ülkemizin başında akepe ve erdogan olduğu sürece bu mümkün gözükmüyor. Bir yedek subayı ( kısa dönem eri) tuğgeneral yapan aklın, aklının başında olup olmadığı kontrol edilip bir heyetten geçirilip devleti idare etme kabiliyetinin sağlık raporuyla tescillenmesi ve diplomasinin olup olmadiginin da kontrol edilmesi gerekir. Sağlıklı olmayan birinin atadığı isimler de sağlıklı olmayacaktır. Ben bu ülkenin insanından umudu kestim siz rektör peşindesiniz. Ulan sanki yeni motor fabrikası kuracak. Farkında mısınız bilmem ama bir filelere giden topa bir de atanan burokratlarla ilgileniyorsunuz. Diğer bir husus rektör seçimini bir kişi değil o üniversitedeki akademisyenler yapar. Liyakatte adalette yerini o zaman bulur. Bence bizim milletçe bir sağlık heyetinden geçmemiz gerekiyor çünkü bu kadar adaletsizliğin ve suskunluğun olduğu başka ülke yok...
Ahmet Hacimuftuoglu, bu gol de Erzurum'a yeter..
Kim olursa olsun önemli olan atanan kişinin adil ve adaletli olmasıdır.Dışardan daire başkanları genel sekreter yardımcıları atamamasıdır.Zira üniversitede bu işleri layıkı ile yapacak bir sürü insan vardır.ünvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarını yılda en az bir kere yapmalı ve bu sınavlarda kadroyu hak edene vermelidir.Siyaseten arkası kuvvetli olana akp den sırtı kalın olana vermemelidir.Kısacası ne yapacaksa o işte önce ALLAHın rızasını gözetmeli haktan hukuktan liyakattan yana olmalıdır.Evet çok şey istiyorum farkındayım şimdi bu yorumu okuyanların çoğu kardeş sen Hz.ÖMER adaletini istiyorsun diyecek ama hakkı hukuku adaleti yerine getirmek için Hz ÖMER olmaya da gerek yoktur.Yeter ki insanın içinde ALLAH korkusu olsun.Selam ve dua ile...
Bende bu üniversiteden mezun olan bir birey olarak eğer Dünyada ve Ülkemizde Akademik başarıyı sıralamada ileri seviyeye taşıyacak ve Doğu Anadolu nun kalkınmasına öncülük edebilecek ise başarılı birinin gelmesi uygun olur buda Erzurumlu hemşerim olursa iyi olur
Ne yani mv. disardan,Bld bsk Dışarıdan bürokrat Dışarıdan olunca oluyorda niye rektör Dışarıdan olmasın. Sahipsiz şehre bu rektör yakisir
İster içeriden, ister dışarıdan hiç önemi yok. Artık üniversitelerde tek tip rektör vardır. Bu da saraydan biçimlendirilmektedir. Gerisi hikaye...
Bu Atauni'yi hizaya sokacak herkesi disiplinize edecek Atauni'yi Çomaklı döneminde yapılan yanlışlardan arındıracak yani her tarafa kendi partililerini doldurmaktansa 1. sırada kim varsa onu kadroya alacak olan ve Üniversiteyi her ne kadar kapılar falan olsada yol geçen hanı olma yanlışından kurtaracak olan Prof. Dr. Cerrah Yahya Ünlü her adaleti İsteyenin istediği gibi benimde isteğimdir.
Ben Erzurum'a kurumlara buna belediye başkanı da dahil dışardan atama ile gelen bürokrasiye karşıyım.Sekmen dahil.Rektorluk dış vizyonumuz için son derece önem arz ederken Sayın Serdar Sevimli ve daha birçok kendi öz vatanımızın evladı akademi branş uzmanlarimizdan birisiyle devam edebilmeliyiz
Ağrı üniversitesine dört dönemdir Erzurum'dan rektör atanıyor. Erzurum'a bu sefer ağrıdan veya ağrılı birisi atandım da adalet nedir görelim. Çok değil sadece bir seferligine Ağrılı birisi Atatürk üniversitesine rektör olsun da en azından ağrılı bir kaç doktorali gence kadro versin. Ağrı'daki Erzurumlu sayısı kadar. Fazlası israftır.
Sahapsız melmeket garda yağar,selde olur,rektörde gapının ötesinden gelir...Tatvan bile sanayisini büyütürken biz küçülürüz bu şehir bir gün bom boşda kalır
Rektör dışarıdan atanması eğer aday kaliteli bir akademisyen ise sorun olmaz, ancak eğer mutlak bir siyasivdestekle atanır ve kalite düşükse o üniversite yandı.Çunku bunun örnekleri şuan bazi üniversitelerde duyuyoruz.Çunku içeriyi tanımıyor yanına aldığı kişiler Rektörü yönlendiriyor tam bir mobing ortamı oluyor.Yükselmekerde bile üniversitenin en iyi en elit akademisyenleri madur ediliyor.Tabi bunun sonucu olarak rektör egosunu tatmin ederken o üniversite de ak partiye bunun faturasını keserek seçimlerde bir kere daha ak partiye oy vermiyor.Şuan yök bir çalışma yapsa atanan ve atanmayan akademisyen listelerini istese mobingin ne düzeyde olduğunu gôrür.Çunku sayın Cumhurbaşkanımız bu arkadaşlara ak partinin oyunu düşürün diye rektör yada yönetici atayın demiyor.Cumhur başkanımız iyi bilgikendirilmeli en azından hizmet edin diye atadığı kişileri kendi karizmasi ile lider ettiği ak partiyi nasıl bazı atanan kişilerin nasıl zayıfladığı gösterilmeli.
Erzurum Atatürk üniversitesi rektörlüğü için en iyi aday Prof. Dr. Erdal Aydoğan’dır.
Dışarıdan niye rektör atansın Erzurum un öz evladı prf irfan aslan İbrahim çeçen de rektörlük yapmış prf isa telci Isparta da rektör yardımdıcı sonsuz güvenilecek akademisyenler
Ali babanın çiftliği. İçerden biri gelsin oda kendine çalışsın. Etrafını Zengin etsin.Heveslilerin ve yandaşlarının umudu bu.
İçerden olursa çok mu iyi oluyor? 8 yıldır niye yerinde saydı o zaman üniversite? Dışardan gelen her zaman daha adildir, kimseye yaranmadan çalışanlar için.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Hamza AL buraya çok yakışır. Bakış açısı çok farklı ve dinamik bir rektör.
Adam kral aştığı aştık kestiği kestik.Erzurum halkı çantada keklik.Ulkenin eğitim durumu yürekler acısı bir imzayla yaptım oldu der.Ama daha sonrada Allah bizi affetsin cümlesine sığınır.
Üniversitelerin yapıları üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ancak rektörlerinde aynı kadrolar içerisinden seçilmesi ne kadar demografik ise, dışrdan birinin atanması da o kadar uygun olması icap eder. Fakat burada üniversitelerin akademik kadrolarının soy ağaçları ortaya konsa hep aynı sinsileden geldikleri görülecektir. Saltanat gibi babadan oğula devam eden akademik unvanların bozulmaması uğruna bu çıkışın yapıldığı düşüncesindeyim
On numara bir atasözü var durum için. Nasılsanız öyle yönetilirsiniz. Ceket koysak seçilir sözüne tepki vermeyip gelen herkesi kucaklayan şehir her şeyi kabul eder. Tamamen siyasi bir görüşten uzak vatan millet için halk için Allah için diye çalışanları gormezden gelince sonuç bu olur. Tamamen siyasi gücün içinde olmak için 70 tane aday çıkan üniversiteye lise mezunu veya Suriyeli rektör atansa Yaşa Varol diye kutlayacaklar var....
Erzurum için Prof Dr Erol yıldırım şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Atatürk Ünüversitesi Ülkemizin en köklü ünüversştelerinden birisi olmasına rağmen bu gün vizyon ve misyonundan uzak aile şirketlerine dönüşmüş durumda. Dışarıdan veya içeriden bir rektörün atanması çok da önemli değil. Ünüversitemizin vizyon ve misyonunu hak ettiği noktaya taşıyacak bir atama yapılmalıdır.
Dışarıdan biri olursa çok süper olur. Belki adil davranır. İçeriden biri her zaman birilerinin adamı oluyor. Kendi çevresine hizmet ediyor. Kadro almakta büyük sorun yaşayanlar var. Vermiyor adam hakkettiğin kadroyu veya geciktiriyor. Kendi adamına hemen anında veriyor. Bence rektörler hep dışarıdan olmalı. İçeriden olursa tanıdıklarını kayıracak.
Rektör Ömer Çomaklı devam edecek gibi görünüyor
İçerden oldu da ne oldu dışarı dediğin de bu ülkenin vatandaşı ….. 8 sene ortada