Yatay yerleşmeden dikey yerleşmeye geçtiğimiz andan itibaren toplumsal yapımızda meydana gelen değişikliklerin alt yapısında mahalle kültüründen uzaklaşmak gelir. Mahalle, devletin küçük örneği, kalplerin hep beraber attığı mekândır. Mahalle demek, dostluk, kardeşlik, bir arada olma, ben değil biz duygusu ile hareket etmektir. Mahalle, yaşlısının bilge, gencinin mert ve cesur, çocuklarının ise mutlu olduğu, insanın ilişkilerin maddiyata değil, maneviyata dayalı olduğu yerdir. Çıkmaz sokakları, bakkalı, berberi, çeşmesi, camisi, velisi, delisi, teyzeleri, balaları kısaca her renkten insanın kalp atışlarının hissedildiği kaybolan mahallerimiz ve kültürümüz. Saatlerce süren mahalle bakkalında ki konuşmalar, odun-kömür taşımalarında geçirilen neşeli dakikalar, mahalleler arası futbol maçları, itti bitti oyunlarıyla terleyen çocuklar, ramazanlarda huşu içinde birlikte kılınan teravih namazları ve ardından gece oyunları ve daha nice güzelleri hep bize mahalle kültürünün armağanıdır. Evlerimize hapsedilmeden kelebekler gibi uçuştuğumuz sokak arası oyunlarını, komşumuzdan çekinmeden alıp ısırdığımız somun ekmeğin gobbozunu verdiği tadı, ayaz soğuklarına aldırmadan top peşinde koşmalarımızı, bilye ve aşşık oynarken okula geç kalmalarımızı, çeşmelerden soğuk suları çağğıllara yarışmalar halinde eve getirmelerimizden bugünün çocukları mahalle kültüründen uzaklaşmamız nedeniyle nasiplenemedi. Komşumuzu bırakın bütün mahallede yaşayan herkesi tek tek tanır, yaşlısına hürmet, çocuklara ise saygı gösterirdik. Komşu evlerini kendi evimiz gibi bilir, çekinmen ve korkmadan, suyumuzu ve ekmeğimiz o hane sahibinden isterdik. Bugün ise apartman dairelerinde alt ve üst komşularını dâhil tanımayan, paylaşmayı bilmeden büyüyen bir nesille karşı karşıyayız. İşte bizler yok olmaya başlamış olan bu güzel hasletleri en azından belli bir bölge yaşatmak ve yaygınlaştırmak amacındayız. Özümüz-kimliğimiz- mahallelerimiz etkinliğiyle ulaşmak istediklerimiz ise şunlardır: Paylaşım, sevgi, saygı, bir arada yaşama duygusu, sevinci ve hüznü paylaşabilme, geçmiş ile gelecek arasında bağ kurma, ait olma duygusunu geliştirme, yardımlaşma, sabır, şükretme, empati ve zamanın değerini bilmedir.
Yukarıda ana hatlarıyla ele aldığımız duygu ve düşüncelerin ortaya çıkması için yapılması gerekenlerden bazıları şunlar olabilir.
SOKAK OYUNLARI: Çağımızda en büyük sorunlardan biri çocukların teknolojik aletlerin esiri haline gelmiş olmasıdır. Sanal âlemde kendilerine bir dünya kurmaya çalışan çocuklarımızı mahalle kültürümüze ait olan oyunlar ile buluşturup, onları sanal âlemden gerçek âleme geçirmek amaçtır. Elim elim kepenek, itti bitti, ip atlama, yakan top, yedi taş gibi oyunlar bunlara örnek teşkil eder.
RAMAZAN VE İFTAR: Birlik, beraberlik, yardımlaşma duygularının en fazla yaşanılan bir mevsimdir ramazan ayı. Bu ayda mahallemizde ortaklaşa bir iftar yemeği düzenlenebilir ve iftardan sonra topluca teravih namazları kılınabilir. Böylelikle çocuklar ve gençler hem mahallede ki insanları tanımış olur hem de yardımlaşmanın hazzına varır. İftar öncesi hazırlıklar, mahallede kurulan iftar sofraları ve koşuşturmalar insanların hafızalarında derin izler bırakır.
CENAZE VE TAZİYE ZİYARETLERİ: Yaşam kadar ölümünde insan hayatında yer aldığının ispatı olacak bir etkinliktir. Aslında insan olarak rutin olması gereken bir görev çağımızda unutulmuştur. Eskiden mezarların mahalle aralarında olması ölüm hakikatini her an hatırlatır idi. Şimdi mezarlıkların şehir dışında olması bunu engellemektedir. Eskiden konu komşunun ölüm olaylarında komşusuna evini açması, üç gün boyunca yemek yaparak hane halkının acısını bir nebze de olsa azaltmaya çalışması zihinlerimizde hale daha diri durmaktadır. Burada ki amaçta gençlerin taziye ziyaretlerin de bulunması ve ölümü hatırlaması sağlamaktır.
KURBAN KESME VE PAYLAŞMA: Kurban bayramı öncesi mahalle halkı ile irtibata geçip ortak kurban kesme sağlanmaya çalışılabilir. Bu gerçekleşirse paylaşma duygusu ve ibadeti yerine getirmede sağlanmış olacaktır. Birlikte kurban kesme için gençler görevlendirilir ve mahalle halkı ile konuşularak para toplanıp kurban alınabilir. Alınan kurban, mahalleli ile birlikte kesilir ve ihtiyacı olanlara dağıtımı yapılır.
HASTANE VE HUZUR EVİ ZİYARETLERİ: Hastaneler ve huzur evlerine mahalleli ile ziyaretler düzenlenerek, sağlığın, gençliğin, ailenin önemi hatırlatılır.
ASKIDA KİTAP: Türk Telekom Nurettin Topçu Sosyal Bilimler Lisesi’nin yer aldığı Hüseyin Avni Ulaş Mahallesinden başlayarak sokak aralarına ve duraklara koyacağımız kitaplar ile okuma kültürünü geliştirecek ve kitabın önemi üzerinde durmaya çalışacağız. Kitap aynı zamanda birinin bir başkası için bir şeyler yapabileceğini ortaya koymuş olacağız. Kitap her ay değiştirilecek ve yıl boyu bu etkinlik devam edecektir.
Yapılacak çalışmalar ana hatları ile yukarıdaki etkinlikler olabilir. Bunlar yapılırken paydaşlarımız ise şunlar olacaktır: Erzurum Valiliğimiz, Milli Eğitim Bakanlığımız ve iL ve İlçe Müdürlükleri, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve İl Müdürlüğü, İl müftülükleri, kaymakamlık, belediyeler, okullar, muhtarlıklar, mahalle sakinleri ve bölgede esnaflardır.