Erzurum Valisi Sayın Mustafa Çiftçinin öncülüğünde şehrimizde güzel şeyler oluyor demiştik, öyle de oldu. Erzurum’daki mevcut tabyalardan 23 tanesi kamu-kurum kuruluşları ve sivil toplumların uhdesine verildi. Sayın valimizin gayretleri sonuç verdi ve tabyalarımız için yeni bir süreç başlamış oldu. Şimdi ne olacak? Elbette ki önemli ve zor süreçlerden biri tamamlanmış oldu. Sırada yıl boyunca tabyalarda nelerin yapılacağında. Bunu da merakla beklediğimiz ifade edelim. Her bir tabyamızda atılacak adımlarda gönüllü olarak yer alacağımızı da ifade etmiş olalım. Sayın valimiz Mustafa Çiftçiye bir kez daha sonsuz teşekkürler. Peki, şimdiye kadar tabyalarımızla ilgili hangi adımlar atılmıştı? Aziziye Tabyalarına yürüyüş ilk ne zaman yapılmıştı? Sultan II. Abdülhamit’in Erzurum’a dair düşünceleri nelerdi? Şehir ahalisine yazılan fermanın içeriği neydi? Gelin şimdi bu sorularımıza cevap arayalım.
1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı yâda daha bilindik adıyla 93 Harbinin doğu kanadı Erzurum’dur ve tabyalar süreçte önemli rol oynamıştır. Doğunun Çanakkale’si olarak tarihi kayıtlara geçen Aziziye Müdafaası, Osmanlı ve Türk tarihinin altın sayfalarından biridir. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Nene Hatun ve vatan aşkıyla yanan tüm dadaşların destansı mücadeleye verdiği yerdir Aziziye. Bu destan öncesi şehre ferman gönderen II. Abdülhamit’i unutmamak gerekir ve bir sayfada ona açmak lazımdır. Zira 9 Kasım destanından 1 gün önce padişah fermanı şehre ulaşmış ve fermanda Dadaşlardan övgüyle bahsedilmiştir. Bu ferman bizzat bir şehir ahalisine padişah tarafından kaleme alınmış müstesna bir belgedir. Zira ferman şehir ahalisini Ruslara karşı daha da cesaretlendirmiş akabinde 9 Kasım 1877’de Aziziye zaferi kazanılmıştır. II. Abdülhamit Han tarafından kaleme alınan ferman ise şöyledir:
“Erzurum ahalisi; vatanın muhafazası uğrunda umumi düşmana karşı göstermeye niyet ettiğiniz gayretinizden ziyadesiyle hoşnut oldum. Davamızın Hakk'a yakınlığından ve Allah'ın yardımına mazhar olacağımızdan emin bulunduğumuzdan zerre kadar üzüntü, ümitsizlik ve tereddüde meyletmememiz yersiz olduğu gibi meşru olan davamızın yine meşru ve mesut neticelerini almak için de son dereceye kadar fedakârlık göstermelisiniz. Devletimizin toprak bütünlüğü teminat altına alınmış olduğu halde Allah göstermesin Erzurum şehrini düşman istila etse bile oranın yine bizim memleketimizden sayılmasına zarar getirmez. Ancak düşmanın memleketimizde bulunacağı zaman içinde hakkınızda tereddüt etmeden reva göreceği pek çok misalleriyle ortada bulunan türlü zulüm ve hilelerden dolayı İslam ve Hristiyan bütün halkımızın ırz, namus, mal ve canları tehlikede olup vatanımızın muhafazasında kayıtsızlık gösterdiğinizde meşru hükümetinize karşı adlarınız lekelenir ve utanılacak bir ayıba bulaşmış olur. Bunun için selametinizin memleketinizin muhafazasında bilip Osmanlı sancağının himayesine sığınıp düşmanı kovmak hususunda sonuna kadar gayret göstermenizi hasretten emir ve tavsiye eder hepinizi hak Teâlâ’nın yardım ve inayetine emanet eylerim.
Biz bu fermandan yıllar önce dönemin ŞEHİRDER başkanı ve bugün Türkiye Dil Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı olarak görev yapan Murat Ertaş hocanın yaptığı bir programda bahsetmesi üzerine haberdar olmuştuk. Fermanın, Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih bölümü öğretim üyesi Selahattin Tozlu hocanın çıkarmış olduğu bir kitapta yer aldığı ifade eden Murat Ertaş böylelikle ferman, tabyaların, II. Abdülhamit’in Erzurum’a bakışının ve dolayısıyla da 93 harbinin yeniden gündeme gelmesine vesile olmuştu. O günden sonra her 8 Kasım da fermanın yayımlanması resmi kanallar tarafından gündeme alınmaya çalışılmış ve Erzurum halkının fermandan haberdar olması canlı tutulması sağlanmaya çalışılmıştır. Son olarak 2023’de yine valimiz Mustafa Çiftçi fermanın yıl dönümünde bir mesaj yayımlanmıştır. Evet, bu gün ki yazımızda II. Abdülhamit tarafından kaleme alınan fermanın üzerinde tabyalara farklı açıdan değinmeye çalıştık. Bir sonra ki yazımızda 9 Kasım 1935 tabyaya yürüyüş yazımızda buluşmak umuduyla.