Tarihimizde ve şehrimizde Mehmetler yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. IV. Mehmet’ten sonra II. Süleyman, II. Ahmet, II. Mustafa, III. Ahmet, I. Mahmut, III. Osman, III. Mustafa, I. Abdülhamit, III. Selim, II. Mahmut, Abdülmecit, Abdülaziz ve son olarak da II. Abdülhamit tahtta geçmiştir. 1909’da Sultan II. Abdülhamit Hanın bir oldubittiyle tahttan indirilmesiyle birlikte tahtta V. Mehmet Reşat Efendi getirilmiştir. V. Mehmet, Osmanlı Devleti tarihinde tahtta en yaşlı olarak çıkan padişahtır. Döneminde daha çok devlet yönetiminde güç İttihat ve Terakki Partisinde olmuştur. V. Mehmet, 1909-1918 tarihleri arasında hüküm sürmüş ardından VI. Mehmet tahtta geçmiştir. V. Mehmet dönemi savaşların hüküm sürdüğü bir dönem olarak tarihe geçen bir dönem olmuştur. V. Mehmet döneminde, 1911-1912 Trablusgarp Savaşı, 1912-1913 Balkan Savaşı, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşları patlak vermiş, Osmanlı Devletinin sonu bu savaşların kaybedilmesinin akabinde gelmiştir. Kuzey Afrika’da yer alan son toprak parçamız Trablusgarp, İtalya’yla yapılan Trablusgarp Savaşının akabinde kaybedilmiştir. Böylelikle Osmanlı Devleti üç kıtada toprağı olan devlet olma vasfını da kaybetmiştir. 1912’de imzalanan Uşi Antlaşmasıyla On İki Ada’da geçici olarak İtalya’ya bırakılmıştı. Adaların geçici olarak İtalya’ya bırakılmasının sebebi güya adaların Yunanistan tarafından işgal edilme tehlikesine karşı! Peki, yıllar içinde ne oldu? İkinci Dünya Savaşının hemen akabinde imzalanan 1947 Paris Antlaşmasıyla On İki Adayla ilgili ne karar alındı? Cevap verelim, adalar İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verildi. Yani batı emperyalist güçler yıllar önce planladıkları hedeflerine yıllar sonra ulaşmış oldular. 1912-1913’de Balkan Savaşlarının patlak vermesiyle birlikte iç ve dış politikada kaoslu dönemde başlamıştır. Özellikle I. Balkan Savaşında kaybedilen Batı ve Doğu Trakya, Arnavutluk, Ege Adaları ve Makedonya durumun ne kadar vahim bir hal aldığını göstermiştir. Birinci Balkan Savaşında alınan ağır mağlubiyette, özellikle ordunun siyasete karışması başat rol oynamıştır. Devlet ricali ve ordu erkânı sorunu tam idrak edememiş ve felaket savaş devam ederken gelmiştir. Bunun üzerine birde İttihat ve Terakkicilerin 23 Ocak 1913’te Babı Ali Baskınını gerçekleştirmesi olayların üzerine tuz biber ekmiştir. Balkan Savaşları günümüze kadar Yunanistan’la süre gelen Batı Trakya Sorunun doğduğu yerde olmuştur. Çok şükür ki II. Balkan Savaşında toparlanan devlet Doğu Trakya’yı geri alabilmiştir. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli düşman elinde alınmış kısa süreliğine de olsa Batı Trakya Türk cumhuriyeti kurulmuştu. V. Mehmet tüm gelişmeler olduğunda yönetimi İttihat ve Terakki Fırkasına teslim etmiş bir haldeydi. 1914’te ise Birinci Dünya Savaşı başlamış, devlet cepheden cepheye savrulmuştur. Kafkasya’da, Çanakkale’de, Irak’ta, Yemen’de, Suriye ve Filistin’de mücadele eden Mehmetçik kendini daha önce kaybettiği topraklar olan Makedonya, Galiçya ve Romanya’da da bulmuştur. Almanlarla başlayan mücadele maalesef hezimetle sona ermiştir. Kafkasya’da, Çanakkale ve Irak’ta münferit başarılı sonuçlar alınmasına rağmen genel sonuç Osmanlının aleyhine olmuştur. V. Mehmet çaresiz ve yetkisiz bir hükümdar olarak kalmış ve yerini Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandığında çoktan VI. Mehmet’e bırakmıştı. 1844’te başlayan hayat, 3 Temmuz 1918’de İstanbul’da yine sona ermiştir. V. Mehmet’in mezarı İstanbul’da Eyüp’te yer almaktadır. Bir sonraki yazı dizimizde VI. Mehmet Vahdettin dönemini irdelemeye çalışarak Mehmetler yazı dizimize devam edeceğiz.