Seksenli ve doksanlı yılların hafızalarda iz bırakan uygulamalarından biri, motorlu taşıtlar vergisi (MTV) ödemelerinde kullanılan renkli cam pullarıydı. Teknolojinin henüz hayatımızı bu kadar şekillendirmediği o dönemde, ödemelerin fiziksel bir karşılığı vardı. MTV ödemesi yapıldığında araç sahiplerine verilen bu pullar, ödemenin yapıldığını gösteren bir kanıt olarak araçların ön camlarına özenle yapıştırılırdı. Her yıl farklı renklerde basılan bu pullar, dönemin küçük ama anlamlı ritüellerinden biriydi.
Babamın aldığı arabasına bu pulları dikkatle yapıştırdığını hatırlıyorum. Camın köşesini titizlikle temizler, ardından elindeki pulu kusursuz bir şekilde yerine yerleştirirdi. O küçük işlem, benim için sadece bir vergi ödemesi değil, babamın ailesine duyduğu sevginin ve sorumluluğun somut bir göstergesiydi. Her yıl yenilenen bu pullar, sanki takvimin bir parçası gibiydi. Zamanla bu pullar yıpranır, camın üzerinde silikleşir, hatta çıkarılması gerektiğinde büyük bir çabayla kazınırdı. Babamın eski pulu dikkatle çıkardığını ve yenisini aynı özenle yapıştırdığını izlemek, benim için bir hayat dersi gibiydi.
Pulların yerini yenileri aldığında, arabamız adeta yeni bir döneme hazırlanmış gibi hissederdim. Bu yenileme işlemi, sadece bir vergi ödemesini değil, her yılın taze bir başlangıç olduğunu hatırlatırdı. O zamanlar basit görünen bu ritüel, şimdi geçmişe dair sıcak bir anı olarak hafızamda yaşıyor.
Bugün hâlâ, yollarda modeli çok eski araçların camlarında unutulmuş bu pullara rastlamak mümkün. Bu pullar, o dönemin izlerini ve hikâyelerini bugüne taşıyan küçük zaman kapsülleri gibidir. Bir zamanlar bir babanın titizlikle yaptığı bu işlem, bugün yalnızca eski arabalarda soluk bir hatıra olarak karşımıza çıkıyor. Onlara baktığımda, babamın elindeki o dikkat ve sevgiyle dolu anları yeniden hatırlıyorum.
Zamanla teknoloji ilerledi ve MTV ödeme sistemi dijitalleşti. Camlara yapıştırılan bu renkli pulların yerini elektronik kayıtlar aldı. Ancak o yılların nostaljisini yaşamak isteyenler için, eski arabalardaki silinmiş, yıpranmış pullar hâlâ geçmişe dair bir pencere açıyor. Bu unutulmuş pullar, sadece birer ödeme belgesi değil; geçmişin sıcaklığını ve emekle yapılan küçük, anlamlı işleri bugüne taşıyan sessiz tanıklar.Artık camlarda bu pullar yok, ama hatıraları hâlâ içimizi ısıtıyor. Babamın ellerindeki özen, hayatın ritüellerine duyduğu sevgi ve bağlılık, o pullarla birlikte zihnimde yaşamaya devam ediyor. Camdan silinip gitmiş olsalar da, unutulmuş bu ritüel, geçmişin bizlere bıraktığı en güzel miraslardan biri.