TÜRSAB’ın genç başkanı, Erzurum’u sözde değil,
özde turizm başkenti yapmak için seferber oldu..
Asist kralı!
Artık genel kabul gören bir gerçek olarak karşımızdadır.
Erzurum, özellikle Palandöken’i ile bir turizm şehri.
Her yıl sayısı artan yerli ve yabancı turiste dinlenme, eğlenme, öğrenme ve spor yapma imkanı sunan Erzurum, sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da turist çekmek için envai türlü imkanlara sahip bir şehirdir ve bu konuda son yıllarda atılan ciddi adımlar sayesinde ağırlığını artırmış, adını daha çok duyurmuştur.
Öyle ki, Özbekistan'ın ev sahipliğinde çevrim içi olarak gerçekleştirilen kısa adı EİT olan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4. Turizm Bakanları toplantısı sonrası Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, eşsiz doğal güzelliklere sahip Erzurum’un 2025 EİT Turizm Başkenti olarak seçildiğini ilan etti, bu da ilin bu alanda ne denli önemli olduğunu herkeslere göstermiş oldu.
***
Gerek Valilik ve gerekse Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, çoğu kurum ve kuruluş da şimdiden ona göre pozisyon almaya başladı.
Sadece otelciler, taşımacılar, acenta ve turizm işletmeleri değil, şehrin dinamikleri bu anlamda hakerete geçti, olayın farkına vardı.
Ama biri var ki, bu anlamda çok kıymetli işlere imza atıyor ve atmaya da devam ediyor.
O kişi aynı zamanda bir tur şirketinin de sahibi olan TÜRSAB’ın Kuzeydoğu Anadolu Bölge Başkanı Nuh Şenol.
Bir kişi fazla turist çekeyim diye arı gibi çalışan, gecesini gündüzüne katan, belki de şu an Erzurum’un telefonu gibi en meşgul adamı olan Nuh Şenol, abarttığımı sanmayın, inanılmaz bir özveriyle çalışıyor ve şimdiden geleceğin turizm başkenti için alt yapısını hazırlıyor.
Yurt içi olsun, yurt dışı olsun fuarlara katılıyor, stantlar açıyor, edindiği izlenimleri bölgesindeki acenta yöneticileri ile paylaşıyor.
Tek bir gaye var, bölge turizmi nasıl kalkınır.
***
Elbette turizm uzun vadeli bir alan.
Ha deyince olmuyor.
O da bu bilinçle hareket ederek, kendisine bağlı Erzincan, Kars, Ağrı, Bayburt, Iğdır ve Ardahan’ı da kapsayacak geniş yelpazede bir turizm atağı için süreli asist yapıyor.
Amacı sadece Ortadoğu pazarı değil, Asya ve Avrupa pazarını da bölgeye çekmeyi başarmak, geleceğin yıldızı sektörün adeta ayağına yer yapıyor.
Bilhassa tur şirketleri, acentalar ve dahi ülke yetkilileri ile temaslar kuruyor, onları başta Erzurum olmak üzere 12 aylık bir turizm alanına getirmeyi hedefliyor.
Belki bugün için gol sayılabilecek ölçüde sayısal üstünlük sağlamamış olabilir ama ben şahsen inanıyorum ki bu asist kralımız sayesinde çok değil, yakın bir zamanda Erzurum, deniz, kum, güneş üçlüsüne alternatif bir dördüncü cazibeye kavuşmuş, yerli ya da yabancıların uğrak yerlerinden birisi olmasını sağlayacak.
Yolun açık olsun TÜRSAB.
Yolun açık olsun, şenolsın, Nuh Şenol!
---
Erzurum’un en yaşlı üyesi Durali Gökkaya da meclise veda etti.
Bunu da yaz kenara!
Pazar günü yapılan mahalli idareler genel seçimi sonrasında artık herkes yeni gelen başkan, meclis üyesi ve muhtarlara odaklanadursun, ben bugün gidenlerden birine şartlandım.
Durali Gökkaya.
3 dönem üst üste Yakutiye ilçesine bağlı Kök mahallesinin muhtarlığını yapmış ve en son de Yakutiye Belediye Meclis üyeliği görevinde bulunmuş bir isim.
Erzurum’un sevilen, renkli simalarından birisi de olan Duralı Gökkaya’yı yazı konusu etmemin sebebi, meclis üyeliği yapanlar ile arasındaki yaş farkı.
Durali Gökkaya, seçimin yapıldığı Pazar gününe kadar Erzurum’un en yaşlı meclis üyesiydi.
Tam 74 yaşındaydı ve neredeyse Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar’dan bir misli yaşlıydı.
Yakından biliyorum, başkan Dr.Uçar, Gökkaya’ya nezaketinden amca yerine ağabey diyordu.
Aynı zamanda Yakutiye Belediye Meclis Başkan vekilliği görevinde de bulunan Durali Gökkaya da, Pazar günü yapılan seçim sonrası meclis üyeliğine veda edenlerden.
AK Parti Genel Başkan yardımcılarından Rize Milletvekili Hayati Yazıcı ile İmam Hatip Lisesi’nden arkadaş olan Durali Gökkaya, bu yeni dönemde kendi isteğiyle adaylık talebinde bulunmadı ve mecliste hoş bir sada bırakarak görevinden ayrıldı, kendisini torunlarına adadı…
Durali ağabeye, yeni yaşamında sağlıklı uzun ömürler diliyor, meclisin gelmiş geçmiş en yaşlı üyesi olarak adını tarihe yazdırdığı için kutluyorum..
---
Ramazan pidesine bozuk para koymaktan vazgeçelim artık..
Bozuk para alarmı!
Geçmişten gelen alışkanlıklardan olsa gerek sanırım Türkiye’de bir çok ilde vardır sıcak Ramazan pidesi kuyruğu.
Erzurum bu konuda en fazla kalabalık oluşturan bir şehirdir mutlaka.
Güzel de bir gelenektir bence, Ramazan’ı doyasıya yaşatan bir ritüeldir de bu pide kuyruğu.
Kaybolmasını da istemediğim, yok olmasına gönlümün razı olmadığı, olamayacağı aslında güzel de geleneklerden biridir bu.
Görüyorum ki bu Ramazan’da da fırınların önünde yoğunluk oluşuyor, iftara beş kala pide almak isteyen vatandaşlarca.
Sıraya giren müşteriler, biraz da fırıncılar ile ikili ilişkilerinden olsa gerek, fırına atılmak üzere sipariş verdikleri pidelerin üzerine kaybolmasın, karışmasın diye, bozuk ya da kağıt para, biber ve benzeri nesneleri koyuyorlar.
Benim de görmüşlüğüm çoktur, özellikle bozuk para konulduğunu.
Ama dün duyduğum üzücü bir haber, aslında bu bozuk paranın ne denli tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor da, galiba ben de biraz geç uyanıyorum!
Erzurum’da bir çocuğun boğazına takılmış işte o bozuk paralardan birisi ve az kalsın o yavrumuz bugün hayatta olmayacaktı.
O yüzden ne olursa olsun, özellikle bu bozuk para alışkanlığımızdan lütfen uzaklaşalım.
Dün bu konuyu Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Suat Engin’e de söyledim, bir vatandaş olarak, onlardan özellikle fırıncı esnafını ciddi uyarmalarını istedim.
Kendisi de sağolsun bu konuda hassas davrandıklarını, herhangi bir üzücü olaya mahal vermemek için yarından itibaren ciddi denetim gerçekleştireceklerini söyledi.
Aynı önerimi Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Şube Müdürlüğü’ne de buradan yapıyorum ve fırıncı esnafını vatandaşın bu hoyrat tutumunun önüne geçilmesini talep ediyorum.
Sıcak bir pide uğruna hiçbir can yanmasın, bu benim son kararımdır!
--
Ekranlarda Erzurum hakimiyeti var..
İftarda açıyor, sahurda kapatıyoruz..
Ramazan ayında bu yıl Erzurumlu sunucu bereketi yaşanıyor.
Bir başka deyişle bu Ramazan tüm Türkiye’de ekranlarda Erzurumlu hakimiyeti var.
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı sevgili Ergün Engin, benden önce davranmış, yazı konusu yapmak istediğim bu hakimiyeti kendi sosyal medyasından paylaşmış.
Başta Now TV’de Fatih Savaş hocam başta olmak üzere, TRT 1’de Dursun Erzincanlı, Star TV’de Halil Necipoğlu, TV Net’te Erkan Aydın, Ülke TV’de Nurullah Genç ve A Haber’de Tahir İnan, gerek iftar ve gerekse sahur proğramları ile bizleri adeta hemşehrileri olarak ekranlara kilitledi. Canlı yayınlanan ve de konukların de yeraldığı proğramlarda zaman zaman bu konukların da Erzurumlu olması, biz ekran karşısındakileri mutlu ediyor.
Zaman zaman bir kanala takılıyorum, zaman zaman bir başka kanalda kalıyorum.
İftarı bu hemşehrilerimle açıyor, sahurda bu hemşehrilerimle vedalaşıyorum.
Güzel bir hizmete soyunan ve pek de alanlarında başarılı olduklarını gözlemlediğimiz ve dahi gururlandığımız, göğüslerimizi kabartan bu hemşehrilerime, gerek yayın hayatında ve gerekse sosyal yaşamlarında başarılar ve sağlıklar diliyorum..
--
Açana seviniyor, kapanana üzülüyoruz!
Son zamanlarda özellikle tekstil sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığı Erzurum’da, yeni işletmeye açılan firma ile ne kadar övünüyorsak, kapanan olduğu zaman da adeta kahroluyoruz.
En son 3 bine yakın işsizin istihdamını sağlayacak olan bavul imalathanesinin açıldığı Erzurum’da sevindirik olurken, yaklaşık 3 yıldır faaliyet gösteren bir firmanın kapanması, sevincimizi kursağımızda bıraktı. Yaklaşık 6o kişinin istihdam edildiği 1.Organize Sanayi Bölgesindeki bir tekstil atölyesi, girdilerin artmasını gerekçe göstererek, çalışanlarını işten çıkardı, devasa tesisin kapısına da kilit vurdu. Önemli marka firmalara üretimin yapıldığı bu firmanın kapanması, moralleri bozarken, tek tesellimiz en azından alanda tecrübe edinen çalışanların başka atölyelerde çalıştırılacak olması.
---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Özgürlük yoldan çıkmak değil, dilediği yoldan gitmektir! (Atakan Korkmaz)
DUVARIN DİLİ: Yerlisi değilim ben bu acının. Şartlar öyle gerektirince sonradan yerleştim!